Saltanat Hazinesinde, 'Emanat- ı Mübareke' ile Yavuz Selim'den beri sıkı bir kayıt altına alınmış olan değerli eşyalar, savaş ganimetleri, padişahlara gelen armağanlar, padişah yadigârları vb. vardır. Eskiden para da bulunurmuş.
Bu hazine, İ.H.Danişmend'in ve izleyicilerinin iddia ettikleri gibi Padişaha değil, saltanat makamına aittir. Bir padişahın bu hazineyi dilediği gibi kullanma yetkisi yoktur. Tarihçi Ubucini diyor ki: "...Bu Hazine kayıtsız şartsız milletin malıdır. Hüküm süren Sultan, bu hazinenin sadece mutemedidir (güvenilir
koruyucusu)."
Padişah, bazı eşyayı ancak geçici olarak ve makbuz karşılığı saraya aldırabilir. Kısacası bu hazine, her padişahın dilediği gibi kullanabileceği bir baba mirası değil, saltanata ait bir müze-hazinedir. Her şey kayda geçer. Hazine odala- rına giriş çıkış bile çok ayrıntılı kurallara bağlanmıştır. Kapı yüzlerce yıllık töre
gereği Yavuz Sultan Selim'in mührüyle mühürlenir. Öyle olmasa bu görkemli hazineden geriye bir efsane kalırdı. Oysa son zamanlardaki en müsrif padişahlar bile içten ve dıştan borç almış ama bu hazinedeki değerlere el uzatmamışlardır.