"Demek sana çiçek gönderdiler ve sende onları odana koydun, üzüldüm doğrusu buna.Odanda ki bir eşya olsaydım o çiçekler çıkana kadar girmezdim birdaha o odaya."
çiçek başkasından gidince tabi :))
demek sana çiçek gönderdiler ve sen de onu odana koydun üzüldüm doğrusu buna. odandaki bir eşya olsaydım o çiçekler çıkana kadar bir daha girmezdim o odaya. herşeyin çok uzakta olması huzursuz ediyor beni. oysa sanki kapının tokmağına uzanacakmışım gibi yakında hissediyorum kendimi. bu çiçekler niye bu kadar sevindirdi seni? aynı çiçeklerin yeryüzündeki binlerce eşi de sevindiriyor mu seni?
Reklam
Benim aklımdan bile geçiremediğim bir şey yapmışsın: Sigarayı bırakmışsın. Doğrusu üzüldüm; eski bir dosttan ayrılmış gibi olmuşsundur herhalde.
"Böyle bir işin olabileceği, doğrusu aklımın ucundan bile geçmezdi.." diyordu. "Ama bu duygu, demek ki benden daha güçlü... Dün gece nasıl üzüldüm, nasıl acı çektim, bilemezsin! Gel gelelim o üzüntü ve o acıyı şu dünyada hiçbir şeye değişmem! Ben eskiden yaşamıyormuşum dostum; yaşadığımı ancak şimdi anlıyorum... Ama onsuz yaşamayacağımı da anlamaktayım... Yalnız... Yalnız, o beni sevebilir mi? Çünkü ben ona göre yaşlıyım."
"Demek sana çiçek gönderdiler ve sen de onu odana koydun, üzüldüm doğrusu buna. Odanda ki bir eşya olsaydım o çiçekler çıkana kadar bir daha girmezdim o odaya."
İndigo kitapKitabı okudu
"Demek sana çiçek gönderdiler ve sen de onu odana koydun. Üzüldüm doğrusu buna. Odandaki bir eşya olsaydım: o çiçekler çıkana kadar bir daha girmezdim o odaya."
Reklam
Yabancı bir şehirde sanki samimi bir dostunuz yokmuş gibi tek başına dolaşıyorsunuz. Üzüldüm doğrusu...
Sayfa 160Kitabı okudu
bir fikir adamı olarak gerçekten yaşıyor muydu
Hilmi Ziya Bey'in vefatına üzüldüm. Ama, onunla bir şeamet dönemi sona eriyorsa ne mutlu memlekete! Şüphe yok ki, bu ölüm hepimize terbiyeli bir dost, kibar bir İstanbul efendisi ve nesli inkıraza yüz tutan bir İkinci Meşrutiyet, daha doğrusu mütareke devri aydını kaybettirdi. Fakat, zavallı üstad, bir fikir adamı olarak gerçekten yaşıyor muydu? Kaç kişinin şuurunda bir kıvılcım tutuşturabildi? Bir kıvılcım, bir fecir veya bir yangın. Hangi büyük düşüncenin -daha doğrusu hangi düşüncenin- taşıyıcısı veya yaratıcısı olabildi? Temsil ettiği veya kurduğu içtimaî bir mektep var mı?
Yeni yetişen müslüman neslin, hadisin de Kur'an'dan sonra ikinci derecede kuvvetli hüküm olduğunu bilmiyecek kadar islami anlayışlarına çok üzüldüm doğrusu...
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.