Yukarıdaki büyükler tepişir, bizim gibi garibanlar çeker acısını.
"Evet, zaman acıları biraz küllendiriyor, sivri uçlarını alarak yumuşatıyordu belki ama ya o boşluk?"
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
"...Her şeyin sesi kısılmış gibi. Oysa bir bırakılsa, ancak avazımız çıktığı kadar bağırarak içimizden çıkarabileceğimiz, çıkınca da dünyanın öbür ucuna ulaşacak kadar acı çığlıklarla dolu hepimizin içi."
Sayfa 249Kitabı okudu
Ah ah! Atatürk başını kaldırsa da görse! Ne hale getirdiler güzelim memleketi!
Sayfa 201Kitabı okudu
Burası Türkiye! Daha ancak bu kadar ilerleyebildik işte!
Sayfa 171Kitabı okudu
Hani elimden gelse görünmez olayım, öyle gezineyim herkesin arasında, ses etmeden, fark edilmeden. Ne ben onlardan bir şey isteyeyim ne de onlar benden...
Reklam
Hep "daha var" diyoruz. Ama hangimiz için ne kadar zaman var kim bilir ?
" Başkalarının mutsuzluğu üzerine inşa edilen hiçbir beraberlik mutlu olamazdı."
Ölüm
Evet her canlı doğuyor, bir süre yaşıyor ve sonra ölüyordu. Bunu herkes biliyordu elbette, ama kaçınılmaz sonu birebir yaşamadan bunu bilmek birsey ifade etmiyordu. Bu kadar mı çabuk? Bu kadar mı acımasızca? Bu kadar mı kolaydı çok sevdiklerine veda etmek, onları bilinmeyen yerlere uğurlamak?
Sayfa 271 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Meğer geçen hafta, mayısın on dokuzunda Mustafa Kemal Samsun'a çıkmış Bandırma vapuru ile." "Allah Allah! Neler oluyor acaba?" "Hükümet Mustafa Kemal 'i Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine getirmiş. Rum çeteleriyle de halk çatışıyor ya bir yandan Karadeniz'de. Oradaki karışıklığı halletsin diye yollamışlar." "Allah ona kuvvet versin." Bu konuşmaların yapıldığı sırada, hiç biri Mustafa Kemal'in Samsun'a girmesinin Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olarak tarihe geçeceğini bilmiyordu elbette!
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.