Küçükler
Küçükler çok benzeşirler:Korku ile acının derinleştirdiği gözler, yaşlarına nisbetle ağır tecrübelerin kırıştırdığı ve soldurduğu mânâlı yüzler, tahammülün düşürdüğü başlar ve ümit...
Sayfa 8 - ÖtükenKitabı okudu
Korku ve ümit içinde rablerine ibadet ve dua etmek üzere vücutları yatak görmez, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah için harcarlar. | Secde 16
Reklam
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
1984 ve Fahrenheit 451'den sonra geldim Cesur Yeni Dünya'ya. Sanayideki seri üretim bandı mantığının tüm topluma uygulandığı, Fordizm'in doğuşunun milat kabul edildiği bir distopyayı anlatıyor. Gerçi 1984'ün aksine bir açıdan ütopya olduğu savunulabilir, çünkü herkes mutlu. Korku yok, endişe yok, çünkü sosyal düzen milim oynamıyor. Doğumdan itibaren toplumdaki rolünüzü kabul etmeye şartlandırılıyorsunuz. Hüzün yok, öfke yok, çünkü duygusal olarak bağlanacağınız bir şey yok. Ne aile, ne eş, ne de çocuk... Bir sorun çıkarsa da gerçeklikten kopmanızı sağlayacak Soma var. Sadece anlattıklarıyla değil, çizdiği sahnelerle de tüylerinizi ürpertecek bir kitap. Aradığını iki dünyada da bulamayan John'un hikayesini ve Tanrı'ya neden gerek kalmadığının açıklandığı bölümü uzun süre unutmam.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160.6k okunma
Zaman... Her zaman aynı.Güneş aynı,ay aynı,ağaçlar ve insanlar aynı,sevgi ve nefret, korku ve ümit hep aynı. Dualar aynı. Kıble tek
Sayfa 39
Korku ile ümit arasında gidip geldi ve mizacına çok yakışan ümitte karar kıldı .
şimdi yoksun seni düşünebilirim artık tutar ellerini öperim uzun uzun kimseler ayıplayamaz beni yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar işte gözlerin işte dudakların senin olan ne varsa karşımda duruyor ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık sevdiğim şarkılari söyletiyorum dudaklarına ve hoyrat ellerimle seni her gün biraz daha
Reklam
504 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Beğenerek ve keyifle okuduğum bir kitap. Yakın zamanda mitolojiyle alakadar olmak istemiştim ve bu kitapla giriş yaptım çok doğru bir yerden başladığı düşünüyorum. Kitapta Dan Brown tadı almam efsaneydi. Okuduktan sonra Berlin’e gitme ve Zeus Altarını görme isteği uyandırdı bende. Mitolojiyle polisiye harmanı muhteşem bir kitap. Katili erken tahmin etmemem de beğenmem de büyük etkili oluşturmuştur. Kitap boyunca herkesten hatta polis memuru Tobias’ tan bile şüphelendim Kitap bölüm bölüm yazılmış. Bir bölüm dehikaye anlatılırken ardından gelen diğer bölümde Zeus’ un ağzından anlatılmış mitolojiyi okuyorsunuz. Zeus’un ağzından yazılmış bu bölümler çok ilgi çekiciydi. Tek sıkıldığım nokta ırkçılık üzerine fazla yoğunlaşmasıydı. Baş komiserin Türk’üm değil de Türk kökenliyim demesi ve sürekli Türkler gibi değilim demesi pek hoşuma gitmedi. "baba kötüyse, korkaksa, sevgisizse, şefkatten yoksunsa, bir çırpıda çıkarıveriyorsa evlatlarını gözden, hiç iyilik beklemeyin o çocuklardan. ...ama korku bazen kör ediyor hem aklı hem yüreği. kınadıklarımıza dönüştürüyor bizi, zorlu savaşlarda yendiklerimize, hayatımızı cehenneme çeviren seleflerimize." sözleriyle incelememi sonlandırmak istedim.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320.6k okunma
Bedene ve Kalbe Taalluk eden hukumler
Dîne âit hükümler iki kısımdır: Zâhire, yani bedene taalluk eden (bedenle alâkalı olan) hükümler ve bâtına, yani kalbe taalluk eden hükümler. Bunlardan her bireri de yapılması ve terk edilmesi lâzım gelen hükümler olmak üzere ikiye ayrılır. Böylece dört kısım olur: Birincisi: Zâhire (bedene) taalluk etmekle beraber, yapılması îcab eden hükümlerdir. Kelime-i şehâdet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazân-ı şerîf orucunu tutmak, Beytullâh’ı haccetmek, küfre karşı cihâd etmek, iyiliği emredip kötülükten nehyetmek gibi farz ve vâcip olan hükümlerdir. İkincisi: Zâhire (bedene) taalluk etmekle beraber, terk edilmesi îcab eden hükümlerdir. Adam öldürmek, zina, livâta, hırsızlık, içki içmek, gıybet, nemime (koğuculuk), yalan söylemek, bakılması haram olan şeylere bakmak, dinlenilmesi haram olan şeyleri dinlemek gibi haram ve mekruh olan hükümlerdir. Üçüncüsü: Bâtına yani kalbe taalluk etmekle beraber, yapılması îcab eden hükümlerdir. İman, tevbe, ihlâs, tevekkül, sabır, şükür, korku ve ümit arasında olmak gibi güzel ahlâk ve hasletlerden sayılan hükümlerdir. Dördüncüsü: Bâtına (kalbe) taalluk etmekle beraber, terk edilmesi îcab eden hükümlerdir. Kibir, ucub, riyâ, haset gibi kötü ahlâk ve hasletlerden sayılan hükümlerdir. Bu dört hükümden bir hükme muhâlefet eden kimse Allâhü Teâlâ’ya isyan etmiş ve azâba müstehak olmuş olur. Böyle kimseler velâyet ve kerâmet ehlinden olamaz.
"... ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin, olacağını farz etmektir."
Sayfa 205Kitabı okudu
Üç türlü insanın, Allah’ı göreceği müjdelenmiştir:
• Saf ve samimi kalpler, • Gecenin karanlığında güneşi bulanlar, • Ölüm ve ötesini hiç unutmayıp ömür boyu korku ve ümit arasında yaşayanlar…
Sayfa 624Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.