"Evet, ikimiz de nasıl düşündüğümüzü açıkça ifade ettik. Bu yüzden seninle arkadaş olamam. Seni kırmamak için kendimi üzüp, sonrasında senden kaçmanın yollarını arayamam. Sevdiğim insanlar için pek çok şey yapabilirim, birçok şeyin üstünü kapayabilir, idare edebilirim fakat mesele kendimi üzmek olunca bunu yapmam. Sana çok değer veriyorum ama ben senden daha değersiz değilim. O yüzden senin arkadaşın olmam Emre. Umarım hayatta istediğin her şeye sahip olursun. Bunu gerçekten çok isterim."
"Seni kırmamak için kendimi üzüp sonrasında senden kaçmanın yollarını arayamam. Sevdiğim insanlar için pek çok şey yapabilirim, birçok şeyin üstünü kapayabilir, idare edebilirim fakat mesele kendimi üzmek olunca bunu yapmam. Sana çok değer veriyorum ama ben senden daha değersiz değilim."
Bana cevap göndermekte böyle soğukkanlı olursan benim halim sonra neye varır? Beni böyle üzmek sana yaraşır mı? Bilmiyor musun ki ben... Yine sözümde duramıyordum az kalsın. Yine sana yüreğimden bahsedecektim. Fakat susuyorum işte! Eğer yüreğimin içini okumak istersen bana benim okumam için mektup gönder. Anlaşıldı mı?
"Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan birisi yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükununu kötüleyecek, canından bezdireceğiz... Bir kere suyumuza alışmayagörsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız."
"Oysa doğa felsefesinden bilebildiğimiz kadarıyla şu koca dünya ne iyidir ne de kötü, bizi mutlu etmek veya üzmek gibi bir derdi de yoktur. Bu tür bütün felsefeler insanın kendisine fazla önem atfetmesinden kaynaklanır, ama birazcık astronomi onları düzeltmeye yeter."
Bir kimseyi haksız yere eliyle incitmek, haram olduğu gibi, diliyle üzmek, hakaret etmek, küçültmek, alaya almak, arkasından gıybetini yapmak da haramdır.
Süleyman peygamber elçileri üzmek istemedi. “Ey utanan elçiler! “Şimdi ülkenize dönün getirdiklerinizi de alın geri götürün şunu da unutmayın ki dünya malı zayıf kuşların tuzağıdır.
Üzmek, bir canlıya fiziksel zarar vermek olsa da zamanla duygusal hasar anlamında kullanılmıştır. Fakat değişen bir şey yok. Hala birini üzdüğünüzde ondan bir parça koparmış oluyorsunuz.