Altmış yıl boyunca bu adam kendini mutsuzluğa alıştırmıştı. Birdenbire, nasıl...? Ne olmuştu, nasıl bir mucize? İsa'nın bile böyle bir mucizeyi gerçekleştirebileceğine inanamıyordum, mümkün değildi, böylesi İncil'de bile yoktu... İsa körleri iyileştirdi, sağır ve dilsizleri iyileştirdi, hatta ölüleri bile, ama İsa'nın kimseyi mutsuzluktan kurtarması hakkında herhangi bir öykü duymamışsınızdır. Bu mümkün değil.
Yaşlı adama sordum - gerçekten mutluydu, mutluluktan uçuyordu - dedim ki, "Sana neler oldu?"
"Yeter artık dedim! Altmış yıl mutlu olmaya çalıştım ve olamadım, ve dün gece şu karara vardım: unut bunları artık; mutluluğu boş ver, sadece yaşa. Ve işte karşındayım, mutlu olarak," dedi.
Geleceği okumam: Onu sezerim. Çünkü gelecek Tanrı’ya aittir ve yalnızca O açıklar geleceği ve yalnızca olağanüstü durumlarda. Geleceği nasıl seziyorum? Şimdinin işaretleri sayesinde. Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır. Geleceği unut ve hayatının her gününü şeriatın kurallarına uygun olarak ve Tanrı’nın evlatlarına bahsettiği inayete güvenerek yaşa. Her gün kendisiyle birlikte ebediyeti getirir.
İyi ol, fakat çok iyi olma, birazcık huysuz ol fakat çok değil. İçinden geliyorsa, dua et, eğer sana rahatlık veriyorsa, arada bir küfür de et.
Etrafındakilere karşı mümkün olduğu kadar dostça davran, müşfik ol! Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan, bağır, kır, dök ve unut!
Her zaman gülümse, dudaklarından tebessüm eksik olmasın, hatta bu bazen acıtsa bile.
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün mutluluğu yakala, en ufak bir parçasının bile kaçmasına izin verme!
Yaşa, her şeyden önce yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için laf olsun diye günlerini geçirme!
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar talihli isen, bütün kalbin, ruhun ve vücudunla sev!
Hayatını o şekilde yaşa ki, her an kendi kendinin elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan hiç olmazsa ufak bir şey yap ki, gecelerin yaklaşır yaklaşmaz örtülerini üstüne çekip kendi kendine "Ben elimden geleni yaptım..." diyebilesin.