Ahlakın Gölgesinde Körlük Salgını ve İnsanlığın Çöküşü
Görme yetisini kaybetmenin dehşeti, insan ruhunun en karanlık köşelerini açığa çıkarırken, umut ışığının sönmeye yüz tuttuğu bir şehirde, hayatta kalma mücadelesi vahşi bir savaşa dönüşür. Bu distopik atmosferde bir grup insan, umut ve dayanışma ile karanlığın gölgesine karşı koymaya çalışır.
Romandaki isimsiz karakterler, körlük salgınıyla
E! Şair boşa dememiş"ayrılıkta sevdaya dahil" diye.
Zaten bitmedi, nerde bitti, kim demiş? Ayrıldıktan
sonra bitiyor muymuş? Öyle bir dünya var mıymış?
Ayrılık da bir ilişkidir nihayetinde, ayrılığı nasıl
yaşayacağın bir bakıma tercih işidir.
"Zaten bitmedi, nerede bitti, kim demiş?" dizelerinde sanırım Fuzûlî yıllar önce unutmak redifli gazelinde şunları yazmış olabilir.
"Virdi rıhletden haber mûy-ı sefid ü rûy-ı zerd
Çihre-i handânı vü zülf-i perişânı unut."
(Ak saç ile sarı beniz göç vaktinin geldiğini haber verdi. Gülen yüz ile
perişan saçları unut)