undefined
"Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.
...
Öyle bir devre erdik ki ağız tadıyla ölemezsin. Gözün açık gider. Şampiyon doldur!"
Sayfa 55 - Everest YayınlarıKitabı okudu
undefined
Ulu dağlardan yuvarlanıp gelmiş granit parçası, makinesinin başında ufaldı, ufaldı...
Sayfa 72 - Everest YayınlarıKitabı okudu
undefined
'"Aşların hatasını maydanoz örter, terzinin hatasını ütü örter, doktorun hatasını toprak örter.'"
Sayfa 113Kitabı okudu
undefined
"Kulun emeği Tanrı'nın yanında hiçbir zaman kaybolmaz. Onlar bu dünyadaysa biz de öbür dünyada!"
undefined
İnsanoğlu her kalıba girebilir. Şimdi ateşli bir gence, yaşlılığın resmini gösterseniz korkuyla irkilir. Tatli gençlik yıllarından çıkıp olgunluk çağının çetin yollarında yürürken bütün insancıl hislerimizi birlikte götürürüz, onları yolda bırakmayın. Çünkü onları bir daha elde edemezsiniz, ihtiyarlık, size hiçbir şeyi geri veremez, yeniden vermez. Mezar bile ondan daha iyi kalplidir. Çünkü üstüne şöyle yazılır: "burada bir insan gömülüdür." Fakat insanlıkla ilgisi kalmamış yaşlılığın, soğuk duygusuz çizgilerinde böyle bir yazı bile göremezsiniz.
Sayfa 121
As westernization spreads, so too does it’s feminization. What have men been left clinging to? The false-guilt we’ve been taught to be ashamed of as part of our past “patriarchy” to be sure, but more importantly we were left with the legacy of that magical thinking. In the face of a yet undefined hypergamy, we wanted to still believe in the ‘Sugar & Spice’ myth, the respect her wishes motive, the marriage goal – all of which were (are) still actively reinforced by a feminine imperative that knew its time had come and men were too stupid in their romanticism to know it.
Sayfa 133Kitabı okudu
