Çok düş kurdum ben. Bunca düş kurmuş olmaktan yorgunum, ama düş kurmanın kendisinden yorulmuş değilim kesinlikle. Kimse yorulmaz düşten, çünkü düş unutmaktır ve unutmak üstümüzde ağırlık yapmaz; uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak.
Sayfa 152
“Çok düş kurdum ben. Bunca düş kurmuş olmaktan yorgunum, ama düş kurmanın kendisinden yorulmuş değilim kesinlikle. Kimse yorulmaz düşlemekten , çünkü düş unutmaktır ve unutmak üstümüzde ağırlık yapmaz; uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak. Düşlerimde her şeye sahip oldum. Uyandığım zamanlar da oldu, ama bunun ne önemi var?”
Zalim nefsim...
"Nefsimizi büsbütün öldürmedikçe, varlığa sevinmeyip yokluğa yerinmedikçe, ruhumuz hür ve serbest olmayacaktır.
Dünya bağlarından kendini tam anlamıyla kurtaramayan kimse perdeden (perdenin ardındaki nurdan) uzak düşmüş leştir! Bu perdenin mahremi olacak kişinin uyanık bir gönle sahip olması gerekir. Zâhirî hayatla sıkı alışverişte olan derin hayatın eri olamaz!"
Sayfa 162Kitabı okudu
Bilgisizlerden kaçın, eğer onlarla olman zorunluluksa, sürekli uyanık ol yoksa onların düştüğü çukura düşersin.
SARHOŞ VE AYIK
Muhtesip , yolda bir sarhoşu gördü ve yakasına yapıştı.
Sarhoş dedi ki dostum, bu gömlektir, yular değil.
Dedi ki; sarhoşsun, o yüzden düşe kalka yürüyorsun.
Dedi ki; sorun yürümekte değil, yol düzgün değil.
Dedi ki; seni kadıya kadar götürmeliyim.
Dedi ki; git, sabah gel, kadı gece yarısı uyanık değil.
Dedi ki; valinin sarayı
Stephan Hawking
bir gün zaman yolcuları için parti düzenlemişti.
Zaman yolcularının geleceğini şüphesiz bildiğinden parti sonrası kimseyi davet etmemişti.
Kimse de gelmemişti.
Yarattığımız çerçevelere zaman katan düzenin davetsiz misafirleriydik.
Kimsesiz ve heptik.
Bilebilirdik.
Kabus Uyanık
ilkerbagir