"Mutluluk,deniz kabuğunun içinde gizlenen bir inciydi;hani bazen bir ayin sırasında ani bir parıltı çıkar insanın gözünde ya da her şey kusursuz görünür gözüne, mutluluk öyle bir şeydi işte.İnsan olanaksızın ardında koşarak kaygılar ve umarsızlıklar içinde yaşamamak için bu kırıntılarla yetinmek zorundaydı."
Dünya bugünkünden daha iyi olabilir miydi? Evet, belki, ama oturup arpacı kumrusu gibi bunu düşünmenin ne yararı var? Ben sağ kaldım ve pek benzememekle beraber insan soyunun bir parçasıyım..
Bakışın altında patlayan ve taşan ben; bakışın, görevini ustalıkla yerine getirdikten sonra düşüncelere dalan, filozofça sözler söyleyen bir erkeğin özenli ve çapkın bakışı.
Birçok masal ve söylencede anlatılır, güzel ruhunun derinlerinde her zaman Çirkin'den büyülenir; yüreğinin bir köşesinde bir sapıklık barındırmayan yakışıklı delikanlı hemen hemen yok gibidir.
Bir ülkü olarak tek başına birey için yetkinliğin, mekanda (sözgelimi, temizlik ve bedensel arınma ya da erotizm uğraşı) ve zamanda (gece yatmadan yıkanmalar ve uykuda boşalmalar) belirli bir alanla sınırlanacak olursa gerçekleşebileceğini düşünmüştü.