Öyle aptal dediğime bakmayın siz. Tanıdığım bazı insanlardan belki de daha kurnazdı. Bu zekasıyla bizi oyuna getirmesi beni hiç şaşırtmazdı. Hatta hiç çalışmadan arada sırada yenilen dayağın, hiç dayak yemeden gece gündüz çalışmaktan çok daha iyi olduğunu anlamış bile olabilirdi.
Sen benden uzun yaşayacaksın, bu doğru ama şunu da unutma: Bir insan için en uzun gece, yatağında tir tir titreyerek uyumaya çalıştığı gecedir. Benimse gecelerim hep kısa, uykularım ise sıcacık olmuştur.
"İnanmıyorlarsa ne yapalım? Olsun. Benim için çok da önemi yok ki... Senin için de öyle değil mi? Çünkü sizin imanınızdan benim ne kazancım var ne de kaybım. Birisi inanır, diğeri inanmaz ama hep aynı davranıyorsunuz: Şimdi birbirinizin gırtlağını kesiyorsunuz. Ama kışla konusuna gelince bunu böyle anlaman lazım ki siz hepiniz benim için eşitsiniz. Savaş alanında vefat edenler olarak..."