Reglus tümüyle farklı bir çağda, "ilerleme miti"nin en parlak günlerinde yaşadı. Hegemonik sistemin savunucuları kibirli bir rehavet içindeydiler ve her yerlerinden iyimserlik fışkırıyordu. Muhalifleri haklı bir öfkeyle ateş püskürüyor, devrimci dönüşüm için idealist umutlar besliyorlardı. Günümüzde umudun yerini büyük ölçüde teslimiyet duygusu almış durumda. Muhafazakarlık katı bir sinizme gerilerken radikalizm kinci bir marjinalliğe dönüşüyor. Bu ikilinin arasındaki bölgede belirsizlik hüküm sürüyor.
Teslimiyet çağında her türlü evrensel öz-gerçekleştirme anlatısı kuşkuyla karşılanıyor.
Sokakları Kararmayan şehirler
Kurmak için göklere
Kalbimin mimarını anıyor dudaklarım
Kurak tepeler üstünde
Aşkı öylesine özlüyorum ki
Kesildi sonunda sesim soluğum
Rüzgâr yine sabırsız
Umutlar nihan yine
Eski günlerimi hatırlıyorum
Toprak tutup onarsa kalbimi elleriyle
Renklerle kucaklaşan bir yağmur yağsa birden
Oynamak suçtur elbet aşkın hayalleriyle
Umutlar çıksa artık bu dumanlı kabirden