José Mauro de Vasconcelos belki bizim edebiyatımızda eser verseydi hiç şüphesiz eserleri klâsikler arasında yer alırdı.
Kitap, 5 yaşında olan Zezé adlı küçük bir çocuğun hayatı anlayış
Kalın bir roman. Okumadan önce belki biraz göz korkutabilir ama okumaya başlayınca insan seviyor. Ben özellikle ilk bölümünü çok severek ve hızlı okudum. Diğer bölümlerde elimde olmayan nedenlerden dolayı hızım biraz düştü, bu yüzden kitabı 20 günden fazla bir sürede bitirebildim ama daha iyi bir okuma performansıyla daha kısa sürede
Mutlaka gelecekte devam edeceğim kitaplardan biri olucak. Ama şu anda bu kitaba devam ede bilecek kadar güçlü olduğumu düşünmüyorum.
Bizim okumakta zorlandığımız şeyleri yaşayanların olması gerçekten çok üzücü. Bu kitaba başladığımda nasıl bir kitap okuduğumu söylediğim zaman "okuma öyle şeyler" gibi hatta inkar içeren cümleler duydum. Düşününce suçlamamak lazım o kadar gerçek dışı ki.
Devam edeceğim.
“Elli yedi cevapsız arama
Göndermediğim elli yedi mektup,
Elli yedi dikişle yeniden nefes alır,
sonra da lanet olası bir role bürünürüm.
Sana ihtiyaç duymadığım elli yedi gün
Senden vazgeçtiğim elli yedi an
Senden uzaklaştığım elli yedi adım,
Herkese iyi günler dilerim. Umarım günleriniz gerçek anlamda verimli ve güzel geçiyordur. Ben bu "Kusursuzca Kusurlu" serisini biraz karışık bir sırayla okudum. İlk okuduğum "Saklı Gerçekler"di ve sonrasında sırayla gittim. Bu sebepten ötürü tüm içimden geçen her şeyi buraya dökeceğim.
Sevgili kitabın yazarı, güçlü kadın
Nereden başlayacağım bilmiyorum. O kadar ilginç bir okuma deneyimiydi ki benim için. İlk olarak söylemem gerekenler sanırım kitabın bir sürü tetikleyici unsura sahip olması, bu yüzden çok sağlam bir psikolojiyle okunması gerekiyor ve hayatınızda kötü bir noktasındaysanız ya da geçmişinizde travmatik yaşantılara maruz kaldıysanız kitabı okumamanızı