"Hey dostum, gerçektende çok kötü görünüyorsun. Demek her şeyini kaybettin? Peki tüm o servetin ve gücün seni mutlu ettiğinden emin misin? " "Bilmiyorum... Ama servet ve güç olmayınca geriye ne kalır ki?" "Bir düşün dostum, geriye en değerli şey kalır şüphesiz..." "Peki en değerli olan şey nedir?" "Yürek, dostum, yürek! Başka ne olabilir ki?"
Sayfa 244Kitabı okudu
Bazen insanoğlunun hayatını hayvanlarınkiyle karşılaştırıyorum, alıcı gözle bakıldığında göze çarpan mühim bir fark göremiyorum. Bazıları için belki arada çok ciddi bir fark vardır ama o bazıları da dahil insan ve hayvan arasında ben pek bir fark göremiyorum.Sanki insanlar da hayvanlar da bir bilinçsizliğin patlamasıyla hayatın içine öylece atılıvermişler. Bir şaşkınlığın ortasında öylece bekliyor ve bu bekleyiş esnasında kımıldayan varlıklarıyla kendilerini oyalıyorlar. Hepsi kendince bir şeyler yapıyor ve bazılarının hareket alanı daha geniş. Hem hayvanlara hem de insanlara baktığımda, yaşamlarını sürdürmek için aynı şeylere ihtiyaç duyuyor ve gün bittiğinde ya da başladığında aynı döngüde yer alıyorlar. Bundan daha büyük bir benzerlik örneği olabilir mi? Her ikisinin de var olmak için aynı şeylere ihtiyacı var. Birinin yemeği çok pişmiş ötekinin çiğ tercih etmesi durumu pek de değiştirmiyor.Güneşte yuvarlanan bir kediden ne kadar farklı olabilir insan, onun da yuvarlandığı alan başka. Ama nihayetinde aynı eylemin benzerini tekrar eder. İnsanın bir kediye oranla hayatı ne kadar karmaşık olursa olsun, vakti geldiğinde uyur. Bir varoluşu sürdürmenin sırtlarında yer alan yüküyle hayatları boyunca bu eylemi tekrarlamak zorundalar.Belki de hayvanlar bazı konularda daha şanslı; örneğin ölüm gibi. Onlar bu gerçeğin farkında değiller. Öleceklerini bilmezler, içgüdüsel olarak kendilerini korurlar ama ölüm bilincine sahip değiller. Bu bilince sahip olmayınca da bir anlamda ölümsüzler. Oysa insanın bu anlamda sahip olduğu korku bile tüm hayatını ezip geçmesi için yeterli.
Reklam
İnsan ve Toplum Evren içinde kendisini en az tanıyan canlı insandır. İnsanın kendisi dışında her konuda bilgili olmaya çalışmasının ve yetkin görünmeye çabalamasının bilinçaltında insanın kendisini çok iyi tanımaması yatar. Doğanın en gelişmiş canlısı olma şansını yakalamış olmasına rağmen insan, sürekli bir inceleme ve gözlem konusu olmaya
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Otuz İki Yıl Saklanan Öğütler
Üst düzey profesyonel yönetici babadan oğluna derslerle dolu mektup! Arçelik'in eski genel müdürü ve Akkök Holding'in 17 yıl tepesinde oturan Mehmet Ali Berkman'ın oğlu Tunç Berkman'a yazdığı mektubu okudunuz mu? Her yaştan insanlar için çok ciddi öğütler barındıran 19 Ağustos 1990'da yazılan mektubu sizlerle
Sayfa 33
Teknolojik gelişmenin izleği tamamen farklıdır, içimizdeki sesi dinlemek değil, kontrol etmek ister. Tüm bu sesleri yaratan biyokimyasal sistemi anladığımız anda butonlar ve şalterlerle oynayabilir, sesi biraz açıp isteyince kısabilir, hayatı çok daha rahat ve kolay hale getirebiliriz. Dikkati dağılan avukata bir konsantrasyon hapı, suçluluk hisseden askere ve mutsuz eşe birer antidepresan verebiliriz ki bu müdahaleler daha başlangıç. Hümanistler bu yaklaşım karşısında sıklıkla dehşete düşse de peşin hükümlü olmamalıyız. Kendimizi dinlememizi öğütleyen hümanist tavsiye pek çok insanın hayatını karartırken, doğru kimyasalın doğru dozda kullanımı milyonlarca insanın ruh halini ve ilişkilerini düzeltmiş durumda. Bazı insanların kendini dinleyebilmesi, ancak içinde bağrışıp duran sesleri susturmasıyla mümkün olabilir. Modern psikiyatriye göre pek çok "iç ses" ve "özgün arzu" nörolojik hastalıklar ve biyokimyasal dengesizliklerin bir yan ürünü olmaktan ibarettir. Klinik depresyondan mustarip insanlar, biyokimyasal bir bozukluk yüzünden her şeyi karanlık camlar ardında gördükleri için umut vaat eden kariyerlerden ya da sağlıklı ilişkilerden vazgeçiyorlar. Bu yıkıcı sesleri dinlemektense susturmak daha hayırlı olabilir. Sally Adee iç seslerini susturmak için dikkat odaklayıcı başlığı kafasına taktığında usta bir nişancı olmakla kalmamış, kendisini çok daha iyi hissetmeye başlamıştı.
Sayfa 379Kitabı okudu
Reklam
196 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.