“Adı ne bu çiçeğin, biliyor musun sen?” “Ne?” “Unutmabeni çiçeği.” “Unutmabeni mi?” “Evet.” “Neyi unutuyor ki? Zaten küçücük.” “Sevenin, sevdiğini unutma ihtimali bu çiçek kadar küçük olduğu için öyle demişler.”
Sayfa 67 - Ephesus YayınlarıKitabı okuyor
Bıktım bu yalan pencereli evreninizden Sıkıldım iyice zavallı yavrularım Tad alıp durmanızdan o çoban aşkı öykülerinden Kendinizi hâlâ unutmabeni çiçeği devrinde mi sanıyorsunuz Süsleyin o zaman vitrinlerinizi kondurun kendi kendinize etiketlerinizi
Reklam
Unutmabeni çiçekleri tam yerini buldu!
Sayfa 185
''Bir kitabın arasına kurumaya bırakılmış bir çiçek. Unutmabeni çiçeği. Hiç görmedin, hiç koklamadın, nasıl bir çiçek bilmiyordun. Ama adını seviyordun.''
Sayfa 47 - yarım kalan
"Bu çiçeğin ismi neymiş biliyor musun Müzeyyen? Unutmabeni çiçeği. Ben diktim kendi balkonumdaki saksılara, senden içime sinmedi, sen de unutma beni. Ne tuhaf değil mi Müzeyyen, düğünde, ölümde, hastalıkta, sağlıkta hep çiçekler varmış hayatımızda. Ama bak bugünkü çiçekler başka, bugünkü çiçekler unutma beni diye. Sık sık havalandır toğrağını, güneş gören bir yere koy, hiç kurutma çiçeklerini, aman unutma Müzeyyen. Aman unutma beni!"
Sayfa 138 - Müjgan AltınsoyKitabı okudu
"Unutmabeni çiçeği. Sevenin, sevdiğini unutma ihtimali bu çiçek kadar küçük olduğu için öyle demişler."
Reklam
Gerontolojik psikiyatri kliniğinin önüne unutmabeni çiçeklerinin dikilmesi bir tür şaka mıydı?
Unutmabeni
Çiçekler tanrıçası Flora’nın farklı bitkilere isim verirken bu mütevazı mavi bitkiyi nasıl görmeden geçtiğini, arkadasından gelen cılız “Unutma beni! Unutma beni!” sesine kulak verdiğini anlatan efsaneyi tercih ediyordum. Flora ona bakmış ve ona insanların hatıralarını canlandırma yeteneği hediye ederek, adını unutmabeni koymuş. Bir yerlerde unutmabeni çiçeği renginin hüznü tedavi ettiğini, ya da daha resmi bir ifadeyle antidepresan etkisine sahip olduğunu okumuştum. Ayrıca tohumları toprakta otuz yıl kalabiliyor ve ancak yeşerme şartları oluştuğunda filizleniyor. Bu çiçek kendini otuz yıl boyunca hatırlıyor.
Sayfa 129Kitabı okudu
O dağlarda çiçekten, kokulardan, şakır şakır pınarlardan geçilmez. O dağlar bizim dağımızdır. Dedelerimizin mezarları o dağlardadır. Mezarların hepsinin üstüne sarıçiçekler, unutmabeni, pürenler, öteki çiçekler, bütün açmışlar. Ormanı açmış çiçeklerin kokuları almış. Arılar kokuların içinde sarhoş kanatlarla o çalıdan o çalıya vuruyor.
Sayfa 209 - YKYKitabı okudu
Ve benim sesim edepsizce patladığı zaman bir andan bir ana, günlerin yirmi dört saatleri, belki, koklamaktadır İsa ruhumun unutmabeni çiçeklerini
Reklam
Gerontolojik psikiyatri kliniğinin önüne unutmabeni çiçeklerinin dikilmesi bir tür şaka mıydı?
“Bu ne ?” “Unutmabeni çiçeği. Mavi ve küçücük, senin gibi.” “Benim gibi mi ?” “Hı,hı.”
Sayfa 68 - Gökçen 1: Unutulan Çiçekler / 4. BölümKitabı okudu
“Adı ne bu çiçeğin, biliyor musun sen ?” “Ne ?” “Unutmabeni çiçeği.” “Unutmabeni mi ?” “Evet.” “Neyi unutuyor ki ? Zaten küçücük.” “Sevenin, sevdiğini unutma ihtimali bu çiçek kadar küçük olduğu içim öyle demişler.”
Sayfa 67 - Gökçen 1: Unutulan Çiçekler / 4. BölümKitabı okudu
"Adı ne bu çiçeğin, biliyor musun sen?" "Ne?" "Unutmabeni çiçeği." "Unutmabeni mi?" dedi Murathan şaşkın şaşkın. "Evet," dedi annesi elindeki küçük çiçeği kibarca okşayarak. "Neyi unutuyor ki?" diye sordu Murathan. "Zaten küçücük." "Sevenin, sevdiğini unutma ihtimali bu çiçek kadar küçük olduğu için öyle demişler, anneciğim," diye bir açıklama yaptı Neslişah.
326 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.