Daisy’nin Hikâyesi (Unutma Beni Çiçeği)
“Daisy’ sözcüğü İngilizcede ‘papatya’ anlamına gelir. En az çiçek kadar bu kelimenin kökeni de güzeldir. ‘Gün’ anlamındaki ‘day’ sözüyle, ‘göz’ anlamındaki ‘eye’ kelimesi birleşiyor ve ortaya ‘day’s eye’ kelimesi çıkıyor (zamanla da ‘daisy’ hâline bürünmüş), yani ‘günün gözü’. Şafakta kapanıp, gece açıldığı için ‘papatya’ya bu adı vermişler. Küçük mavi bir çiçek olan ve dilimizde ‘unutma beni çiçeği’ şekliyle anılan çiçeğin, diğer birçok dilde de adlandırılışı aynıdır. (‘Forget-me-not’ (İng.), ‘vergiss-mein-nicht’ (Alm.). Bu güzelim çiçeğin bu adı alışıyla ilgili birden çok efsane de vardır. Bu efsanelerin içerisinde en acıklısı bir Alman efsanesidir. Bu efsaneye göre; Tuna Nehri kıyısında yürüyüşe çıkmış bir şövalye ve sevgilisi, nehir kenarında sulara kapılıp gitmek üzere olan bir mavi çiçek görürler. Sevgilisinin çiçeği arzu etmesi üzerine, çiçeği almaya çalışan fakat bu sırada nehrin sularına kapılan şövalye, son bir hamleyle çiçeği sevgilisine doğru atar ve ‘vergiss-mein-nicht!’ yani ‘unutma beni!’ diye haykırır.”
AKINCILAR ?..
*Gaza kim ettiler Allahu ekber Dediler her nefes Allahu ekber* Aşıkpaşazâde'nin, dillerinden bir nefes dahi Allahu Teâla'yı düşürmeyen ve onun uğrunda gazâdan başka bir iş düşünmeyen yiğit dilâverler diyerek övdüğü Osmanlı akıncıları, hafif süvari birliklerindendir. Temelinin Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı rivayet olunur. Uç
Sayfa 61 - Kartal Kanatlı YiğitlerKitabı okudu
Reklam
“Balamir'den sonra 378 yılında Alypbi, Hun İmparatoru olmuştur. 378 yılında Hunlar, Tuna Nehri'ni geçmişler ve Trakya'ya kadar ilerlemişlerdir. Hunlar, Trakya'ya kadar ilerlemelerine rağmen Roma İmparatorluğu'ndan bir direniş görmemişlerdir. Hunların baskısı altındaki barbar kavimler, Roma İmparatorluğu'nu zorlamaya başlamışlardır. Roma İmparatoru I. Theodosius'un 17 Ocak 395 tarihinde ölmesi üzerine Hunlar tekrar harekete geçmişlerdir. 395 yılında Hun orduları Balkanlar üzerinden Trakya'ya akın yapmışlardır. Yine aynı yıl Kafkasya'dan gelen Hunlar, bugün Lübnan'da bulunan Sur- şehrinde, Şanlıurfa'da ve Antakya'da bir süre kalmışlar sonra tekrar Karadeniz'in kuzeyindeki topraklara dönmüşlerdir. Bu olay ile Türkler ilk defa Anadolu'ya gelmişlerdir...”
Tuna nehri akmam diyor Etrafımı yıkmam diyor Atatürk'ün çocukları Doğru yoldan çıkmam diyor
Sayfa 102 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Tuna nehri, "Belene yıkılmaz ise eğer, ben de akmam." Diyordu. Tuna inat etti, nihayetinde Belene dağıldı.
Sayfa 96
"... dünyayı kavrayışında uçuk sayılabilecek bir yalınlık vardı. Ona göre “tenceren kaynarken, maymunun oynarken” hayatın tadını çıkaracaktın; başına bir dert gelirse de, eh diyecektin, ne yapalım, dünya böyle. Kafanı ona buna takıp da, o ne dedi bu ne dedi diye vıdı vıdı etmeyecektin. Tuna Nehri gibi akıp giderdi hayat..."
Reklam
499 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.