Sabitlenmiş gönderi
Ziya Gökalp, 17 Mayıs günü mahkeme önünde:
- Milletimize iftira etmeyiniz. Türkiye'de bir Ermeni kıyımı değil, bir Türk -Ermeni vuruşması vardır. Bizi arkadan vurdular, biz de vurduk.
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tanrı'yı terk edenler, ahlaki değerlere bir o kadar sıkı sarılırlar.
Nietzsche
Okur Takip Önerileri
Felsefe kendi zamanını düşüncede özetler.
İnsan aklıyla sadece bir ruh, iştahıyla ise sadece bir hayvandır.
Başlıca toplumsal gerçeklik sevgi veya uyum değil,"herkesin herkese karşı savaşıdır."
Toplumlar daha karmaşık hale geldikçe ve çeşitlendikçe demokrasi daha işlevsel hale gelmez. Aslında demokrasi, toplumdaki çeşitlilik belli bir sınırı aştığında mutlaka başarısız olur.
Kaygılarıma rağmen gülmek zorunda kaldım.
Hiçbir şey ekonomikten elastik değildir; çünkü kimse onu anlamamakla birlikte herkes ondan korkar.
Teknoloji; kasaba ile kırsal, petrol kralı ile sondaj işçisi, bankacı ile çöp toplayıcı arasındaki ayrımları ortadan kaldırabilir ve insanların " sabah avlanabileceği, öğleden sonra balık tutacağı, akşam sürü güdebileceği, ve akşam yemeğinden sonra çene çalabileceği" bir toplum yaratabilirdi.
Totalitarizmin en zayıf noktası düşünceyi kontrol edememesiydi.
Kendi deneyimlerimiz bize, geleceğin de geçmişten farklı olmayacağını; radikal diktatörler, kanlı soykırımlar, modern tüketim toplumunda hayatın bayağılaşması, nükleer kış,küresel ısınma gibi akla hayale gelmedik yeni kötülüklere gebe olduğunu gösterir.
İnsanın kabul edilme arzusunu karşılamada eksik kalan komünizmin yerini günümüzde liberal demokrasi almaktadır.
Yaşam standartları yükseldikçe, halk daha kozmopolitik ve daha eğitimli hale geldikçe ve toplum bir bütün olarak daha eşit koşullar elde ettikçe, insanlar daha çok refah değil aynı zamanda statülerinin kabul edilmesini de isteyecektir. İnsanlar arzu ve akıldan ibaret olsaydı Franco İspanya'sı gibi piyasa odaklı otoriteryen devletlerde ve askeri yönetim altındaki Güney Kore ya da Brezilya' da yaşamaktan memnun olurlardı.
Ekonomik düşüncede liberal devrim, bütün dünyada siyasi özgürlüğü bazen önceledi bazen de siyasi özgürlüğün hemen ardı sıra geldi.
Liberal demokrasi dünyanın dört bir yanındaki farklı bölgeleri ve kültürleri kapsayan tek tutarlı siyasi emel olmaya devam ediyor. Bunun yanında ekonomideki liberal ilkeler -serbest piyasa- yaygınlaştı ve hem endüstrisi gelişmiş ülkelerde hem de İkinci Dünya Savaşı öncesindeki yoksul Üçüncü Dünya ülkelerinde eşi görülmemiş bir zenginliğe yol açtı.