264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Edebiyat çok güçlü bir ifade biçimi gerçekten. Çok kaliteli bir roman okudum. Tadı damağımda kaldı. Sevdiğim romanlarda kahramanlar ölürse içimden ağlamak geliyor kendime o kadar yakın hissediyorum karakteri. Bazarov’un ölümü de beni gerçekten üzdü. Ama ölüm çok eski bir gerçek olmasına rağmen Bazarov’un ölümüyle bana da yeni gibi geldi.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,3bin okunma
“Üzmek istemiyorum” diye başlayan her cümle beni daha çok üzdü. “Ben herkes gibi değilim” diyen o kişi beni herkes olduğuna bir kere daha inandırdı.
Reklam
güzel de, düşündükçe de gidesim gelmiyor.Çok üzdü beni çok.
456 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Küller Şehri ~ Cassandra Clare . İlk kitapta Clary Fray ile başlamıştık. Bir cinayete tanık olduğunda hayatı değişmişti. Gölge Avcıları ile tanışması ve annesinin sakladıklarında hayatının yeni bir döneminin kilidi açılmıştı. İblisler, gölge avcıları, periler, kurtadamlar ve vampirlerle dolu bir dünya… İlk kitapta öğrendiğimiz gerçekle beraber
Küller Şehri
Küller ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20242,198 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
İnsanlar yumrukları sıkılıyken gülmez.
Her insanın mücadele şekli farklıdır. Çünkü her insanın hikayesi farklıdır. Gerçek adıyla Şuci Tsuşima. İnsanlığımı Yitirirken romanının yazarı ve aynı zamanda kahramanı. Çünkü roman otobiyografi özelliğine sahip olup yazarın ölümünden sonra yazara ün getirmiş bir roman. Japon edebiyatının "ben roman" türünü temsil ediyor. İnsanın kendini ararken daha çok kaybettiği bir yolculuk. Bir kayboluşun hikayesi... Kahramanın ailede başlayan görünmezliği onun tüm hayatını etkiliyor ve sonu intiharla biten bir hayat kaçınılmaz oluyor. Önce ailesinde sonra toplumda görünmezliğe oynayan, sürekli sorgulayan, kendine yer açmaya çalışan ama hayatta kendini nereye koysa orada iğreti gibi duran kahramanımız bir boşlukta sürükleniyor roman boyunca. Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum... diyip debelenişine kendi eliyle son veriyor. Hayatla mücadele edişi, hayata kafa tutuşu böyle olmamalıydı. Üzdü...
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333bin okunma
Nar Çiçeği
Seni içimde buldum. Bıraktım kendimi senden aşağı. Sana düştüm. Her yanım kucak dolusu gözlerin. Senden düştüm. Hangi haliyle anlatsam sözcüklerin. İşte beni deldiğin yerin ardındaki ışık desem. İşte seni aşırdığın kovuğun aşkla iniltisi benden. İşte oluğundaki bambaşka kanın alaşımı. Sinen ah! Beni seninle çoğaltan toprağın. Seni içimde elmas buldum. Seni içimde yine buldum kendime anlattım İçime kaçtığın zamanların ettiğini bir bir. Seni bir gülün fazla iç adıyla kanamalı Kaç iklimin toplamı acıdan bir bedenle Ay ışığının spotunda seyrettim tepende ayevi. Seni güzdü attığın örtünün altında yakalayan Daralan bir taşhane üzdü beni derisi nemli
Reklam
100 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Selamlar Okurken çok keyif aldığım kısa bir kitap yorumu ile geldim 1882 yılında yaşanmış bir olaydan esinlenerek kaleme alınmış canım kitap ; ama gerçek bir yaşamdan alınması da üzdü aslın da ( kitap içeriğindeki olay örgüsünden dolayı ) Yazarımızın da son kitabı olduğunu da belirtip minik yorumuma geçeyim Aratov kendi halin de babasının ölümün den sonra halası ile yaşayan bir genç. , sadece Kupfer adın da bir arkadaşı vardır . Kupfer ile birlikte bir oyuna gider bu da Kupfer 'in zoru ile olur orada Klara ile karşılaşır .Bu karşılaşma ile olay örgüsü başlar . Bir aşk , vicdan ve en enteresan olan ise ruhbilime bakış açısını vurgulamış olması.. İçeriğin den kısacık olsa da spoiler vermeden bahsetmeye çalıştım okumanızı tavsiye ederim
Klara Miliç
Klara MiliçIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,583 okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Hayatında yaşadığı ufak tefek sorunlar yüzünden hayata küsüp, intihar edenler bu kitabı iyi okusunlar. Her koşula rağmen umudunu hiçbir zaman yitirmeyen, hayatın hep güzel yanlarını gören, yarın kurtulacakmış gibi harıl harıl ders çalışıp kendini geliştiren bir Anne’yi okudum. Üstelik hayatı çok kötüydü. Aylardır hatta senelerdir gökyüzüne, esen rüzgara, yağmura en çok da sevgiye hasret kaldı. Kitabın son sözü beni derinden üzdü. Her zaman Anne’nin farklı şekilde yaşamını yitirdiğini düşünmüştüm oysa Anne toplama kamplarında hayata gözlerini yumdu. Keşke yahudiler bu kitabı okuyup aynı acıları dini farklı olan insanlara yaşatmasa. Keşke kitaplardan, yaşanmışlıklardan ders çıkarıp akıllansak. Aynı hataları yapmasak. Ama insanoğlu çabuk unutuyor işte. Dilerim yeryüzünde tüm kötülükler, savaşlar son bulur. Özgürce güle, oynaya yaşayıp gideriz…
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20177,5bin okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir erkeğin kadın karakterden daha çok utangaç olması mıııııı!! Böyle bir karakteri bağrıma basıp seveceğim kim bilebilirdi ki? Icebraker'dan Nate mi yoksa Wildfire'dan Russ Callaghan'mı deseniz üzgünüm ki ab itibariyle düşünmeksizin Russ derim. Aurora yaşadığı tek gecelik ilişkinin ardından Russ'ı bir daha görmeyeceğini
Wildfire
WildfireHannah Grace · Olimpos Yayınları · 2024143 okunma
Galatasaraylıyım ama Fenerbahçe mağlubiyeti beni üzdü 😞
Reklam
"Söyle kim üzdü seni bu kadar, seçtiklerin mi vazgectiklerin mi?" Kafka
Geçen gün instagramda Zeki Demirkubuz’un bir röportajında, içime işleyen çok hoş ama çok da acı bir kesite denk geldim; “… istemiyorum ya bu kadar basit. Arzularıma rağmen, deli gibi istememe rağmen bazı şeyleri, istemiyorum. Bu, böyle olmalı.” Ne güzel bir vazgeçiş. Aynı anda hem çok üzdü hem de çok şey düşündürdü bu cümleleri. Ne kadar anlatamasa da hepimiz kendimizden çok şey bulup cümlelerine binlerce anlam kattık. Bazen insan çok istediği bir şeyi kimi zaman hevesi geçtiği için kimi zaman da arzuladığı şeyi eskisi gibi bulamayacağını bildiği için istemez. Bu böyle olmalıdır. “… acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim. Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim. “ Kanla Kirlenmiş Evrak,
İsmet Özel
İsmet Özel
Uyuyan Güzel İpek dokumak için çok küçüktü, bu onu üzdü; ölü gibi yattı, yıllar önce daha anne sütü emerken kâhinlerin söylediği gibi. Ama peri masalına yakışacak şekilde Sarışın ve kötü ruhlu Prens Willy çıkageldi Korudan geçip şatoya ulaştı ve onu solgun ve zayıf yanaklarından öptü. Anne babası derin uykudaydı, yatağın yaylarının gıcırdadığını duymuş olmalılar; gözlerine inanamadılar Prens’e acı içinde yalvardılar: “Lütfen yeni bir hayata yol açmayın, efendim. ” Artık ona saldırmaktan vazgeçin, onu uyandırın yeter. Şair Driek van Wissen’in çift anlamlı sözleri (bir bölümü kaçı­nılmaz olarak kayboluyor çeviride) olmasa bile “Uyuyan Güzel” masalı, büyüyen bir kızın kaderinin şiirsel bir anlatımıdır.
Ayrılıklar mıdır bir insanı gelecek üzerine tezler üretmeye sürükleyen? Varsayımlar yüzünden çok şey kaybettik. Birbirimize fazla zaman ayırdık. Mesajları alamadık; mesajlar bize ulaşmadı. Çocuksu aşklarla yetindik. Bir şeyler yoluna girer sandık. İçimizden böcek çıktı! Aydınlık bizi üzdü.
Küçük İskender
Küçük İskender
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.