✓✓ Ve ekler miyiz Umay gibi cesurca "Ruhum, kelimeler içinde bir düşünce şimdi!" Düşüncelerse hoyratça bir yıkım getirir mesken ettiği gecelerden.. ✓✓
Epey zaman oldu görüşmeyeli Umay, nasılsın? ... Ölü bir insanın ağzından çıkmış kadar iğrenç olan bu cümleler Umay'ın midesini bulandırmıştı. Nasıl olduğumun ne önemi vardı ki; her şey gibiyim işte, herkes gibiyim, saçmayım demek geliyordu içinden.
Sayfa 13 - fihristKitabı okuyor
Reklam
Gök Türkler ateşin kutsallığına inanırlardı. 568 yılında Bizans elçisi Zemarkhos, Orta Asya'da Batı Gök Türk sınırına vardığı zaman, Türkler onu ve arkadaşlarını ateş alevleri üzerinden atlatmak suretiyle, kötü ruhlardan temizlemişlerdi. Ayrıca ocağa tâzim, bir kült hâlinde gelişen «ata»lara saygı; yeryüzündeki tabiat parçalarından her birinin bir «ruh»a sahip olduğu düşüncesinden dolayı dağ, tepe, kaya, vâdi, ırmak, su kaynağı, ağaç, orman, demir, kılıç vb. ruhlarına inanış (Yer-su'lar); güneş, ay, yıldız, yıldırım, gök gürültüsü, şimşek gibi tabiat-üstü güçler tasavvuru bozkır Türklerinin inançları arasında idi. Ruhlar iyi- kötü (iyilik seven ve kötülük yapan) olmak üzere iki grupa ayrıldığı gibi, «Umay» adı verilen ayrı bir «kutsal güç» vardı
Sayfa 25 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
"Türk tarihinde sadece Bilge Kağan'ın annesi tanrıçaya benzetilmiştir. Aslında üremenin, bereketin, çoğalmanın, korumanın sembolüdür Umay.."
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İrlanda'da yaşayan Bill beş çocuğuyla birlikte odun-kömür işi yapmaktadır. Noel öncesi manastıra yaptığı bir teslimat bütün duygu durumunu değiştir. Hem kendi geçmişine gider hem de vicdanı ile yüzleşir. Güzel bir novella. Sıkılmadan okunuyor.
Böyle Küçük Şeyler
Böyle Küçük ŞeylerClaire Keegan · Jaguar Kitap · 01,237 okunma
“Ne zor, yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını.”
Reklam
Seni ne kadar çok özledim.Bir sinema salonunda “hayata bağlandığımız bir film izlerken” avucuma bıraktığın şeffaf bir taş gibi…
Seni tek bir dokunuş için ölümsüz yapıyorum. ben de en az senin gibi. ve en çok senin gibi.
Reklam
nerem varsa insan kalan...işte orası acıtıyor.
Yüzümün yarısı benim, yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım. görünmeyen bile değilim. peki sen, yarım dudaklı bir kadını öpmek ister misin...yarım bunları...
Sayfa 7 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Bir bıçakla rüzgar sokarım içime Sonra iyileşeceğimi söylerim Cam kırıklarının üzerinde sevişmekten bıktım derim
"Nasıl hissediyorsun Umay?" diye sordum. "O kadar emeğim boşa gitti! Çok kızgınım!" Ben de, "Yirmi otuz dakikan boşa gitti diye bu kadar üzülüyorsun ya," dedim ona; "peki bir kişi tüm emeğinin boşa gittiğinin farkına ancak ölüm döşeğinde varırsa?" Derin bir sessizlik oldu.
anılar mezarlığına dönmeyi seviyorsun vicdanın özü anılar olamaz çünkü bizim anıları tekrar yaratma gücümüz var.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.