Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tercihlerimizde Gerçekten Özgür müyüz?
Bugün başlar, zincir ve iplerin boyunduruğundan kurtulmakta; fakat dünya insanları içten zincire vurulmaktadır. Kendi oyunu istediğinin yararına 'sandığa' atmakta; fakat cin ve ins hannâsı oyunu kendinden önce onun kalbine atmaktadır
Sayfa 198Kitabı okudu
160 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Atuan Mezarları Yerdeniz Serisi'nin ikinci kitabı. Şu an serinin bitmesine 2 kitap kaldı. Her kitapta ilk kitabın kahramanı Ged olsa da farklı bir hikaye dönüyor aslında. Bu kitabın baş kahramanı büyücü Arha'dır diyebiliriz. Kitabın başında o daha 5 yaşındayken hiç de adil olmayan bir şekilde Atuan mezarlarının başrahibesi olarak seçiliyor. Atuan isimsizler mezarlığıdır ve rahibeler burayı ziyaret ederler. Atuan Mezarlığı'nın rahibesi aniden vefat edince onun öldüğü gece doğan kız çocuklarından birine rahibenin ruhunun ve deneyimlerinin aktarıdığı inanıldığından diğer ahibeler o gece doğan kız çocuklarını tespit ediyor. Arha'nın kaderi daha doğduğu andan itibaren çizilmiş oluyor bölelikle. Henüz 5 yaşındayken ailesinden ayrılıp katı bir eğitime tabi tutulan Arha'nın günün birinde yolu Ged ile kesişecek ve hayatının iplerini eline almaya çalışacak. Kitabı en çok bu yönüyle sevdim. halihazırda dört kitabı bitirmiş biri olarak büyük bir keyif almadım seriden ama Atuan Mezarları'nda bir genç kızın kendini keşfetmesi, boyun eğmemesi, zincirerini kırması açısından değerliydi. Kitabın bütününde de özgürlük, tutsaklık, din gibi kavramların etrafında döndüğünü söyleyebiliriz. Son kitapla birlikte seri hakkında net bir şeyler düşüneceğim galiba. Bayılmadım ama hala merak ediyorum. Siz benden çok seversiniz umarım.
Atuan Mezarları
Atuan MezarlarıUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20213,959 okunma
Reklam
Nasılsa herkes özgürlükten yana. O buram buram tutsaklık kokan ama inek gibi geviş getirerek özgürlük numarası çeken panolardan yana.
Kitap tutkunları... (Alıntı, bir paragraf sorusundan)
"Kitap, tutkunları için bambaşka bir dünyadır. Onlar, edindikleri her kitapla aslında duvarlarına bir tuğla daha koyar, kendilerine yeni duvarlar örerler. Kütüphaneleri, artık evlerinin bir bölümü değil, merkezi olmuştur. Onlarınki, kendi evlerinde bir tutsaklık, vazgeçemedikleri bir bağımlılıktır. Kitap biriktirmeyi aşırıya vardıranların, başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmesi de zordur; bakış açıları farklıdır. Kitap tutkunu olmayan biri için kütüphane "düşman bölgesi" olduğundan kitap tutkunları genellikle yalnız yaşamayı tercih eder."
Ey zamanın yüzüne korku yazanlar Güldürmeyin beni ağlayamam Tanrılar can çekişirken ellerimde Krallara bel bağlayamam Üç zamanı birden dolaşmışım Yeryüzünü yeşerterek gelmişim bugüne Bu tutsaklık içinde çağlayamam Adem'den önceki adamlar aşkına Güldürmeyin beni ağlayamam
Sayfa 32
Reklam
Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan daha yüksek bir muameleye layık olamaz... Oysa Türk'ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. O hâlde, ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranılacağını kabul edelim. Ne olacaktı? Tutsaklık! Peki efendim, diğer kararlara boyun eğildiğinde sonuç bunun aynısı olmayacak mıydı?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.