Öldürmeyen şey güçsüzleştirir
Yaşamın ilk dönemlerinde hayatta kalma iki temel öğeye bağlıdır: Bedensel bütünlüğümüz ve ebeveynlerimize ya da bakım verenlerimize bağlanıp onlardan kabul görmemiz. Küçük bir çocuk için, hem fiziksel hem de duygusal anlamda terk edilme hayatı tehdit eden bir durum olarak algılanır. Utanç duygusu terk edilmeye çok benzer bir şekilde deneyimlenen bir duygudur ve bağlanma şemamızı, beyin gelişimimizi ve kimlik algımızı temelden etkiler. Erken dönemde fiziksel travmaya, terk edilmeye ve yoğun utanç duygusuna maruz kalan çocuklar, çok büyük olasılıkla hayatlarının ilerleyen dönemlerinde hem psikolojik hem de fiziksel zorluklar yaşarlar. Bu durumda görünen o ki bizi öldürmeyen şey güçsüzleştirmektedir.
Sayfa 193 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Karşı aktarım
Karşı aktarımın ilk belirtileri kendimizde tarafsız duruşumuz ya da terapötik stratejilerimiz ile bağdaşmayan düşünceler, duygular ve davranışlar fark ettiğimizde ortaya çıkar. Jamie'nin durumunda, seansta mizahın kapladığı yer, sessizliğe izin verilmemesi, aktivitelerin çokluğu ve danışanın duygu ve ihtiyaçlarına gösterilen ilgisizlik gibi şeylerin tümü karşı aktarım belirtileriydi. [...] Diğer karşı aktarım belirtileri, seansı iple çekmek ya da tam tersine bir seans hiç gelmesin istemek gibi duygular olabilir. Bir seansta durmaksızın yorum üstüne yorum yapmak ya da bir arkadaşımın yaptığı gibi belli bir danışan gelmeden önce kapının kilidini açmayı "unutmak" da karşı aktarım belirtileri arasında sayılabilir Karşı aktarımın bilinçdışı kaynağını çoğunlukla kabul görmeme, terk edilme, travma ve utanç ile bağlantılı erken döneme ait olumsuz deneyimler oluşturur.
Sayfa 192 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Meşru olmayan ilişkide bulunan kadınlara fahişe diyorlar. Aynı işi işlemiş erkeklere niçin böyle alçaltıcı bir ad verilmiyor? Bunlara dense dense eski tabiriyle "zampara" deniyor. "Zampara" ayıplanan, utanç verici bir sıfat olmaktan çok bir tür komik yiğitliktir. Karagöz'de, Zuhuri'de yaptıklarına gülünür. Bu, tanınmış bir personajdır. Onun hiçbir hali ayıplanmaz. "Zampara", "kadına tapan" hemen Fransızcadaki galant karşılığı bir şeydir. Hiçbir erkek bu hitapların önünde ciddi bir utanmayla kızarmaz. Bu tabirde yine hemen hemen erkekçe bir başarı hatta iftihar neşesi vardır. Fakat bir kadının yüzüne fahişe hakareti fırlatıldığı vakit o zavallı, alçaklığın en aşağılarına tekmelenmiş olur. İşte aynı işin erkek veya kadına nispetinde gördüğü büsbütün zıt anlayış...
-"Kesinlikle " ,der Wunderlich. "Hayvanlar salgılarını gizlemezler, açıkta cinsel ilişki kurarlar. Utanmaları yoktur, diyoruz: Onları bizden farklı kılan bu. Yine de temel fikir kirlilik. Hayvanların pis alışkanlıkları vardır, bu yüzden dışlanırlar. Utanç, kirliliğin utancı insanları biz yapan şeydir. Adem ile Havva: ilk insan efsanesi. Bundan önce hepimiz tıpkı hayvanlar gibi yaşıyorduk." -"Ama o onları yiyoruz" . Norma'nın sesidir bu. "Onlarla karışıyoruz. Onları sindiriyoruz. Onların etini kendi etimize dönüştürüyoruz. Dolayısıyla mekanizma böyle de işliyor olamaz. Yemediğimiz belli türde hayvanlar var. Kuşkusuz , kirli olanlar onlar , yoksa genelde hayvanlar değil."
Sayfa 106Kitabı okudu
“İnsan denen varlık o kadar kolay bir şekilde, bir çırpıda değişebilir ve utanç verici, hayır, gülünç derecede korkunç bir değişim geçirirdi.”
Birbirimize söyleyecek onca şeyimiz varken bu utanç, bu huzursuzluk, bu yanlış durumda olma hissi, bu felç hâli, bu dilsizlik neden?
Reklam
Sanki pranga mahkûmu sıfatı, bir rütbe, hem de onurlu bir rütbe oluyordu. En ufak bir utanç ve pişmanlık alameti yoktu! Bununla beraber, dıştan bakılınca bir çeşit boyun eğişleri, kendilerine özgü, hani nasıl denir, resmi, sakin bir düşünüş tarzları vardı: "Biz mahvolmuş insanlarız." derlerdi.
Ama her zorlama işte muhakkak biraz anlamsızlık, hakaret ve bir utanç telakkisi vardır; yani zora dayanan sürgün hizmeti de serbest hayatta yapılan işlerden daha ağır ve azaplıdır.
Bu nedenle güvenli tek hile Aristoteles'in Topikler'in son bölümünde verdiği hiledir. Her karşınıza çıkanla tartışmayın, utanç verici durumlara düşmeyecek kadar aklı başında olduğunu bildiğiniz insanlarla tartışın.
"Bencillik, öylesine tiksindiricidir ki bu utanç verici hali saklamak için nezaket dediğimiz şeyi icat etmişizdir."
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.