Tarlada giydiği kıyafetlerle başkentin lüks kafelerinden birine gelen bir Bulgar köylüsü, garsonun kendisiyle ilgilenmek istememesi ve kafeden çıkarmaya çalışmasına sinirlenmiştir. Bulgaristan'ın kendi alın teriyle ayakta durduğunu, ülkeyi tüfeğiyle kendisi gibilerin koruduğunu söyleyerek garsona çıkışan bu köylü, Mustafa Kemal'in Türk halkına aşılamaya çalıştığı bilincin cisimleşmiş hali olacaktır.