Uyanıyor yeniden gül farkında mısın ? Uyanıyoruz yeryüzünü okşarken parmakların Sen bir ağaç olmanın önsezisiyle yeniden Ve ben gövdene yeniden rüzgar olmanın.
saklı kent bıktım seni kuşatan kendi çadırlarımdan kör kılıcına tuğlalarla örülmüş yanık surlardan bıktım bana uzaklığı öğreten di’li geçmişiyle zamanın yazılmış kuşatma günlüklerinden
Reklam
Bir tenis topu, koşan bir çocuk, bir gözyaşı bile değiliz. Yalnızca bir ağaç ailesi ve bir köşede yıllardır bizi gözleyen hep aynı balta: Dalgınlık. Düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için.
Bir resim değildir at ve sınırları tam çizilmemiştir Tökezler bir düşün yamaçlarında Kişneyerek bir çavlana dönüşür
Sanki erken rönesansın bir sarayında Sesleri sarmaşıklar gibi bir madrigalin iki sağır şarkıcısı gibiyiz Şiirimiz sarılıyor usanmaksızın Birbirine ve biz sarılamıyoruz
Kiraz ve kamıştan kavalımızın Sesleri Dağılıyor havada Bir kuyu ağzından geçiyor gibi Rüzgârı mor fistanlı zamanın Bu güzel şarkı da unutulacak Kıyımlar acılar kanlar içinde Savrulurken yaşadığımız günler Bu soruyu mutlaka soracaksın Ne kaldı ne kaldı bizden geriye?
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.