"Bu şehirde öyle yerler var ki, benim için adeta yasak bölgeler. Çok denedim buralara gidebilmeyi. Hala da başarabilmiş değilim. Evet bende hikayesi olan mekanlar buraları. Tanıdık yüzler, olayların geçtiği zamanlardaki yüzler ifadelerini hiç bozmadan aynı yerde bekliyorlarmış gibi geliyor."
"Aslında olağandışılığın ne olduğunu anlamak için olağanın ne olduğunu bilmek gerekiyor galiba. Ailesindeki fertler arasında bir sürü kanser hastası olan birinin kansere yakalanması ne kadar olağandışıdır mesela?"
"Bil ki ey sevgili!
Ben seni aklımdan hiç çıkarmadım;
ben sadece aklımı çıkardım.
Ve böyle bilsin bütün dünya,
ben aklımı senin ramına değil,
senin uğruna senden çıkardım."
"İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor anlattıkların. Sonra silinip gidiyor."
"Dışımızda olanlar nötrdür. Zihnimize girdikleri anda olumlu ya da olumsuz bir değer kazanırlar. Onları nasıl karşılayacağımız son kertede bize bağlıdır."
"İnsanlar, dostlar ve düşmanlar şeklinde değil, güçlüler ve zayıflar şeklinde ikiye ayrılır.
Güçlüler galip gelince tevazuu elden bırakmaz.
Zayıflarsa galip geldiklerinde bir araya gelip yenilginin geçici olduğunu akıllarına getirmeden, kaybedenlere saldırır. Kaybedenlerden en savunmasız görünenleri gözlerine kestirirler.
Kendini böyle bir durumda bulursan kurbanın yerinde olmayı isteyip istemeyeceğini kendine sor.
Vereceğin cevap "evet" ise ömrünün kalanı boyunca bu yükü üstünden atamazsın ..."
"Silahların en kuvvetlisi, insanı yaralayan mızrak ya da surları parçalayan top değildir. Silahların en korkuncu sözdür; insanın yaşamını tek damla kan akıtmadan mahveder ve açtığı yaralar asla kabuk tutmaz."