Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ALİ UÇAR

Yeraltı
Ben mızmız, asabi, hastalık hastası, keçi gibi inatçı biriyim. Galiba, karaciğerimle ilgili de bir sorunum var. Gerçek hastalığımın ne olduğunu bilmiyorum. Hatta neremin ağrıdığının bile farkında değilim. Doktorlara ve tıp dünyasına çok derin bir saygı duymakla birlikte, tedavi olmak için hiçbir girişimde bulunmuyorum. Sadece inadım yüzünden tedavi olmaya yanaşmıyorum. Bunun nedenlerini anlamanız da mümkün değil ama ben çok iyi biliyorum. Bu huysuzlukla kimlerin canının yanacağını da söyleyecek değilim; çünkü ben de bilmiyorum. Tedaviden kaçarak en büyük kötülüğü kendime yapıyorum. Bunu da biliyorum ama inadım yüzünden tedavi görmüyorum işte. Karaciğerim çok kötü ağrıyor, varsın daha kötü ağrısın!
Reklam
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
(1821-1881), sadece Rus değil dünya edebiyatının da temel isimlerinden biri olan Dostoyevski, nankörlüğü şu cümleyle özetliyor ve şöyle der: "Havalar soğuduğunda insan gölge veren ağaçları unutur."
Başkalarının ne dediklerini umursarsanız hep tutsak kalırsınız.
Tanrı, size istediğiniz insanları değil,ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır. Lao Tzu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
işini ihmal eden, kötü yapan bir grup yüzünden tüm sağlık çalışanlarını (vb diğer meslekler içinde geçerlidir) hedef göstermek doğru değildir. mesleğini severek hakkıyla yapanlara haksızlık edilmemelidir.
"Eşek hoşaftan ne anlar; suyunu içer, tanesini bırakır." Atasözü' nün Türk Dil Kurumu Atasözleri ve Deyimler Sözlüğünde ki anlamı; bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez şeklindedir
Reklam
tyt Türkçe sözcükte anlam
Sözcük yerine eş anlamlısı olmayan başka bir sözcük getirilemezse gerçek anlaminda, somut bir sözcük getirilebilirse yan anlamında, soyut bir sözcük getirilebilirse mecaz anlamında kullanılmıştır. Öğretmenin karşısında sakız çiğniyordu. Bu örnek cümlede altı çizili "çiğnemek" sözcüğü, ye rine başka bir sözcük getiremeyeceğimiz için gerçek anlamında kullanılmıştır. Araba, az kalsın çocuğu çiğniyordu. Bu örnek cümlede altı çizili "çiğnemek" sözcüğü, yerine somut anlamlı "ezmek, çarpmak" sözcüklerini getirebileceğimiz için yan anlamında kullanılmıştır. Sarhoş sürücü, trafik kurallarını çiğniyordu. Bu örnek cümlede altı çizili "çiğnemek" sözcüğü, yeri ne soyut anlamli "uymamak, ihlal etmek" sözcüklerini getirebileceğimiz için mecaz anlamında kullanılmış.
18 Mart Çanakkale Zaferi
18 Mart Çanakkale zaferinin 107. Yılında Tüm kahraman ecdadımızı sevgi, saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhunuz Şad olsun, Çanakkale geçilmez.
çok üzücü bir durum ️
Bu gün çocuklar basketbol yıldızı, pop yıldızı, güzellik kraliçesi yada borsacı olmak arzusunda. Tek nedeni şan, şöhret ve para. İşte bu nedenle çocukları daha okuldayken yönlendirmek önemli.
akıllı yatırım buna denir.
1994'te yaşım kırk yediyken emekli oldum, karım Kim de daha otuz yedisinde. Emeklilik çalışmamak anlamına gelmiyor. Karıma ve bana göre bunun anlamı, beklenmedik altüst edici kuralları bertaraf etmek. Kısaca ister çalışırız, ister çalışmayız, ama servetimiz kendiliğinden katlanıyor, hem de enflasyondan etkilenmeksizin. Özgürlüğün anlamı bu sanırım. Mal varlıklarımız kendi başlarına üreyecek kadar çok. Bir ağaç dikmekten farkı yok. Yıllarca sularsınız, derken gün gelir artık bir şey yapmanıza gerek kalmaz. Kökleri yeterince derinlerdedir. Ve ağaç size keyif verecek gölgeyi sağlar.
Bakiler sevgiler adına nice dilekler vardır. Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır. Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar, dualarda birleşen gönüller vardır. Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu, rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere… BERAT KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN
Reklam
"Fiyatların artması gerekmez mi?" diye sordum. "Başında iyi yöneten bir hükümeti olan eğitimli bir toplumda artması gerekmez. Aslında fiyatların düşmesi gerekir. Kuşkusuz bu yalnızca kuramsal olarak geçerli. Fiyatların artmasının nedeni cehaletten kaynaklanan hırs ve korkudur. Okullar insanlara para konusunda daha çok şey öğretseydi, dolaşan para miktarı artacak, fiyatlar düşecekti; ne var ki okul lar insanlara yalnızca para için çalışmayı öğretmekle kalıyorlar, paranın gücünü kuşanmayı öğretmekten uzaklar." (Her zaman söylüyorum ekonomik krizin nedeninin altında cimrilik ve kazanma hırsı yatıyor genel olarak)
Kibirlenmeyi çok insan yapar ama mütevaziliği herkes yapamaz
“Kendine bu kadar güvenme evlat! Ne kadar iyi olursan ol, asla dikkatleri üstüne çekme! Bu en büyük hatan olur. Her zaman küçük görünmek zorundasın. Sessiz ol, küçük adam ol. Aptalı oyna, istenmeyeni. Saf görünen zeki ol… Ben bir sürprizim evlat, geldiğimi asla görmezler. Sende eksik olan bu.” (alıntı)
sanırım bir çok ülke aynı yolun yolcusu
"Doktorlar vizite ücretlerini artırınca avukatlar da komisyonlarını artırır. Avukatlık ücretleri artınca, okul öğretmenleri de artış talep eder, bu da ödediğimiz vergilere yansır ve bu böyle sürer, gider. Çok geçmeden zenginle yoksul arasında öyle büyük bir uçurum olur ki kargaşa doğar ve bir büyük uygarlık daha çöker gider. Büyük uygarlıkların çökmesi, sahip olanlarla sahip olmayanlar arasındaki uçurumun derinleşmesinin sonucudur. Tarih tekerrürden ibarettir' sözünü kanıtlarcasına, Amerika da aynı yolun yolcusu, çünkü biz tarihten hiçbir şey öğrenmeyiz. Tek yaptığımız tarihleri, isimleri ezberlemek, ama ders almaya yanaşmayız."
174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.