“Gideceğim, dedi. Burada üşüyorum. Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı..” Şükrü Erbaş
Bir gün ışıksız rüzgarsız bir sessizlikle geldi. Gideceğim, dedi. Burada üşüyorum. Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı. Her şeye bulantıyla bakıyorum. Güzellik yıkıcı. Hiçbir inceliğe inanmıyorum. Bir sonsuz kum içinde bir yıldız rüyasıyım. Seni sevecektim. Söyleyemedim. Gidince mi? Yalnızlık benden önce gidecek, biliyorum. Belki filizlenen bir taş...bir yerlerde. Hepsi bu...
Reklam
Çoğumuz kendi suçumuzmuş gibi yoksulluğumuzdan utanırız.
Mahalle Mektebi uzak… Kış, soğuk, kar… Paltom yok… Üşüyorum, ellerim donuyor. Annem haki renkli kalın bezden bir çanta dikti bana. Kitabımı, defterimi çantama koyuyorum. Soğukta elim üşüdüğünden çantayı tutamazdım, kolumun altına sıkıştırırdım; soğuktan korunmak için elimi de çantanın altına alırdım. Okul dönüşü eve gelince ellerim sızım sızım
Gideceğim, dedi. Burada üşüyorum. Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı.
Sayfa 47 - Kırmızıkedi yayınevi 5. BasımKitabı okudu
Aziz Nesin
"Mahalle Mektebi uzak… Kış, soğuk, kar… Paltom yok… Üşüyorum, ellerim donuyor. Annem haki renkli kalın bezden bir çanta dikti bana. Kitabımı, defterimi çantama koyuyorum. Soğukta elim üşüdüğünden çantayı tutamazdım, kolumun altına sıkıştırırdım; soğuktan korunmak için elimi de çantanın altına alırdım. Okul dönüşü eve gelince ellerim sızım
"Üşüyorum demişti," dedi Andaç ağlarken. "Onu ısıtamadım. Ona sarılıp ağlayamadım, yakasına yapışıp gitme diyemedim... Ellerinin soğukluğu gitmiyor ellerimden. Üşüyorum demişti, abi... Aytaç çok üşüdü. Kardeşim çok üşüdü."
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
Kendine sarılarak, "Çok üşüyorum" dedi. "Kış içeride, dışarıda değil. Ölüm gibi soğuk" diye ekledi. "O benim bir parçamdı. Onunla birlikte benim de bir parçam öldü."
Sayfa 206 - RebeccaKitabı okudu
Cesaretimi, korkularımı, sevgimi ve nefretimi alıp kaçmak istediğim tek kişi sensin. Çünkü sığınmak istediğim tek yer senin kolların, ıslak bir yolu yürümek istediğim tek kişi sensin, üşüdüğüm an acaba üşüyorum diye ellerimi birleştirdiğim, gülümsediğimde acaba gülümsüyor mu diye tebessüm ettiğim tek kişi sensin.
Sayfa 155 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Dünyada en nefret ettiğim binalar.. Huzurevleri(?)
( beş senedir huzur evinde yaşayan yaşlı bir annemizin kaleminden) Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der,
898 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.