Din değişimi komşu devletlerin etkisiyle olmuyor mu? Katiyen öyle değil. Kuteybe bin Müslim gazaya çıkıp Müslümanlığı kabul ettirmiş diyorlar. 8. asırda o coğrafyada Kuteybe bin Müslim'i kim dikkate alır? Zaten orada Göktürklerin halefi olan Türgisler var ve onlarla savaşıyor. Bahsedildiği kadar kolay değil. Türk boyları İslam'ı doğrudan doğruya medeni ilişkiler dediğimiz kültürel ve ticari ilişkilerle kabul etmişlerdir. Kesin olan şudur ki bize İslam'ı öğretenler İranlılardır, Araplar değil. Kabul ettiğimiz Arab alfabesindeki ek harfler, bazı dini terimler (peygamber, na-maz, oruç) Farsçadan gelir.
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Türgişler
630 yılında Batı Gök Türk ülkesinde kağan T'ung Yabgu'nun öldürülmesi üzerine ülke iç karışıklığa sürüklenmişti. Başıboş kalan çeşitli boylar, 635 yılında kendi aralarında teşkilatlanarak Türgişlerin alt boylarını meydana getirmişlerdir. Buna rağmen başlarında daima Batı Gök Türk hanedanından gelen beyler bulunmuştur. Aslında 634 yılında Batı Gök Türk hanedanından Işbara ülkesini on boya bölmüş, her bir boya birer ok verilmiş; takip eden zaman diliminde unvanları On Şad ve On Ok şeklinde söylenmeye başlamıştır. Bundan sonra 651 yılında Ebinor'a dökülen Borotola ırmağı civarında ilk defa Türgiş adı geçmektedir.
Türgiş Devleti 756 tarihinden sonra zayıfladı. Sarı ve Kara kabileler kendi kağanlarını tahta geçirip birbiriyle savaşmaya başladılar. 766 yılından sonra giderek güçlenen Karluklar batıya doğru hareket ederek Tokmak taraflarını ele geçirdiler. Türgişler ise Seyhun boylarına doğru göç etmek zorunda kaldılar. Bir kısmı Tanrı Dağlarının güneyindeki Karaşar civarına gitti. Türgiş boyları daha sonra Oğuzlar adıyla tarih sahnesinde yer aldılar.
Sayfa 120 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Türgişler, Batı Gök Türklerinin devamıdır. Esasında bu devlet yıkılmaya yüz tutunca boylar İli ve Çu Irmakları havalisinde toplanarak On Ok adıyla yeniden teşkilatlandılar (634). Türgişler, bu On Ok (Kabile)'tan birinin adıdır. Yeni boyların başında Gök Türk hanedanından gelen beyler bulunuyordu. Türgişler, Çinlilere karşı başarılı savaşlar yaptıkları gibi, çoğu zaman II. Gök Türk Devleti'ne itaat etmediler. 737-38'de kağanları Su-lu ölünce aralarındaki birlik dağıldı. 766'da Karlukların baskısıyla Seyhun boylarında yoğunlaştılar. Daha sonra ise Oğuzlar olarak bilinen boy grubunu meydana getirdiler.
Sayfa 120 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Eşres Müslüman olanlardan cizye alınmayacağını açıklayıp, sonra yeni Müslüman olanlardan da alınca ve bu şekilde halkı kızdırınca, kuşkusuz Türgiş varlığının da tesiriyle, memlekette büyük bir isyan çıktı. Buhara bile Arapların elinden çıkmış, sadece Semerkant ile Debüsiye ve Kemerce gibi birkaç küçük kent kalmıştı. Türgişler bu suretle bütün Maveraünnehr'i ele geçirdiler. Bu durum Horasan'daki Arapları korkuttu. Tüm güçlerini ortaya koyarak büyük bir ordu topladılarsa da Türgiş birlikleri onların Seyhun'u geçişine izin vermediler. Uzunca bir süre sonra nihayet geçtiler ve ağır kayıplara uğrayarak Beykent'e kadar ilerlediler. Bir rivayette Buhara yakınlarında Türklerle büyük kayıplar verdikleri bir savaş yaptılar. Meydan savaşında direnmeyen Su-lu, Semerkant'a doğru çekildi ve önemli bir kent olan Kemerce'yi kuşattı. Sehir 18 gün sonra teslim oldu. Arapların yaptıklarına karşılık Türgiş kağanının aman verdiği, kale halkına dokunmadığı ve Semerkant'a gitmelerine izin verdiği görülüyor.
Sayfa 81 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
720'de Köli Çor (Arapça kaynaklarda Kürsul) komutasındaki Türgişler Semerkant'a kadar geldiler. Yeni vali Said bin Abdülaziz'in gönderdiği kuvvetler ağır bir yenilgiye uğradı
Sayfa 79 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
717 yılında halife olan Ömer bin Abdülaziz'in tasarıları, belirttiğimiz şekilde bir bakıma da Su-lu'nun yükselmesiyle akim kalmıştır. O sene azledip hapsettiği Yezid'in yerine Horasan'a vali olan Cerrah bin Abdullah'ın Fergana'ya gönderdiği komutanı Abdullah bin Ma'mer, hiç beklenmedik şekilde yolda Türgişlerce kuşatıldı ve ancak fidye ile kurtulabildi. Kaldı ki çok kısa bin zaman önce Türgişler Karluk saldırısına uğramış ve yenilmişlerdi.
Sayfa 79 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Batı Göktürk Kağanlığı son görkemli kağan T'ung Yabgu'nun 630 yılında öldürülmesinden sonra bir daha toparlanamamıştı ve 659 yılından sonra artık kağan bulunmuyordu. Mirası sürdürmeye çalışan On Ok Birliği kendi içinde ikiye ayrılmıştı ve birbiriyle mücadele hâlindeydi. Bu ortamda, 658 yılında son Göktürk direnişi de kırılınca Soğd kentleri Çin himayesine girmişti. Bu on boydan biri olan Türgişler 7. yy. sonlarında yükselip kağanlık sanını kullanmaya başladılar ama bu kez de doğuda 681'den itibaren yükselen İkinci Göktürk Devleti hâkimiyetini Batı Türkistan'a genişletmeye çalışınca Türgişler onlarla mücadeleye daldılar. Arapların Orta Asya'daki en meşhur komutanı Kuteybe 705'ten itibaren Ceyhun'un kuzeyinde ciddi fetih hareketleriyle meşgulken, Göktürklerle Türgişler ölümüne bir mücadele hâlindeydiler ve ağır darbeler yiyen Türgişlerin hemen güneylerindeki Arap faaliyetleriyle ilgilenme imkânları kalmamıştı. O kadar ki örneğin Kuteybe'nin 714 yılında hayli kuzeyde bulunan Taşkent'e saldırması üzerine, bu kentin hükümdarı hemen yanı başında bulunan Türgişlerden değil, Çin'den yardım istemek zorunda kalmıştı. Ancak ve ancak Göktürk Devleti Kapgan Kağan'ın (691- 716) son günlerinden itibaren sürekli ve kapsamlı iç isyanlarla çalkalanırken Türgişlerin rahatladığını görüyoruz ve Araplarla ciddi karşılaşmaları bundan sonradır. Kaldı ki 715'te Kuteybe'nin ölümüyle Arap cenahı da büyük sarsıntı geçirmiş, Orta Asya genel olarak rahatlamıştır.
Sayfa 58 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.