E.S. ŞAHİN
@turquoisse
Turquoise perspektifin güncesi
Sandığın kadar değil...
Yaptığımız şeyler, sandığımız kadar önemli değildir; başarı ya da başa rısızlıklarımız da sandığımız kadar önem taşımazlar. Büyük üzüntüler bile unutulabilir; mutluluğa yaşam boyunca son verecek gibi görünen felaketler bile zamanla kabuk bağlar ve acıları hemen hemen duyulmayacak derecede azalır. Üstelik bütün bu kişisel düşüncelerin üstünde ve ötesinde bir gerçek var ki, hiç kimse dünyanın çok büyük bir parçası değildir. Düşüncelerini ve umutlarını benliğinin üstünde bir şeye yö neltebilen birisi, dünyanın sıradan dertlerinde, tam anlamıyla bencil birisi için olası olmayan bir huzur bulabilir.
Sayfa 60Kitabı okudu
Can Sıkıntısı
Modern sehir halkının çektiği can sıkıntısı, doğadan uzak kalışından kaynaklanır. Bu sıkıntı, yaşamı çöl yolculuğu gibi sıcak, tozlu ve susuz yapar. Diledikleri yaşam biçimini secebilecek kadar varlıklı olanlar arasında rastlanan can sıkıntisi her ne kadar ikilem gibi görünürse de, aslında can sikintis na düşme korkusundan kaynaklanır. Bunlar, verimli bir can sıkıntısından kaçayım derken çok daha kötüsüne tutulurlar. Mutlu bir yaşam, sakin bir yaşamla mümkün olur, çünkü ger çek hoşnutluk, ancak sakin bir ortamda yeşerebilir.
Sayfa 56Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Düşünmek cesaret ister
Sınırların ötesine korkusuzca adım atmak cesaret ister, ama atılan her adım aynı zamanda felsefeye giriştir. Adımlar sayesinde bize yıllardır güven telkin eden geleneklerin zincirlerinden kurtulur ve yeni düşünsel dünyaları keşfederiz. Bizi özgür kılan ilk düşünsel adım sınırlarda yaptığımız keşifler sayesinde olur. Sınırın keşfi yeni bir bilgi edinmektir, yeni bir tez düşünmek yeni bir ilke oluşturmak ve bir bakıma düşünsel anlamda özgürleşmektir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Bağımsız olamayan beyin
Müslüman, Hristiyan veya Musevi bir çevrede doğup büyümüşsek genelde onlar gibi yaşar ve onlar gibi düşünürüz. Siyasi bir çevrede doğup büyümüşsek yine o çevre gibi yaşar ve o çevre gibi düşünürüz. Belirli bir sınıfın (aristokrat, burjuva, emekçi, köle) bağrına doğmuşsak genelde o sınıfın mensupları gibi yaşar ve düşünürüz. Demek ki beynimiz kendi başına ve kimliğimizden bağımsız düşünceler oluşturmamaktadır hatta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki beynimizin ürettiği tasavvurlar planlar düşünceler ve anlamlandırdığı kavramlar içinde yaşadığımız çevre sosyalleşmemizin yoğunluğuna ve kimliğimizi belirleyen toplumsal pratiğimize bağlı olarak üretilmektedir.
Sayfa 217Kitabı okudu
Yapayalnızım ama bir kente yürüyen ordu gibiyim
Doğruların ömrü
Neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi, neyin kötü, neyin akla uygun ve neyin saçma olduğu her zaman görecelidir. Kavramların doğruluğu veya yanlışlığı zamanın ruhuna, kültürel iklime, toplumsal ihtiyaç ve koşullara göre değişir. Bir zamanlar doğru kabul edilen bir davranış veya kural, o günkü koşullara göre akla uygun olabilir, çünkü toplumsal açıdan geliştirici olmuş ve yararı görülmüştür. Fakat o kural, başka bir zaman ve koşulda toplumlarda çatışmaya ve yıkıma da neden olabilir. Dolayısıyla herkes kendi vakti, düşünsel iklimi ve koşulları içinde varlık bulma hakkı kazanır.
Sayfa 173Kitabı okudu
E.S. ŞAHİN
, Added the 2023 reading target.2023 yılındaki amacım kendimi tarih , felsefe ve sosyoloji disiplinleri açısından geliştirmek
2023 READING GOAL
1/52 books - %2 completed
1 books read
52 books
192 pages
2 reviews
4 quotes
Devlet görevindeki ilk iş
Konfiçyus önemli bir devlet görevine atandığında yapacağı ilk önemli işin ne olduğu sorulduğunda "kavramların doğru tanımlanması" yanıtını vermiştir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Konfüçyüs ilkeleri
"Eskiler, ülkede erdemi hakim kılmak için önce devlet düzeninin yerinde olması gerektiğini öğütlemişlerdi; devlet düzeninin yerinde olması için de önce hane halkının kendi düzenine girmesi gerektiğini belirtmişlerdi; hane halkının düzene girmesi için de önce insanın Kamil insan olması gerektiğini söylemişlerdi; insanın Kamil olabilmesi için de önce kalbinin adaletle dolması gerektiğini belirtmişlerdi; kalbin adaletle dolması için de önce insanın düşüncelerinin hakikat içermesi gerektiğini buyurmuşlardı; düşüncelerinin hakikat içermesi için de insanın önce bilgilerini tamamlayarak mükemmelleşmesi gerektiğini vurgulamışlardı."
Sayfa 155Kitabı okudu
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Politika
Mezopotamya toprakları olan Suriye'nin yeryüzü cehennemine , donmuş balçık üzerinde bulunan Danimarka'nın ise yeryüzü cennetine dönmesinin sebebi politikadır.
