Halbuki bugünkü eğitim sistemi, ferdin gelişmesini
temin yerine, "lüzumlu" kabul edilen bir takım bilgileri
onun hafızasına yerleştirmek faaliyetinden ibarettir. Üstelik bu ezberletilen bilgiler ne Milli Eğitim temel kanunun amaçlarına ve ilkelerine ne de Türkiye'nin sosyo-ekonomik şartlarına uymaktadır. Bunlardan başka konular, çok defa şahsi kapasitenin üstünde, öğrenciyi bıktıracak ve tahsili sevimsiz bir hale getirecek ağır ve pratikten uzak bir özellik taşımaktadır.
Millet, bir ortak yüksek kültürün, devlet eliyle teşkilâtlandırılan bir eğitim sistemi vasıtasıyla aktarılmasıdır.
Niyazi Berkes de, Osmanlı Devleti’ni kıyasıya eleştirip “geri” saymakla birlikte, bu “düzene” karşı çıkmış olan güçlerden “Yunan” kesimine de saldırmaktadır; sonunda Osmanlı Devleti’nin başına gelenlerin büyük sorumlusu Ortodokslardır, demektedir. Osmanlı Devleti bir “Doğu” devleti olarak “korsanlık, gazilik, kaçakçılık, eşkıyalık gibi... savaş
