Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
229 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Merhaba. Stanislaw Lem'in ilk kitabı, benimse yazardan okuduğum ikinci kitabı oldu Dönüşüm Hastanesi. Otobiyografik öğeler taşıyan roman, II. Dünya savaşı ertesinde yayımlanmıştır. Dönüşüm Hastanesi, savaşın yıkımını, insanlığın vicdani ve ahlâki çöküşünü şeffaf bir şekilde gözler önüne sermiştir. Yazar, Almanlar ülkesini işgal ettiği
Dönüşüm Hastanesi
Dönüşüm HastanesiStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 2000167 okunma
Üç kişiyle başka türlü konuşulur, bir kişiyle Kendini açıklar insan Bir vahşet gibi de olsa yaratılır orda umut Hızlı bir ibreye döner yürekse Yaşamını içerirken bir yandan İşler ölümünü de.
Sayfa 31 - Edip Cansever, Yengeç
Reklam
Truva Savaşı bir kenti yok eden ve birçok can kaybına yol açan uzun, kanlı ve acımasız bir savaştı. Burada birçok büyük kahramanlıklar ve inanılmaz bir vahşet yaşandı. Kayıplar olağanüstüydü ve zaferin neredeyse hiçbir anlamı olmadı. Bir bakıma Truva’nın düşüşü Yunanların tanıdığı dünyanın sonuydu çünkü kentin yıkılması zaman içinde Roma'nın kurulmasına yol açtı.
Sayfa 228Kitabı okudu
"Bu yönüyle keder, canlılığımızın bı alameti gibi, ne yani dünya o kadar acı, vahşet ve zalimlikle tıka basa doluyken ağız dolusu gülmeye devam edebilir miyiz? Bir ıstırap bizim en yakınımıza kadar sokulmadı diye onu yok sayabilir miyiz? Dünyanın bütün feryatlarını duyan biri, başını çevirip gidemiyorsa erdemli bir keder ona yoldaşlık ediyor demektir."
Büyüdür ölüm, külrengi harcıdır Bir vahşet gibi yaratılır orda umut Gerer kayalar kaburgalarını Katırtırnaklar arasında Arabalar biter, atlar birikir Bir Tanrı gelir belli belirsiz, ne kadarlık bir tanrıysa Büyüdür çünkü ölüm Külrengi harcıdır sonsuzluğun
Bir zamanlar, insanlığın en karanlık ve vahşi yüzünü gördüm. O kadar dehşet vericiydi ki, cehennemin en derin bölgelerinde dolaşan iblisler bile onun yanında çocuk gibi kalırdı. Ama yanıldım. O vahşet bile, içimdeki umudu yok edemedi.
Reklam
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
#kitapönerisi İnsanlık Utansın! Yakın geçmişimizde yaşanmış acımasız bir katliam, vahşet, savaş… Silahsız ve savunmasız bir halktı Müslüman Boşnaklar… 1992-1995 arasında Bosna’da yaşanan soykırımda yüzbinin üzerinde Müslüman Boşnak öldürüldü. Bosnalılar, dünyanın gözü önünde ve Avrupa'nın göbeğinde sistematik bir soykırıma tabî tutulmuştur.Avrupa ülkeleri bu savaşta kör değil, taraftı.Hıristiyan avrupa ülkeleri, hıristiyan ve ortodoks sırpların yanında yer aldılar.Sözde adalet ve güvenliği sağlamak, ekonomik kalkınma, sosyal eşitliği destekleyen birleşmiş leşler Boşnakların yaşadığı trajediye sessiz kaldı.Nasıl oluyor da birleşmiş leşlerin generali mackezie sırpların alıkoyduğu Boşnak bir kadına tecavüz edebiliyor? 11 Temmuz 1995'te başlayan ve 8 bin 372 Boşnak sivilin Ratko Mladic emrindeki Sırp askerler tarafından hunharca öldürüldüğü Srebrenista Katliamı’nında unutulmaması gerekiyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendiriliyor. Kitabı okumak zor gelecek, gözleriniz dolacak ama yine de Müslümanlara yapılan bu soylırımın unutulmaması için herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. #saraybosna #bosnahersek #srebrenistakatliamı #müslümanboşnaklar #incirkuşları #mavikelebek #kitaplığım #sinanakyüz #kitapönerisi #keşfet #alfayayınları
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
Ama bildiğim ve emin olduğum tek bir şey var. O da insan denen acımasız canlının doğadaki güzel olan her şeye nefreti. Ben böylesine büyük bir vahşet görmedim biliyor musun? Sırf güzel gözüktüğü için bir çiçeği çok rahat koparabilir insan. Onu kopararak öldürmüş olma fikri o kadar uzaktır ki ona. Umrunda bile değildir.
Bölgede PKK'nın uyguladığı şiddet vahşet tüm hızıyla sürüyor, devlet topyekün mücadele adı altında neredeyse eli silah tutan herkesi ve her yapıyı ya destekliyor ya da göz yumuyordu. 1991 yılına gelindiğinde birden bire bölgede "Hizbullah" adlı örgütün varlığı konuşulmaya başlandı. PKK'yı kâfir ilan eden örgüt, özellikle satır ve Takarof marka silahlarla adrese teslim cinayetler işliyordu. PKK'lı olarak tanınan isimlerin hedef seçildiği olaylarda haliyle sanıklar rahatlıkla ortadan kayboluyordu. Hizbullah'a göre PKK, Hizbüşşeytan'dı. PKK'lılar şeytandı. Ateist ve komünist olan PKK'nın ümmeti bölüp parçaladığı tezi dillendiriliyor, cihada hazırlanıyorlardı. PKK da bu harekete, Kontr-Gerilla'ya atfen "Hizbullah" veya "Hizbul-Kontra" adını taktı. Bölgede PKK ile Hizbullah arasında propaganda yarışı sürerken alttan alta da silahlı çatışmanın başlaması için bir kıvılcım bekleniyordu... O beklenen kıvılcımı sanıldığının aksine Hizbullah değil, PKK çaktı. 8 Mayıs 1991 Şırnak'ta Hizbullah'ın önde gelen isimlerinden Şerif Karaaslan'ın anne ve babasını evlerinde silahla tarayarak öldürdü. PKK-Hizbullah çatışması işte böyle başladı.
Sayfa 76 - Kripto Yayınları 22. BaskıKitabı okudu
Oryantalist yazar diyor ki, Sanayi Devrimi'nin yol açtığı vahşet yıkımlarda Müslümanların hiçbir payı yoktur. İçimizdeki bazı modern seküler entelektüeller ise canım Avrupa cicim Avrupa.. "Müslümanlar, karşılaştırma babında söylersek, bin yıldan uzun bir süre çok daha eşitlikçi ve merhametli bir sistemde ve bizim için en önemlisi, modernitenin kötüleyerek kirletemeyeceği, hukukun üstünlüğüne dayanan bir düzen altında yaşadı."
Sayfa 191
Reklam
Reis Bey'de bir karakter var; "Amerika'da bir suç işlense ve sen yaptın deseler, garibim evet ben yaptım diyor. Şimdi Gazze'de yapılan zulüm sonrasında ben de düşünüyorum, acaba nedir payıma düşen suç; hangi günahımdan dolayı bitmiyor bu vahşet!
İnsanlığımdan utanıyorum..
“Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa-75) Daha ne olması gerekiyor gözünüzün açılması için? Yetmedi mi bu vahşet? Kabuğunuzdan çıkıp sesinizi çıkarmaya ne zaman başlayacaksınız? Sözde İslam liderleri, neredesiniz? Bu fotoğraf bile vicdanınıza etki etmediyse bitmişsiniz demektir.
Demek istediğim. Muhterem gençler. Muallimleriniz, bendeniz ve tabii protokolde oturan bürokratlar kadar cehalet illetine duçar olup yalnızlık lanetine tutularak vahşet mertebesinde mutsuz olduğunuzda en büyük teselliyi iPhone’unuzun dokunmatik ekranında bulacaksınız. Muhtaç olduğunuz kudret internetteki alışveriş sitelerinde mevcuttur. Kızlara tavsiyem J’adore’dan şaşmayın Erkeklere nasihatim J’dore’u takip edin”
Vahşet, gömülmeyi reddeder. Halk arasındaki inanışlar, hikâyeleri anlatılana kadar mezarlarında yatmayı reddeden hayaletlerle doludur. -Judith Herman, Travma ve İyileşme
Sayfa 157Kitabı okudu
Vahşet veya acıyla değil, onunla bağlantılı olan hakaretle ilişkili olan onursuzlaştırma.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.