Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Hem çevremde hem de bu sitede tanıdığım nitelikli okurlar var. Benim için nitelikli okur olmanın kriterlerinden bence en önemlisi kendine özgü bir okur kimliği oluşturabilmiş olmaktır. "Yapay" "zorlama" nitelikli okurlar da var. Onları ayırt edebildiğiniz zaman okur kimliğini elde etme yolunda adım atmış olursunuz. Kimisi
Biz ki çok uzaklardan gelip,
Çok uzaklara savrulan sevda yelleriydik.
Biz ki asi umutlar beslerdik yüreğimizde
Hesapsızdı yüreğim ve pazarlıksız ve de katıksız.
Şimdi başımı taştan taşa
Yüreğimi soysuz sevdalara çaldırıyorum.
Yoruldum ve yanıldım.
Ama inan ki Türkü Gözlüm
Bu azaran yaraya zamansız yakalandım...
Bu sabah bir türkü işe giderken beni çok uzaklara götürdü. Çocukluğumun çorak topraklarına, dağlar arasında kalmış, taş taş üstüne eklenip ev şekli verilmiş memleketime götürdü. Her taşında binlerce alın teri olan memleketime. Adıyaman’a. Çocukluğumun bir kısmı Adıyaman-İstanbul seferleri arasında geçmişti. Çocuk iken kulaktan dolma anladığım Zaza’cayı, dokuz yaşımda dedemlerin İstanbul’a yerleşmesi ile öğrendim.
Çocuklukta öğrenilen dil kaybolmuyor işte. Bir kelime duyarsın yahut ordan gelen bir türkü, tüylerini ürpertir. Dediğim kolay bir şey değil. Bir çok dilin asimiliğine uğrayan ben, onca farsçadan, rusçadan, ingilizceden, ispanyolcadan sonra bir sabah arabada gider iken kolonlara yansıyan bu türküden sonra göz yaşlarımı tutamadım. Beni çorak topraklarında koşuşturduğum çocukluğuma götürdü. Güneşe tuttuğum misketin içinden geçen ışınları tek gözümü kapatıp izlediğim yaşlarıma. Üç numara traşlı çocukluğuma. Yırtık lastik ayakkabıları ile çamur yağmur demeden koşuşturduğum topraklara götürdü.
Türküler kimin ağzından çıkarsa çıksın bir yerlere götürür. İster Zazaca olsun, ister Türkçe, ister Kürtçe, istersen Farsçada olabilir… Bu zazaca türkü Erdoğan Emir’in sesi ile kendini doruğa çıkardı. Kelimeleri, sözleri ayrı bir güzel…
youtu.be/Gh2z9XJS418
Çevirisi : lyricstranslate.com/tr/insane-kamil...
Terkedilmiş kentler gibi oluyoruz bu saatlerde, gidecek yerler aranıyoruz.
Küçük mutluluklar, az bir üstünlükler için arkamızda büyük kırgınlıklar, üzülmüş ordular bırakıyoruz. Beklemeler, beklenecekler, beklenesiler, bekletilecekler, tüm bu bekleyişlerin beklentileri...
Liste kabardıkça kabarıyor mübarek.
Kimin kimsesiz kalmışlığı kimin