Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Merhaba Dostlarım
Umay Umay..
Hep karşılaştığım bir yazardı. Tanışmak bu zamanlara kalmış, memnun oldum.
Yazdıklarında kendime denk geldiğim, içimi güldüren şairleri seviyorum.. dizelerin arasında çırpınırken bunu hissetmek keyifliydi..
Bu ay, “Veda Busesi” ve “Rüya Duvarlarını” okuma şansı buldum.
İki kitapta da hislerime denk düşen satırlarla karşılaştım ve İyi ki dedim.
Zor günlerin içinden geçerken, hayat bir mücadeleyken, kendi adımıza yapabileceğimiz şeyler sınırlıyken, ben kitapların dünyasında kaybolmanız taraftarıyım. O dünyanın sokaklarında gezerken Umay Umay’a denk gelirseniz eğer bir uğrayın ve selam verin, memnun olacağınızdan eminim.
Teşekkür Ederim
İlk olarak dijital bir platformda karşılaştığım bu kitabı nasıl bir heyecan ve merakla okuduğumu hâlâ hatırlıyorum. Bölümler birbirini kovalamıştı. Bizim topraklarımızda ve kültürümüzde geçen fantastik, aşk dolu bir hikâye... Basılır basılmaz aldığım ve kitaplığımın başköşesine koyduğum için mutluyum.
Okuma listemdeki kitapları biraz erittikten sonra kesinlikle tekrar okuyacağım.
Umay'ın geri kalan maceralarını ve savaşını da okumak için sabırsızlanıyorum.
BİR DEVRİN SONU
Gerçekten de başlıktaki gibi bir devir sonunda kapanıyor.
Herkes hayatının kıyısından köşesinden duymuştur Yabancı'yı adı yıllarca pek çok olayla anıldı çok eleştirildi hatta olayı bilenlerler de vardır neler neler oldu.
Klişe laflar etmeyi sevmem ama lisede serinin ilk kitabını arkadaşımın sırasında görüp okuyabilir miyim diye sorduğumda o
Merhaba
Yine muhteşem di
Sevgili Buket Uzuner ne yazsa okurum dediğim bir yazar
Derin araştırmalar sonucu kitaplarını yazan yazarımız ve bu canım kitap övgüleri hak ediyor
Her kitabın da ekolojik konuları irdeleyen bu Ateş kitabım da ise İKLİM konusunu ve göçmen konusunu ele almış .
Defne Kaman macerası bu sefer Mardin de geçiyor ,Mardin'in kültürünü , iklimini , yaşam koşullarını sizin de keyifle okuyacağınızdan eminim. Benim en merak ettiğim ve halen gitmediğim bir şehir
Umay Nine, Ayperi ,Ertuğrul amca, Sahaf Semahat, Komiser Ümit karakterleri toplanırlar ; gözden kaybolan Defne ' nin yine birileri tarafından kaçırıldığını düşünürler ve Mardin' e gelirler. Mitolojik ve Ekolojik kurgular eşliğin de Kadıköy'de başlayan başlayıp sonra Çoruma uzanan oradan da Kayseriy 'e ve en son da Mardin' e uzanan b dörtlemeyi okumak çok güzeldi. Kitaptaki Kadim bilgiler izin de düşüncelerimizin bizler için ne denli önemli olduğunun anlayacaksınız :) buda bizim şifamız olsun Buket hnm aracılığı ile
Bu kitapta neden gözden kayboldu bizim uyumsuz Defne hanım. :) okuyun derim
"Sen alemin özü değilsin.
Sen evrende sadece bir zerresin.
Böbürlenme, zulmetme, tabiata, hayvana, bitkiye, çocuklara, kadınlara ve diğer insanlara iyi bak.''
Kitabın son sözü etkileyici ve düşündürücü sizlere de ışık olsun. Bu kadim kitabı tavsiye ediyorum
Güzel ve akıcı bir kitaptı tak diye bitti biraz daha yazarın konuyu bağlanmasını ve küçük kız cocuğunun kişiliğini derinlemesine incelemesini ve karısının tepkilerini görmek isterdim ama güzeldi
hadi uyuyalım.... ben çocuk ve aşıktım anne. kendimi karanlıktan düştüm.
Bitti.
Şair olmak için ne gerekiyorsa onda var ki şiir yazmayı yaşamaktan ayrı görmüyor. Hayatın anlamını armak için şiir okumayız. Çünkü sadece bir başka hayatın anlamlı kılınışını seyrederiz. Gözlerimiz görme işlevini kazanması için bu da kendi başına gereklidir. Bir başkasının yazdıklarıyla bakabilmek gerekir, yazdığında başkaları bakabilsin diye...
Mardinden geçen, sokakların insanların bulutların şiirleri. Doğunun gizli sokaklarında, gizli şiirler okunmuş bunu da sadece balıklar, kuşlar duymuş gibi hissediyorum. Sanırım sahip olduklarımdan çok daha fazlası şiirden aldıklarım. Sevdiğim bir şairden dinledim bilmediğim dilde hüzünler.
Biz nasıl bir tür olduk böyle
Rastlantı insanın kaderini değiştirir mi? Hayatın girdabinda dolanıp dururken ne çok şeyi görmüyoruz. Etrafa karşı duyarsız olan bu hayat gerçekten yaşamak mı?Oysa biraz duyarlı olabilsek dünya ne kadar güzel bir yer olacak!
“Annem ben doğduğum an öldü, bu yüzden hayatım boyunca sonsuzlukla aramda tek şey olmadı; sırtımda daima kasvetli, siyah bir rüzgâr esti.”
Bu cümlelerle başlıyor Annemin Otobiyografisi, daha ilk satırlarda sarsılıyorsunuz ben ne okuyacağım kalanında acaba diyerek. Sonrasında ise ilk cümlede dediği gibi hikaye boyunca hiç durmayan kasvetli rüzgar atmosferinde eşlik ediyoruz ana karakterin yaşantısına. Yalın ama oldukça sarsıcı, hızlı okunabilen ama duygusu üstünüze bir süre sinen, cesur bir anlatı.
İlk nefesinde annesini kaybeden ana karakterin çocukluktan genç kızlığa ve kadınlığa kadar 70 yıllık yaşamının tüm evrelerini okuyoruz. Yaşamının tüm zorluklarına, sevgisizliğe, bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlığına rağmen kendini yeniden doğuran ve hep kendini seçmeyi başaran bir karakteri anlatıyor yazar. Bunu en sevdiğim tarzda, olduğu gibi, büyük büyük cümleler etmeden ama yoğun hisler uyandırarak yapıyor. Bireysel bir hikaye gibi görünse de mülksüzlük, öteki olmak, sömürgecilik, kimlik arayışı gibi konular çerçevesinde ele aldığı için hikayeyi, toplumsal gerçekliği de sunuyor okura.
Yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı Annemin Otobiyografisi. Jaguar Kitap tarafından Annie John ve Lucy romanları da yakın zamanda yayımlanacakmış. Merakla diğer kitaplarını da bekliyorum. @jaguarkitap bu kadar çarpıcı kitapları bulmak da oldukça usta
Berbatttt
İthaki yayınları nasıl yayınlamış bu sokak ağzıyla, serseri ağzıyla yazilan satırları anlayabilmiş değilim. Berbattan da öteydi. Bu rezil cümlelere siir demek şiire hakaret. Rezildi.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
I was born in Adana on july 4, 1977
I completed my primary and secondary education in Adana
then I went to Trabzon for university degree and graduated from the international relations department there.
I performed my military service as a second lieutenant in Istanbul. Later, I had a working life in different sectors and positions.
After graduating from Istanbul Aydın University, English-Turkish Translation Department, I continued my master’s degree in English language and literature at the same university.
I married my wife in 2022 and my only daughter, Umay, was born on December 4, 2023.
I dedicate this book to my father, my late mother, my wife and my beautiful daughter.
Dear readers, I hope you enjoy reading this book as much as I enjoyed writing it.
Tarihi olayların hikaye şeklinde yazılmasını her zaman çok sevmişimdir. Kendimi direkt olayların içinde gibi hissediyorum ve okuması çok keyifli oluyor. Bu kitap da o şekildeydi. Çok severek ve etkilenerek okudum. Mim Kemal Öke’nin okuduğum ilk kitabıydı bu eser. Dili oldukça akıcı ve güzeldi. Muhtemelen diğer kitaplarını da okumaya devam
Annemin Otobiyografisi
“Annem ben doğduğum an öldü,” cümlesiyle başlayan roman...
Kitapta hem sömürgecilik,ırkçılık,ayrımcılık ilişkilerinin yanında aynı zamanda bir kadının içsel yaşamına doğru yol alıyoruz.
Kitabın ana karakteri Xuela çok güçlü bir karakter,kendini ajite etmeyen,farkındalık sahibi biri.
Diğer bir yandan kitapta kibirin yıkıcı etkisini de bireyi nasıl etkilediğini gözlemlemek mümkün.
Kitabın dili çok akıcı ve canlı ,altını çizdiğim fazlasıyla cümleler var.
Kitapta ölüm teması da işlenmiş fakat bunu konu olarak değil kitabın genelinde hissediyorsunuz.
Ben güçlü bir kadının hikayesini okuduğum için mutluyum,herkese tavsiye ederim :)
“Ölüm tek gerçekliktir, çünkü kesin olan, her şey için kaçınılmaz olan tek şey odur.”
İlk 3ünü internetten buldum ve okudum. İsteyene link paylaşabilirim. Ramazanda kolay okunan bir kitap . Uyumadan önce ve sahurdan sonra okumaya devam ettim. Bu kez kitabı okurken biraz kötümserdim. Bu dönem gerçekten yaşasaydı ne yaşardı? Hangi sorunları yaşardı diye düşündüm. Sonuçta ülkemizde düşünmek iyi karşılanmıyor. Umay nine bile daha fazla sorun yaşardı gibi. Haksız mıyım? Mutlaka okuyun. Bulursam 4. kitabı da okurum.
Bazen sadece ismi için okursunuz, bir kitabı..
Umay Umay'ın Orospu Kırmızısı adlı kitabı da bunlardan biri. (benim için)
Neden Kırmızı olmuş kitabın ismi yazarımız şöyle söylüyor;" Kırmızı, mavi,yeşil, siyah benim için başkaldırı renkleri.. özellikle de Kırmızı, diyor. Ve devam ediyor. Benim doğduğum kasabada Kırmızı ruj sürenler için orospu denirdi. Pavyonda çalışan kadınlar vardı. Onlar da hep Kırmızı ruj sürerlerdi ve bu yüzden kıranırlardı. İyi gözle bakılmazdı onlara ve hep arkalarından kötü şeyler denilirdi.. " burdan ilham almış, kitabın ismi için.
Ben bu kitabın satırlarını okurken, alışılmışın dışında bir şeylere rastladım ve bu yenilik beni etkiledi ve sevdim. Kimseye benzemeyen, kendi halinde, duygularını anlatmaktan korkmayan, sığındığı yerden dünyasının kaoslarını, duygusal iniş-çıkışlarını başarılı bir şekilde irdeleyen ve olduğu haliyle dizelerine, cümlelerine yerleştiren cesur bir kalemdi şahit olduğum. Kadınların duyguları da öyle değil midir? Hop orda hop surda.. her şeyi irdeleyen, inceleyen, didik didik eden, anlam veren, bekleyen, sonra beklemekten nefret eden, şikayet eden aptallığına.. karmaşıklaşan, anlamını aşkı görünce hepten kaybeden, kadın ruhu.. dizilerde, cümlelerde kayboldum. Ve sevdim, bu halini.
Okumalısınız.
Bazı renkleri giymek, kadınlar için risktir, o rengi elimize alınca irkiliriz ve kimi insanların düşünüp söyleyebilecekleri tüm o iğrenç şeyleri duymamak için iteriz. Iteriz ve böyle böyle renkleri çıkartırız bir bir hayatımızdan.
Önce renkleri, sonra sevmeyi, en sonunda da kendimizi..
Ben çok beğendim. Okuyun mutlaka.
