Tutuculuk, özgürlükten korkma, gerici anlayıştır.
. Türklerin Sünniliği benimsemesini izah eden batılılardan C. Cahen: Türklere her türlü dinî akım ulaşmış olmasına rağmen, onların din adamlarının tartışmalarıyla ilgilenmeyip, kendi inançları, yahut da siyaset gereği tutuculuğun savunucusu olduklarını; zira bu durumun Selçukluların Horasan'daki fetihlerine yardımcı olduğunu, onların siyasetin gereği olarak, o dönemde Islâm dünyasında yaygın hale gelen tutuculuğu benimsediklerini söylemektedir." Cahen'in bu iddialarına bakıldığında, Sünnîliğin tutuculuk gibi algıladığını, Türklerin Sünnîliği benimsemelerinin sebebi olarak da siyasî endişeleri ve yeni toprakları fethetme arzusuna bağlandığını görürüz. Aynı mantığı ve yaklaşımı Arap müellifi Abdulmecîd Bedevî'de de müşahede etmek mümkün. Müellif, Selçukluların Hanefîlik Mâturidiliği benimsemeleri, göçebe olmaları hasebi ile, fikri ve aklî yolla olmayıp aksine, hamâsî duygularla ve taklit şeklinde olmuştur, demektedir. Bu izahlara bakıldığında Türk göçebeliğinin iyice anlaşılamadığı ve "nomad"lıkla karıştırıldığı anlaşılmaktadır.
Reklam
İslam dinini siyasal gereç yapanlar, ona dayanarak tutuculuk güdenler, her yeniliğe küfür ve bid'at diye düşman olanlar, dini tehlikeli bir gereç yapmışlardır. Laiklik, bu tehlikeyi önleyecek araçtır.
Tanzimat hareketi bir devrimin atmosferini ve dünya görüşünü taşımıyordu. Tanzimat yöneticileri kişiliklerinde tutuculuk ve pragmatik reformuculuğu birleştirmiş; dünya görüşleri, davranış biçimleri ve politikaları ile 19.yüzyıl Osmanlı topluluğundaki yeni insanın tipi temsilcileri veya öncüleri olmuşlardır. Ancak bu yeni Osmanlı tipinin büyük ölçüde eski toplumun efendisinin yaşam tarzını dünya görüşünü bilinçli biçimde devam ettirdiği de açıktır.
Sevmek özgürlüğü bile verilmiyor kızlara. Ne saçma şey! Oysa iyi, temiz insanlar gerçekte. Hâlâ bu tutuculuk, geri kafalılık!
Sayfa 205Kitabı okudu
Yanındaki ilim adamları Ebu Hanife ile ihtilaf ettiler ve o hayattayken de hiç sıkıntı duymadan bu ihtilaflarını yazıya geçtiler. Çünkü Allah'ın dininde en doğrusunu elde etmek için çalışılmalıdır. İşte bu yüzden taassup,hizipçilik ya da bir mezhepte tutuculuk ederek onun dışına hiç çıkmamak insanın kişisel eksikliğinden kaynaklanır. Halbuki insan o mezhebin dışına çıkabilmeli,müsamahakâr,geniş görüşlü ve hoş görülü olabilmelidir.
Reklam
548 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.