Yalnız Bir Opera ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin
“Ayrıca kendini kandırma Dorian. Yaşamımızı özgür irademizle, karar vererek yönlendiremiyoruz. Yaşam denilen şey kendisi sinirlerle, dokularla, hücrelerle ilgili bir şeydir; düşünceler bu hücrelere gizlenir, arzular buralarda konuşlanıp hayaller kurar. Sen kendini güvende hissedebilir­sin, gücünün kuvvetinin yerinde olduğunu zannedebilirsin. Fakat bir odada ya da gökyüzünde tamamen tesadüfen gö­züne çarpan bir renk tonu, ya da bir zamanlar sevdiğin bir parfümün kokusu derinlerde gizli saklı anıları getirip önüne koyar. Çoktan unutulmuş bir şiirin aniden karşına çıkan bir dizesi, epeydir çalmadığın bir müziğin ezgisi; yaşamımız bu tür şeylere bağlıdır Dorian. Browning bununla ilgili yazmış­ tı; duyu organlarımız bizim yerimize hayal eder. An gelir be­ yaz bir leylağın kokusu burnuma çarpar ve ben hayatımda geçirdiğim en tuhaf ayı yeniden yaşamak zorunda kalırım. Keşke seninle yer değiştirebilsem Dorian. İnsanlar belki ikimizi de çok kınadı ama sana her zaman taptılar. Hep de tapacaklar. Sen, çağımızın hep aradığı ama bulduğunda da korktuğu insan tipisin. Resim, heykel gibi şeyler yapmadı­ ğın, kendin dışında bir şey üretmediğin için çok mutluyum. Senin sanatın yaşamın oldu. Sen kendi kendini besteledin; yaşadığın günler senin sonelerindir. "
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın
Yalnız bir opera
youtu.be/tAzmPho2qZs "... Ve bitti! Sonra yalnız bir opera başladı ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup kulak verdiğiniz saatin tiktakları kaplar tekin olmayan göğünüzü geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz bakınıp dururken duvarlara boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çiçek, unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani, unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutukluluk haline, bir trafik kazasına, başımıza gelmiş bir felakete, işkenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya kendimizi hazırlar gibi yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken, ve kazanmış görünürken derinliğimizi Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar o tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar
170 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Bir ruh gibi incelip yüzyıllar öncesine dönerek, sokaklarında dolaşmak, sofralarına konuk olmalı, kervansaraylarında dinlenmeli, çarşılarında alışveriş yapmalı, onlarla halleşip söyleşmelidir. Belki o zaman bir parçacık da olsa, şimdilerde anlamamıza, anlayıp da hayatımıza geçirmemize imkan kalmamış, çoktan unutulmuş o güzel geleneklerinin özünü
Osmanlı Hikayeleri 1
Osmanlı Hikayeleri 1Zehra Aydüz · İlkGençlik Yayınları · 201629 okunma
Reklam
431 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.