Huzur Romanında "Devam" Fikri
Ben şahsen romanı bu başlık altında incelemek istedim.
Huzur romanında ele alınan devam fikri birçok alanda yazar tarafından dile getirilmeye
çalışılmıştır. Öncelikle roman bir felsefi romandır. İçerisinde her sayfada bir meseleye
değinmektedir. Sadece Mümtaz ve Nuran arasında ve kişilerin ortak paydada
Körlük= Alışmak!
Eser Distopik bir eserdir. Bu eserlerde alt metin önemlidir. Okuyucuya verilmek istenen mesaj, tema çok farklıdır. Bu dispotik romanlar toplumda hızla değişen düzenin bozulması sonucunda ortaya çıkan olayların kötümser yansımalarından doğar. İnsan doğasında var olduğu düşünülen kötülüğün otoriteyi nasıl etkilediği ve bu otoritenin
“BAZI BÖLGELERDE TÖRE KANUNLARDAN DAHA GÜÇLÜDÜR”
Öncelikle bu başlık romanda bir özet niteliği taşıyan bir sözdür. Neden böyle bir başlık seçtiğimi
romanda geçen şu alıntıdan ötürü sizlere sunmak isterim. “Onu bilerek öldürdük ama biz suçsuzuz. Hem Tanrı katında hem de insanların katında. Çünkü bir onur söz konusuydu.”
Kırmızı Pazartesi, sonunu