384 syf.
8/10 puan verdi
Arka kapağını hiç okumadan başladım seri. Kitap aslınsa Romeo ve Juliet uyarması ama bunun yani sıra 1920’li yıllarda Şangay’da yaşanan siyasi olaylarla dolu. Kitabın ilk başında anlamak biraz zor ve ağır geliyor ama olayların içine girdikten sonra sevdim. Roma karakteri gözüme biraz daha naif geldi. Keşke daha güçlü olsaymış ama Julliet ile olan diyalogları onların yer aldığı sahneleri gayet sevdim. Kitabı okuyanlardan bazıları Julliet karakterini sevmediğini dile getirmiş ama ben aslında o karakteri gayet sevdim bence kitaptaki en iyi karakterlerden biriydi. Julliet’te sonra en sevdiğim karakter kesinlikle Marshall, kitap içerisinde yer alan bir karakter. Benedict ile olan olayını ilk başta anlayamamıştım ama kitabın sonunda olanlar :( Serinin ilk kitabı olarak bence gayet güzeldi. Biraz tarihi kurgu olması ve uzak doğuda geçmesi sebebiyle sevmeyenler olabilir ama iyi ki okumuşum.
Şiddetli Hazlar
Şiddetli HazlarChloe Gong · Martı Yayınları · 2022529 okunma
Kötülük
Bence kötülük denen şey ,insan denen her mahlukatın içinde zerreler halinde var. Belki de aktif hale gelmeyi bekleyen bir virüs gibi ortaya çıkma zamanını bekliyor hepimizin içinde.
Sayfa 189 - thekitapyayınlarıKitabı okudu
Reklam
256 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Altı ünlü bilimkurgu yazarı, altı öykü anlatıyor, ‘İleri Sar’ kitabında. Aslında bu türde birçok film ve dizi izledim. Bir çoğunu da oldukça beğendim. Çünkü, bilimkurgu, yapısı itibariyle görsel malzeme açısından oldukça zengin bir tür. Fakat, kitaplarını okumanın da ayrı bir tadı var. Genel olarak insanlığın, bugünkü yaşam şartlarına,
İleri Sar
İleri SarKolektif · Dex Kitap Yayınlar · 202322 okunma
İslâmiyet ve Türklük, zat ve sıfat olarak, öyle kaynaşmıştır, ki ar­tık İslâmiyet Türklerin millî dini mahiyetini kazanmış ve bu iki unsurun birbirinden ayrılması mümkün olmamıştır.
Türkler eski çağlardan yakın zamanlara değin, 2500 yıllık tarih­leri boyunca, maddî-manevî unsurlar arasında daha fazla muvazene ku­rabilmiş ve bu sayede azametli devirler yaratmış bir millettir. Gerçekten tarihte itidal ve ihtiyatı ile, vekar ve adaleti ile temayüz eden Türk mil­leti millî, dinî ve İnsanî duygulara bağlı kalmış ve bunların ahengi üze­rinde de bir Cihan hâkimiyeti mefkuresine inanmıştır.
Tarihini bilmeyen ve şuurunu taşımayan milletler hâfıza ve idrâklerini kaybetmiş şaşkın kimselere benzer. Böyle bir du­rumda milletlerin yükselmeleri veya millet vasfını muhafaza etmeleri ve hattâ dağılmamaları zordur.
Reklam
"...Turan-İran mücadelelerini ele alan Şehname de bu hususta önemli bir kaynaktır. Adı geçen kaynakta Turanlıların başbuğu olarak Afrasyap geçmektedir. Söz konusu Afrasyap'ın meşhur Alp Er Tonga olduğu, ilgili sahanın uzmanlarınca kabul edilmektedir. Bu kaynaktaki bilgilerden İranlılar'la oldukça uzun süreli bir mücadeleye giren kavmin Turanlılar ve söz konusu kavmin başbuğu olarak kabul edilen Afrasyap'ın da, biraz önce ifade edildiği üzere, malum Alp Er Tonga olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır."
Dini ifadelerle ne kastedildiğini anlamak için onların ne zaman ve nerede ifade edildiklerini ve ifade ediliş amaçlarını araştırmamız gerekir. Dini inanç ancak içeriden araştırılabilir; dolayısıyla bu inanç dışarıdan yöneltilen tutarsızlık, anlaşmazlık, irrasyonellik ve nesnel gerçekliğe uymama suçlamalarından muaftır; çünkü öteki söylem dünyaları gibi ,din tutarlılık, anlaşılırlık,rasyonellik ve gerçeklik konusundaki belirleyici kıstaslarını kendisi koyar
(...) Çünkü dil, anlamını kullanımdan alır.
Biz evvela insan düşüncesindeki, insan medeniyetindeki yerimizi bilmiyoruz. Bazen hayranlık duyuyoruz, bazen üzüntüye düşüyoruz aşağılık duygusuna kapılıyoruz, başkalarını taklit ediyoruz. Ve böyle yol alıyoruz. En büyük noksanımız, "yaratıcılık" özelliğimizi kaybetmiş olmamızdır.
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ruhu öldürülmüş, çocukluğunu yaşayamayan tüm çocuklara adanmış bir kitap. "Kaç kez yaşarken öldük?" Kitapta yazdığı gibi hayat bazen küçük bir çocuğa erkenden ders verecek kadar acımasız davranırdı.
Çarpışma
ÇarpışmaTuğba Sarıünal · Olimpos Yayınları · 20181,070 okunma
Filistin'e göç
İngiltere'nin Filistin'e hakim olmaya başladığı yıllarda 84.000 olan Yahudi nüfusu İngilizlerin Filistin'i terk ettikleri 1948 yılında 8 kat artarak 650.000'e ulaşır İngilizler 2 Dünya Savaşı halifesinde siyonistlere fazla taviz verildiğini savunan MacDonalt'ın Beyaz Kitabına (1939) kadar Filistin'e Yahudi göçünü sınırlandıran hiçbir girişimde bulunmazlar. Diğer taraftan Beyaz Kitaba rağmen Filistin'e göç İllegal yollardan devam eder.
Sayfa 164 - Yeni Şafak
Yıllarca dayatılan Medeni(!) Avrupa
Bu tarihî bilgiler Hıristiyan Avrupa'da kadın hakir görülür ve şeytanın âleti sayılırken Türklerde onların çok ileri bir hukuka, içtimaî ve siyasî mevkie sahip olduğunu gösterir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.