MARX'TAN TEMEL ALAN LENİN, ÇARCI DİKTATÖRLÜGE KARŞI MÜCADELENİN EN ACİL HEDEFİNİ ŞU ÜÇ NOKTA ÜZERİNE KURAR:
1. ÇARLIGIN YIKILMASI
2. KÖLELİGE DAYALI FEODALİZMİN TASFİYESİ
3. KAPİTALİST REJİMİN TERK EDİLMESİ, SOSYALİST BİR TOPLUMUN İNŞASI
Gazeteci deyince aklınıza ne gelir,
Gerçekleri zalimlere karşı, siyasi ve toplumsal baskılara karşı halka sunan kişiye gazeteci denebilir mi?
Gazeteci denince benim aklıma ilk
Uğur Mumcu gelir cesur kalemi gelir, bu kitabımda ise sağ sol ayırımı yapmadan
Suçluları hükümete rağmen dosyaları ile emniyete savcılığa sunuyor ama gelin görün ki üç maymunu oynamaya devam ediyor yetkililer. Yazarın dikkat çektiği bir nokta ise diğer ülkelerin suçluyu size iade ederiz ama idam etmeyeceğinize dair bize teminat verin bizim yetkililerden yine ses çıkmayınca suçlular yabancı ülkelerde serbestçe gezmeye devam ediyorlar. Burada
Abdi İpekçi suikastına geniş yer veren yazar artık isyan ediyor yetkililerce nasıl ülkede kaçırılan eli kanlı katillerin hesabını kim verecek tabi ki hiç kimse.
Özgürlük ile terör iç içe mi sizce?
TOPLU CEVAPLAR
İddiaların aksine:
1- Said Nursî'nin İstanbul'a geliş yılı 1907
2- Said Nursî'nin Nutuk'u 1908'de basıldı
3- Said Nursî, A.Hamid'e hakaret etmedi
4- Said Nursî, SultanReşat'tan para almadı
5- SaidNursî, Urfa'ya giderken Ankara'ya uğramadı
(Fesubhanallahil-azim; onca yalana bunca insan
ben nezaman attım şiirden noktalamayı?
yanılmışım sevgilim, ara sıra nokta şart
ben seni seviyorum - nokta
ben seni çok seviyorum - ünlem
ben seni çok çok seviyorum - ünlem üç nokta
ağaçlar çiçeklendi - nokta
kuşlar sevişiyorlar - ünlem
üçüncü dünya savaşı - azıcık soru
bu çocuk birgün büyür - nokta
bu çocuk birgün şu kadar olur - ünlem
"siyaset felakettir" mi demiş? - soru ünlem beş nokta
belli ki siyasetten hiç anlamıyor
siyasetten azıcık anlasaydı - virgül
buralarda yatmazdı - virgül koca koca köşklerde otururdu - virgül
bilmemnesiyle fındık kırardı - nokta
evet evet
en iyisi
aşk şiiri düşünmek
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
13.-14. yüzyıllarda Ahilik (lonca dernekleri) ile başlayan Şii etki, 15. yüzyılda Hurifilik (harflere kutsal anlamlar yükleyen dinsel akımın) eliyle arttı. 16. yüzyılda Safeviler (İran'da Şah İsmail'in kurduğu devlet) zamanında en uç noktasına çıktı.
Burada altını kalın çizgilerle çizmemiş gereken nokta başlangıçta Alevi dininin içinde Şiilik yoktu.
"Eski tarihi kaynakların hiçbirinde, Anadolu kırsal kesiminde ve köylerinde Şii'likten, özellikle de aşırı Şiilikten hiç söz edilmemiştir. (...) Örneğin Baba İlyas, Hacı Bektaş, Şii değildir. Gerçekte Şii'lik, Safavi propagandasıyla politik görünümlü bir uç noktaya varıp ulaştı".[1]
Virgülden önce boşluk bırakılmaz.
Salgına dönüştü bu!
Nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları sözcüklere bitişik olarak yazılır.
S.Ç
Gaye Boralıoğlu'ndan fazlasıyla ümitliydim! Kitabın isminin ilgi çekici oluşu, arka kapağın mistik öyküler okuyacağım izlenimini yaratması beni oldukça heyecanlandırmıştı fakat sonuç hüsran!
İlk eleştirmek istediğim nokta, yazarın dili. Kendimi ilköğretim düzeyi öykü yarışmalarında derece ile boy gösteren kişilerin öykülerini okur gibi
Yalnızlıkta seni düşünmek kadar büyük özgürlük yok. Kalabalık yağmalıyor insanı. Senden uzak aldığım her soluk ihanete dönüyor Sadece sevmek değil bu. Bütün bir dünyasın. Gözyaşıyla, şiirle, şarkıyla, şarapla, mumla… “Üç nokta beş harf’ düştüğüm güzellik. Suyumu kanatlandırdın, taşımı buluta çevirdin, sözümü menevişledin…
Bu okuduğum, üçüncü ama en hüzünlü Jean-Louis Fournier kitabı oldu. Yazarla konuşuyor, dertleşiyor hissi ile okumayı seviyorum.
Kendi hayatının dramalarını mizahi bir dille aktaran Fournier, bu defa son demlerini yaşadığı yalnız hayatını anlatıyor biz okurlarına.
Eşi vefat etmiş, hayatta - yıllardır görüşmediği- bir kızı kalmış yazarın çektiği yalnızlık ve konuşan iç sesi aslında. Kitabın adında da dediği gibi yalnız onun yaşadığı duygular değil. Gittikçe yaşlanan Avrupa nüfusunun üç aşağı beş yukarı aynı hayatı yaşadığını malumumuz.
Maalesef bizim gibi geniş aile kültürünün bile geldiği nokta artık bu durum.
En acil hedefi şu üç nokta üzerinde kurar.
* Çarlığın yıkılması
* Köleliğe dayalı feodalizmin tasfiyesi
* Kapitalist rejimin terk edilmesi, Sosyalist bir toplumun inşası