Ekonomik büyümenin tüm faydaları hemen daima zenginlere yontulmuştur; 'tabana yayılma' bir efsane olmaktan öteye gidememiştir.
Sayfa 26 - Yordam KitapKitabı okudu
Sağlıkta eşitsizlik yaratmak katilliktir
"İnsanların yargılanmaksızın mahkum edildiği, işkence gördüğü ya da öylece kaybolduğu ülkelerdeki insan hakları ihlallerine öfke duyuyoruz, FAKAT SAĞLIKTA EŞİTSİZLİKLERİN BEDELİ DAHA DA FAZLADIR. Kendi toplumumuzda, varlıklı olmayan insanları keyfi biçimde, daha az ortalama yaşam süresine mahkum eden zalim bir devlet için ne düşünüyoruz? Yüksek ölüm oranlarının mahkumiyetten çok KEYFİ İDAMLAR GİBİ olduğu göz önüne alınırsa, belki de sağlıkta eşitsizlik adaletsizliğini, bir devletin nüfusunun önemli bir kısmını nedensiz olarak idam etmesine benzetmeliyiz."
Sayfa 203 - Yordam Kitap, 2.Basım, 2020. Wilkinson
ABD'nin Küba'nın çok kısıtlı kaynaklarla sağlıklı bir toplum yaratmış olmasından duyduğu akıldışı korku, iki halkın sağlık düzeyi arasındaki farkın çok az, sağlık harcamalarındaki farkın ise çok fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de beklenen yaşam süresine ait son veriler, 78.3 yılla iki halkın başa baş olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte kişi başına yapılan yıllık sağlık harcaması Küba'da 707 dolarken, ABD'de 7410 dolardır (Dünya Bankası, 2011).
Sayfa 232
Obezitenin sebepleri hakkında
"İlerlemeyi büyüme ve tüketim kavramlarıyla ölçen bir ekonomi politikte, obezitenin altında pek çok çevresel, sosyal ve politik belirleyici vardır."*
Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020. *Preventative Health Taskforce 2009
Bana sınıfını söyle sana ne kadar yaşayacağını söyleyeyim
"Büyük Britanya'da memurlar üzerine yapılan çalışmada yaşam beklentisi (kaç yıl yaşayacakları) üst düzey memurlar için (32.derece) en yüksektir. 31. derece daha az, 30. derece daha da az yaşam beklentisine sahiptir ve bu böyle sürüp gitmektedir. En az yaşayanlar 1. derecedekilerdir. Benzer bulgular başka ülkeler için de geçerlidir.
Örneğin İspanya'da, yapılan çalışmada, burjuvazinin (şirketler/yönetici sınıfı), küçük burjuvalara (orta-üst sınıf) kıyasla ortalama 2 yıl daha uzun yaşadığı saptanmıştır. Küçük burjuvalar ise orta sınıftan 2 yıl daha uzun yaşamaktadır. Orta sınıf, vasıflı işçi sınıfından 2 yıl, vasıflı işçi sınıfı ise vasıfsız işçi sınıfı mensuplarından ortalama 2 yıl daha uzun yaşamaktadır. Vasıfsız işçiler sürekli işsiz olanlardan 2 yıl daha uzun yaşarlar. Şirketler/yönetici sınıf ile sürekli işsizlerin mensup olduğu sınıf arasında yaşam beklentisi 10 yıl farklıdır. Avrupa Birliğinde averaj fark 7 yıl, ABD'de 14 yıldır."
Sayfa 68 - Yordam Kitap, 2. Baskı, 2020. Çevirmen notundan, Cem Terzi
Devletler VS Şirketler
"Dünyanın en büyük ekonomilerinin %53'ünden fazlası ulus ötesi şirketlerdir. Bunların etkileri ve sorumlulukları da küreseldir. (...) 2006 yılında ilk 200 ulus ötesi şirketin toplam satışları, 187 ülkenin toplam GSMH'den ve dünya GSMH'sinin %30'undan daha fazlaydı. Ulus ötesi şirketler dünya nüfusunun üçte birinden daha azını istihdam ederler."
Sayfa 143 - Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020.
... sağlık çalışanlarının çok azı halk sağlığı konusunu önemser. Sağlıkçılar sağlığa odaklandıklarında genellikle bir hastanın sağlığı üzerine odaklanmışlardır. Bu tarz bir odaklanmanın halk sağlığını geliştireceğini veya sağlık ve sağlık hizmeti için kaynakların dağıtımında hakkaniyet sağlayacağını umabilir miyiz? Mümkün değil.
Sayfa 39 - Yordam Kitap, 2. Baskı, 2020
Göç etmek zorunda bırakılan doktorlar hakkında
Batı umursamıyor, örneğin, neoliberal küreselleşme piyasaları serbestleştirirken yoksul ülkelerin doktor ve hemşirelerini "ÇALIYOR" ve bu ülkelerde çok ciddi işgücü yetersizliğinin ortaya çıkmasına yol açıyor. (...) Yoksul ülkelerden zengin ülkelere sağlık personeli göçünün desteklenmesi, SAĞLIK PERSONELİ EĞİTİMİNİN FAKİR ÜLKELER TARAFINDAN ZENGİN ÜLKELER İÇİN SÜBVANSE EDİLMESİ ANLAMINA GELMEKTEDİR.* (...) "Afrika'dan yüksek gelirli ülkelere olan göç... zaten tahammül edilemez uçurumu daha da kötü hale getirmektedir." *
Sayfa 74 - Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020. *Maureen Mackintosh, 2007
sağlık hizmetine kim karar verir; ne hakkında?
Sağlık hizmetinde kimin ne hakkında karar vereceği sorusu çok nadiren sorulur maalesef. Bunun nedeni; muhtemelen şu anda gücü elinde tutanların mevcut iktidar yapısının değişmesini istememeleridir..
Sayfa 40Kitabı okudu
neoliberalizm öldürüyor
Yoksulluğun öldürdüğü örneği barizdir, iyi bilinir ve kolay anlaşılır. Buna rağmen bu konuda çok az şey yapılır. Eşitsizliğin öldürdüğü örneği de barizdir, daha az bilinir ve pek kolay anlaşılmaz. Bunun için ise hiçbir şey yapılmaz. Eşitsizlik ahlâki olarak utanç vericidir.
Sayfa 24Kitabı okudu
neoliberalizm öldürüyor
Bir ülke ne kadar yoksulsa sağlık hizmeti kaynakları içinde kamu sektörünün payı o kadar küçük olmaktadır.
Sayfa 24Kitabı okudu
Duyarlılık kamu ahlakına etik vizyonun asıl ögelerini verir. Bunsuz bir kamu kültürü köksüz ve sığdır.
Sayfa 211 - Yordam KitapKitabı okudu
Obeziteyi azaltmak için fast-food fiyatlarının arttırılması önerisi
... "fast-food" gıdalar bugün için büyük oranda yoksullar tarafından tüketilmektedir. Fiyatların yükseltilmesinin etkileri, yoksulların daha fazla yoksulluğa itilmeleri gibi bir risk taşır. Bu da bir tür KURBANIN SUÇLANMASI politikasıdır ve büyük oranda orta sınıf insanlar tarafından desteklenir, ki bunların büyük çoğunluğu, yoksulların kendileri gibi davranmadığından şikayetçidirler zaten. Böylesi bir kurbanı suçlama politikası, özsaygı veya sağlık anlamında iyi olmaz.
Sayfa 139 - Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020
Zenginlere vergi indirimi
"Trickle-down" teorisi (Kalkınmanın damla teorisi), daha çok ABD'de kullanılan, Reagan döneminde popüler olmuş, hükümetlerin vergi indirimleri ve diğer ekomomik yardımlarla iş dünyasını ve zenginleri desteklemeleri halinde toplam ekonomi büyüyeceğinden nihayetinde yoksulların da bundan fayda göreceği fikridir. Günümüzde de sürdürülebilir bir büyümeyle ekonominin hacmi büyütülebilirse, üst sınıfın kazancında oluşan artışın olumlu etkilerinin yukarıdan aşağıya 'damla damla' sızarak alt sınıflara yansıyacağı anlamında kullanılmaktadır. Yatırımın, buna paralel olarak istihdamın arttığı bir ekonomide yoksulların gelirinin artacağı varsayılır. Hükümetler de daha fazla vergi toplayarak, gelir bölüşümü ve dağılımı problemlerinin çözümü için yeterli kaynak yaratabileceklerine inanırlar. Çok ciddi eleştirilere maruz kalmış bir ekonomik teoridir: Keynesçi ekonomistler sadece zenginlere vergi indirimi yapılmasını yanlış bulurlar, ekonominin bütün olarak ele alınmasını savunurlar. VERGİ İNDİRİMİ YAPILACAKSA BUNUN DÜŞÜK GELİR GRUBUNA YAPILDIĞINDA, EKONOMİDE UYARICI ETKİ YAPACAĞINI SAVUNURLAR. En üst sınıfın "trickle-down" olmadığı/damlamadıkları, vergi cennetlerine kaçarak domestik ekonomiye katkıda bulunmadıkları öne sürülmüştür. Bazıları bu teoriyi, "zenginlerin yoksulların üzerine işemesi" olarak tanımlamıştır.
Sayfa 124 - Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020. Çevirmen notu, Cem Terzi
Sınıf ve sağlık
"Çok açık biçimde ABD'de sınıf ve sınıfsal farklılıklar sürüp gitmektedir. Ancak bu ülkede ulusal sağlık çalışmaları ve istatistikler sınıf analizlerini içermezler! Irk ve cinsiyete bakılır ama sınıfa bakılmaz. Oysa pek çok çalışmada sınıf farkının mortalite* üzerindeki etkisinin ırk ve cinsiyetten çok daha fazla olduğu gösterilmiştir. ABD'de SINIF AYRIMI EN ÇOK KARŞILAŞILAN, ANCAK EN AZ KONUŞULAN KONUDUR. ABD'de sistem ve bilim dünyası sistemi, sınıfın yaşam ve ölüm üzerinde en etkili faktör olmasına rağmen sınıfların varlığını dokümante etmez."
Sayfa 69 - Yordam Kitap, 2.Baskı, 2020. *Ölüm oranı. Cem Terzi