Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Tutku Arlı
Tutku Arlı
@tutkuarli
Kocaeli
24 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnsanlara dair,tasavvufa dair bir sürü soruya fantastik hikayelerle cevap arıyor yazar bu kitapta.İnsan ilminin,bilgisinin gerçekle arasındaki uçurumu alegorilerle sunuyor.İnsanın bu koskoca kainatta bir toz zerresi bile olmadığını hatırlatıyor bize.Deli sandıklarımızın akıllı,akıllı sandıklarımızın deli olduğu bir evrende yaşıyoruz.Gerçek sandıklarımız yalan , var sandıklarımız yok aslında.İnsan teklikten geldi ve tekliğe gidecek.Bizler yaratanın bir aynasıyız yazar da bu anlayışla yola çıkarak karakterin adını Aynalı Baba koymuş.Din,dil,ırk,inanış değişse de insanların yanıt aradığı sorular değişmiyor.Ben yazarın vizyon olarak kendi dönemindeki yazarlardan bir asır daha önde olduğunu düşünüyorum.O dönemde işlenen sığ konular yerine tüm insanlığın zihnindeki ortak sorulara cevap arıyor.Bu cevapları ararken hikayelerden yararlanıyor.Hikayelerde filozoflardan,tanrılara tanrılardan Buda’lara Ehrimen’den Mecnun’a Mecnun’dan meczuba bir sürü unsur mükemmel bir şekilde kullanılmış.
Ben bu kitabın hakettiği değeri görmediğini düşünüyorum.Bu kitap daha çok okura ulaşmalı.
İnsanı insan yapan en temel duygu sevgidir.Dünyadaki kaosa,tutarsız davranışlara,savaşlara,umursamazlıklara,bencilliklere rağmen en nihayetinde insandık.Evrende küçücük bir noktaydık ama kendimize çok fazla anlam yüklüyorduk.İnsana,insanlığa dair birçok paradoks, birçok unsur yer alıyor bu kitapta.Yazarın dünyaya,kendine yabancılaştığı bir anda insanı dünya dışı bir varlığın ağzından anlatması;bizi bizden daha iyi anlayan bir varlığın olduğu hissini uyandırdı bende.Ona sunulan bütün imkanları geride bırakıp kusurlu,ilkel,aciz,hayatı hatalarla dolu,ölümlü bir insan olmayı seçmişti o.İşte bu kadar büyülüydü bir insan olmak.
“Dünya hassas kalpliler için bir cehennemdir.”der Goethe.Ahmet Cemil o kadar hassas ve onun olayları algılayış biçimi o kadar derin ki…Onun düşünüş biçiminden bir şair olduğunu anlayabiliyoruz.Bu durum tabii ki yazarın başarısı.Yazar bize bir şairin gözünden gökyüzünü sayfalarca betimliyor.Derin düşünmek insanı mutsuzluğa ve dipsiz bir karanlığa iter bazen de hayalperest yapar.Ahmet Cemil ilk başta ,yazarın deyimiyle, hülyalara daldı ki gerçekleri göremedi.Bazen optimist bazen pesimist oldu.Hakikatle arasındaki mesafeyi bir türlü ayarlayamadı,dengeyi kuramadı.Bu dengesizlik onun kötü sonunu hazırladı.İnsan şanssızlıklarla dünyaya gelse de iyi manevralarla kurtarabilir ,kendi hayatını.Ahmet Cemil iyi bir kaptan olamadı,kendisiyle birlikte annesi ve kardeşi de battı. Gencecik yaşında hayatın bütün yükünü omuzlamış olmasına rağmen en sonunda pes etti.Kitabı benim için unutulmaz kılacak olan noktalardan birisi de bu.Ahmet Cemil’in hikayesinin yarım kalması ,bilirsiniz yarım kalan hikayeler unutulmaz.
