Milyonlarca insan hem fiziksel hem zihinsel hem de manevi olarak çürürken kimse bu kötü kokuyu almıyor; zira herkes kokuşmuş. Herkes kokuya karşı hissizleşti, ona alıştı. Bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorlar. Peki, gerçekten böyle mi olması gerekir? Milyonlarca insan kendisini uyuşukluğa götüren korkunç bir yoksulluğun içine doğuyor ve böyle yaşayıp ölüyor. Böyle olması gerekirmiş! Birçoğu doğuştan yetenekli milyonlarca insan, hayatını aptal hayvanlar gibi sürdürmektedir. Bunun da mı böyle olması gerekir? Milyonlarca kardeşiniz kaba ve acımasız, alçak ve ahlaksız bir ruha sahip. Böyle mi olmalı? Bu 'olmalı' lafı sizi utandırmıyor mu? Utanç verici toplumsal aptallık ve umursamazlık da mı olmalı?"
Sayfa 104Kitabı okudu
Hatalar karşısında kişi kendini ne kadar 'kötü hissederse', o kadar 'iyi insan' olduğuna inanılırdı ... Bir hatanın düzeltilmesi için kişinin acı çekip vicdan azabı duyması gerektiğine inanılırdı... Kişinin, hatasını iyi hissederek düzeltmeye çalışmasına umursamazlık, duyarsızlık, saygısızlık olarak bakılırdı..
Reklam
Bağlanmama ise umursamazlık değildir, hayata ait boş şeylerin ve duyguların terk edilmesi değildir; hiçbir şeyin bize ait olmadığının, bizim hiçbir seye ve kimseye ait olmadığımızın farkındalığıdır çünkü var olan her şey geçicidir ve daima değişir.
Acı olmaksızın ayırt edip değer biçmek mümkün değildir. Acısız dünya aynının cehennemidir. Umursamazlık hâkimdir burada. Eşsiz olanın ortadan kaybolmasına neden olur.
Sayfa 42 - Hakikat olarak acıKitabı okudu
Bir yerlere gitmeleri hep sevmiş, ama hatırı sayılır bir yaşa ve umursamazlık mertebesine ulaşabildiği halde, olası geriye dönüşlerin korkusunu içinden bir türlü atamadığından, özellikle de kimi çıkmazları yaşamaya mecbur bırakıldıktan sonra hep aynı yerlerde ve insanlarda kalmayı yeğlemişti.
Böylesi maddi güçlükler aşılması zordu fakat maddi olmayanlar çok daha kötüydü. Keats ve Flaubert ve diğer dahi erkeklerin katlanmakta böylesine zorlandıkları dünyanın umursamazlığı, kadının durumunda umursamazlık değil düşmanlıktı.
Reklam
Korkaklık ya da umursamazlık sorularımızı kısıtlamasa, o kadar çok şeyi öğrenmenin eşiğindeyiz ki aslında.
Büyük adamlar, umursamazlık maskesi altında duygularına gem vurmayı bilirler.
"Umursamazlık ahlak yönünden bir noksanlıktır. "
İŞKENCE SEANSI...
- "Acı duygusuna karşı müthiş bir kanıksamışlık ve bunun neticesi umursamazlık içindeyim... Dramatize etme hissinden alabildiğince uzak bir lisânla kuru kuru rapor etmem gerekirse: Odun-cop karışımı bir cisimle dövüldüm, ardından haya sıkma faslı, ihtimal sular kesik olduğu için tas tas dökülen soğuk suyla yıkandım, dört kere cereyan verme... Böylece işkence seansı tamamlanmıştı!..
Sayfa 79 - 3.Levha, -Tesbitler, Teşhisler-, İBDA YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.