Toplumcan bir umut seferberliğine ihtiyacımız var. Baksanıza,korku tacirleri yine işbaşında,durmadan korku ve kasvet havası yayıyorlar ortalığa.İstanbul'un ve diğer büyük şehirlerin ümitsizlikle zehirlenmiş yeni çocuklarına söyleyecek bir sözümüz, onlarla paylaşacak bir düşümüz olmalı. Başkalarını görmezden gelerek, onların ıstıraplarını yok sayarak,daracık evlerine istinat duvarlarıyla saldırarak var olamayız .Eğlendiğimiz, yiyip içtiğimiz mekanlar, bindiğimiz arabalar, taktığımız ve mücevherler soylu kılmaz. Soyluluk ötekini işitebilmekten yapılma bir mücevherdir. Soylular,kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünen insanlardır.Bu ülkenin en soylu insanları,diğerlerinin acısını içinde en çok hissedenlerdir.
Bence doğa öyle umut verici bir temele dayanarak çalışıyor ki, kendimize de karşı çıkarak her şeyin olacağını bildiğimiz şekliyle değil olması gerektiği gibi olacağına inanıyoruz.
Reklam
“Umut içinde". Bunu neden ölü bir insanın mezar taşına yazmışlar ki? Uman ölü müydü, yoksa hala yaşayanlar mı?"
Bir kalp isterse her duyguyu misafir edebilir. Karanlık bir ruha bile severek umut öğretilebilir.
Kendi işlerinden duyduğu kişisel hoşnutsuzluk ve bütün bunları düzeltmek için beslediği belli belirsiz umut. İşte bunların hepsi bir iç kaygıda, çözümün yakın olduğuna ilişkin beklentide birleşiyor, birbirleriyle kaynaşıyordu.
Sayfa 443 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“umut etmeyi öğrenmeye başlamıştım ve bir kalbe yıkılmış bir umudunkinden daha acı bir çaresizliği ne verebilir ki?”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.