Başka bir kadının ruhundan devşirme bir hareketi kendi tavrına adapte ederek ya da başka bir kadının saç rengini, göz rengini, giyinme stilini taklit ederek nasıl kendi kalabilir bir kadın? Tüm bu telaşeler, insanlar arasındaki sosyokültürel sınıf farkları kadar kadınların dünyasındaki seksapalite rekabetini resmediyor. Belki de bu yüzden karşı cinsi etkileme, ilişki taktikleri gibi içerikler pazarlanabiliyor. Peki, böylesi öğrenilmiş bir seksapalitenin peşindeki bir kadının ruh, zeka ve sezgileri körelmez mi? Bu yüzden bazı kadınlara bakınca gördüğümüz tek şey bu: Aramayan, ıstırabı olmayan, kendi dünyasının keşfine varamamış, güzelliğinin kuyusuna düşmüş, en büyük becerisi karşı cinsle münasebetleri olan çiçek kadınlar.
Mr. Lorry, Miss Pross'un ne kadar kıskanç olduğunu biliyordu; onun hakkında şu zamana kadar öğrendiği bir diger şeyse, tüm o eksantrikliğinin altında son derece diğerkâm bir insan oluşuydu ki, bu yalnızca kadınlara has bir özellikti;bu tip kadınlar, yitip giden gençliğin, hiç sahip olmadıkları güzelliğin, yakalama șansı elde edemedikleri başarıların,kasvetli yaşamlarında barınma imkânı bulamayan parlak umutların yerine saf bir sevgi ve adanmışlığı koyar kendilerini sevdiklerine kul köle ederlerdi. Mr. Lorry, vefayla, içten gelerek yapılan bir hizmetten daha yüce bir şey olmayacağını bilecek kadar iyi tanıyordu hayatı; her türlü maddi çıkardan azade olan bu hizmet türüne öyle büyük saygı duyuyordu ki, kafasında öteki dünyadaki konumuna dair birtakım öngörülerde bulunduğunda -ki hepimiz bu tür seyleri az ya da çok yaparız- Miss Pross'u, Tellson Bankasi'nda mevduatları bulunan, hem Doğa'dan hem de Sanat'tan nasibini fazlasıyla almış hanımlarla kıyaslayınca, meleklerin alt mertebesine daha yakın bir yere konumlandırıyordu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
İyi fikir
Hala her biten ya da oluşamayan ilişkinin tüm faturasını kendine çıkaran kadınlara, ' Bu benim suçum değil!' dövmesini el bileklerine yaptırmalarını ve her sabah okumalarını tavsiye ediyorum.
Sayfa 136Kitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
Nasılsa bizim başımıza gelmez! düşüncesinde olanlar bi’ bakar mısınız?! Ne Avrupa ne Ortadoğu kadın denilince pek farklı değiller. Şaşalı birkaç yaşam aldatmasın, her distopi bir güruha verilen sınırsız bir hakla başlar. Damızlık Kızın hikayesi gerçek mi? Romanın yazarı Atwood, hikayeyi 1980'lerdeki siyasal ve sosyal olaylardan
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911,2bin okunma
380 syf.
1/10 puan verdi
Çukurova'ya çalışmak için giden üç arkadaşın yaşadıkları konu ediliyor. İşçilerin yaşadıkları zorluklar, imkansızlıklar, adaletsizliklerden vs. bahsediliyor. Bunun yanı sıra kitaptaki tüm kadın karakterler ahlaksız olarak resmedilmiş; erkek çocuğu el üzerinde tutulurken, kız çocuğu için "el malı" denilmiş. Betimlemeler az, diyaloglar çoğunlukta. Üslubu akıcı. Bu eser konusu itibariyla Maksim Gorki'nin "Ana" eseriyle benzer. Haliyle iki eseri de karşılaştırdım: Ana'da betimlemeler daha fazla, sistem eleştirisi isabetli, işçilerin adalet arayışları - örgütlenmeleri öne çıkarılmış ve kadınlara değer verilmiş. Bu eserde ise; açık bir sistem eleştirisi yok, işçilerin adalet arayışı yok ve en önemlisi kadınların değeri yok.-kadınlar cinsellik dışında konu edilmemiş- Yazarın okuduğum ilk eseriydi, sevmedim.
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,9bin okunma
Özellikle Orta Doğu'da kadınlar her daim bir yarı-ölü halinde doğar. Uyku değildir onlar için ölüm hali. Ölümün, doğarken keyifsiz selamlamasıdır mevzu. Ne istediği bir zevk onlara kucak açar, ne istediği bir oyuncak çocukluğuna eşlik eder. Kin ve nefretle harmanlanan o gözler, hep siyahın alaca tonlarında seyirir. Her kadın bir silaha elverir. Çiçek betimlemesini en mahir sanatçıların kadınlara ithaf ettiği bu topraklarda, en büyük altına değişmiştir. Gerek Furuğ, gerek oranın bir genci Şam eserlerinde bir insan olmanın, bir mücadelenin asıl örneğini gayet direnişe, insanlık hizmetine yol gösterecek bir şekilde başkaldırı mahiyetinde sanatında açıkca karşı koymuştur. Bu parça da bu dize de bir manifestodur. Kahkahalar yarım kaldı karanlıkta Bir kadınım fakat insan değil asla Sen nedir bilir misin hissedememek güneşi suratında? Rüzgâr esiyor ama tüm hisler uzağımda Yaşarken üzerimde siyah bi' kefen ama Toprağa girdiğimde ulaşır aydınlığa youtube.com/watch?v=BKAFiFd...
hamza

hamza

@kinvedeyas
·
10ay
kendi varlığımın sesi olayım dedim ama ne yazık ve ne acı ki “kadın" idim.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.