Bazı duygular yardır, bazı duygular yara.
Bazı kitaplar acı verirken, bazıları merhem olur derde.
İlber Ortaylı'nın söyleşi türünde bir eserine başlamışken denk geldim bu kitaba. Okuyamayacak kadar yorgun ve durgundum. Her zaman derim "şiirler ruhu dinlendirir," diye. Ruhumu dinlendiren, okumaya yeniden ısıtan bir kitap oldu benim için
Mualla...
Adına sonsuz notalar biriktireceğim türkü gibi kadın...
Yokluğunun gölgelendiği şu ince yol kenarı pek ala bilir bizi.
Bilmem adına yaraşan şu endam hangi çiçeğin gizi.
Mualla...
Uyurgezer değilim düşleruyurum sadece. Saçların misk ü amber kokusunu üfler ciğerlerime. Gözlerinse... Ah o gözler Mualla dilimi damağımı kurutur.
Uzaklara
İnsan olarak elimizdekilerin kıymetini bilmediğimiz yetmedi mi? Daha ne kadar umarsız olacağız kayıp giden yıldızlara? Bakın bir yıldız daha göçüp gitti. Biz ona
Mualla...
Adına sonsuz notolar biriktireceğim türkü gibi kadın...
Yokluğunun gölgelendiği şu ince yol kenarı pek ala bilir bizi.
Bilmem adına yaraşan şu endam hangi çiçeğin gizi.
Mualla...
Uyurgezer değilim düşleruyurum sadece. Saçların misk ü amber kokusunu üfler ciğerlerime. Gözlerinse... Ah o gözler Mualla dilimi damağımı kurutur.
Uzaklara dalışın hele arkada çalan inceden bir türkü. Sen,türkü gibi kadın ben ise ezgi bilmem Mualla...
Tarifin de eşin de benzerin de yok Mualla. Dünya dünya olalı böylesi bir afet-i can görmedi Mualla yıldız bakamaz gül cemaline güneş imrenir ışıyan yanaklarına... Ah Mualla sen,sen bir mücevher kutusu ben ise oyma bilmem Mualla...
Tanıyanın, O'nunla tanıştığı bir şiir vardır. Yani benim gibi önce bir şiirin şairi olarak adını duymuştur, eğer tanıdıysa. Sonra biraz daha incelediyse devamı gelmiştir. İlkin 'Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman' dı tabi O'nu tanıdığım zaman. 10-11 sene öncesine denk geliyor. Ama O'nu daha da sevdiğim başka bir şiiri vardır. İstedim ki duymamış
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani.
Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı