Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aziz değiliz ama sözümüzü tuttuk. Kaç kişi bunu yapardı?
Sayfa 112Kitabı okudu
ALPARSLAN TÜRKEŞ Türkiye’de son yıllarda hükümetin gafleti yüzünden hızla yayılma imkanı bulan komünist ideolojiye karşı biz, Türk milliyetçiliği ideolojisini tuttuk. Ve komünizme karşı, Türkiye’nin kalkınmasını, yükselmesini sağlayacak milliyetçi, modern bir doktrin kurduk. Bunun adına ‘Dokuz Işık Doktrini’ dedik. Biz ne kapitalizme ne komünizme taraftarz. Bizim için üçüncü Yol, yani İslamiyet ve Türk milliyetçiliği, manevi temellerini dayanan ve modern ilmi Önder alan iktisadi, sosyal bir doktirini ortaya koyduk. fikirlerimizin en çok gençler arasında itibar gördüğü ve heyecanla karşılandı. Beliren yabancı ideoloji saldırılarına karşı gençleri uyarmayı ve milliyetçi bir ideoloji ile doldurmayı memleketin selameti için gerekli saydık. Bundan da başarılı olduk. Bugün 100 binlerce Türk genci bizim saflarıımızdadır.
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
Ne kadar da çok severmişiz birbirimizi Sahi ne kadar da çok severmişiz Yıllarca, yüzyıllarca öpüştük Sigaralar tuttuk, içkilerin en iyisini sunduk İstersen bu gece burada kal, dedik Sağlığımızı sorduk, bir sürü ilaç adları saydık Sık sık görüşelim, olmaz mı, dedik İyi bildiğimiz ne varsa yaptık, ayrıldık Ortada Her zamanki gibi bir karanfil kaldı.
Sayfa 582Kitabı okudu
Diyelim ki "tuttuk tasmasını" köpeğin ( Kitmir); arslan sfenksin peşine düşüp bizi 7 kat göğe orada da 12'lere kadar götürür mü acaba?
Aidiyetsizlik ve kök salamamak
Gene de, iki yıl bo­yunca her an geri dönebilme durumumuzu gözönü­ ne alıp bavullarımızı hemen hemen hiç açmadan sürekli hazır tuttuk.
Küçükken annem yerde gördüğümüz ekmeği kuşların yemesi için yükseğe koydururdu. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk. Acaba kuşlar mı yedi?
Reklam
Denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısı genç adamdı. Dostlarından dinledim bu türküyü Pasifik'te sapsarı bir akşamdı. Balık tuttuk yiyen ölür. Elimize değen ölür. Bu gemi bir kara tabut,
Yapıcı, doğurucu, meydana getirici, icad edici fikir olmadan aksiyon olamaz; fikrin de bu vasıfları kazanması için imana bağlanması şart olur. İşte, davanın bel kemiğini tuttuk. Evet; fikir tek başına, inanmadan, bir hakikat kutbuna bağlanmadan, hamle, tesir, teaddi, taarruz belirtemeyeceğine, ölü kalacağına göre, kendi kendisine anlaşılıyor ki, iman dediğimiz o hayat verici eriş, öncüsü olan fikirle beraber aksiyonun babası oluyor.
FERMAN “Ben ki; Beylerbeyiniz, Karaman Oğlu Mehmet. Milletime duyurun böyle eyledim ferman… Sözünü özü diye bilenler çekmez zahmet. Söylenen anlanınca derde bulunur derman…”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.