Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
ceren
ceren
@vakvik
dkt
3 November
111 reader point
Joined on April 2022
Okuma Hedefleri
Alice, orta halli bi ailenin kızı ve zenginlerin çocuklarının gittigi bir okulda yarı burslu olarak okuyor. bir gün ailesi ona artık okul ücretini karşılayamayacaklarını, okul değiştirmesi gerektiğini söylüyorlar. Alice de tam bu ara görünmez olabildiğini keşfediyor. ortaokuldan beri nefret ettiği rakibi Henry ile işbirliği yapıyor ve "pekin
her kitapta smut arayan biri değilim ama buna lazımdı, karakterler içimde yarım kaldılar.. keşke bi ek bölümde bari olsun anlatılsaydı da görseydik kdkdks anlatımı kadının bizimle sohbet etmesi şeklindeydi hoşuma gitti ama kendi kendine spoiler verdiği kısımları sevmedim. mesela "işte bu yüzden beni öptü" dedikten sonra öptüğü sahneyi anlattı. birden gelseydi "aaayyğ" olurdum ama böyle hevesim gitti. üzerinde durulması gereken sahneler bize oranın olup bittiğinin bilgisinin verilmesiyle geçiştirildi. anlatılsaydı belki konuyu süründürmüş diyebilirdim ama anlatılmayınca da içimde kalmış oldu. sahneler arası geçişte siyah ekran veren bi dizi gibiydi, görmek istediğim yerleri göremedim yani. romcomlarda hayattan ders verilicekse bunun direkt denilerek yapılmasını pek sevmiyorum o yüzden olayın sonunda "❀sevgiyi siz yaparsınız, birilerini sevmeden kendinizi sevin❀" vırt zırt denilmesini sevmedim dkdowl. adamın annesi, kadının da toksik patronu sayesinde iki karakterin de kendi hayatlarında oldukları ortamları sevdim, hiçbirinde sıkılmadım. adamın düşünceliliği, kadından etkilendiğini saklamaması, duygularına karşı dürüst olması tatluydu, çifti baya sevdim. sırıtarak okumadım ama 5 6 yerde sesli güldüm, eğlenceliydi. aşktan ölmedim ama keyif aldım. okunurr
love vardı ama olmasa daha iyi olurdu. adamın "ben kralım, beni mutlu etmek senin sorumluluğun" tavırlarına sinir oldum. kızı kullanmak için seviyormuş numarası yapıyor gibi geldi. şakasına olsa da dediği bazı şeyler hoşuma gitmedi.
✧"Çünkü az önce kraliçe olma konusunda hiçbir şey bilmediğini söyledin. Çünkü ben kralım. Ve çünkü beni mutlu etmek senin görevin."
《noktasına virgülüne kadar böyle yazıyor. bunu 2 3 yerde daha dedi, gıcıklandım.》
✧"Bilmen gereken her şeyi ben öğretebilirim sana. Beni nasıl mutlu edeceğini öğretebilirim."
✧"Senin yararın çok büyük. Rahmine bir çocuk yerleştireceğim. Kral olacak bir oğlan."
《???》
yani sonuç olarak adamı sevemedim. kız biraz tırsak biriydi, çocukluğunun nasıl geçtiğini ve konuşamadığını düşününce bu durumu anlayayabiliyorum ama "ben kılıç değilim" diyip durmasını "ben yapamam, ben yok, ben ı ıh'' tavrını sevemedim dkodk. bu karakterlerin sevmediğim yanları ve loveunun boşluğu dışında kalan atraksiyon kısmı çok iyiydi. anlatımı-dili sarmasa da olay aşırı sardı. başta denilen bir seyin sonradan anlaşılması, bununla kızla beraber benim de kafamın açılması, olayların birbirine bağlantısı, savaşlar, özel güçler güzeldi. okunabilir.
Reader Follow Recommendations
haldır huldur alt çizilcek ya da waow denilecek bir şey bence yoktu, ortaokulda okuduğum watty kitaplarına benziyordu ama okurken eğlendim dksodk watty anılarını depreştiricek bi konu girişi var: kızın babası ruslardan para çalıp kaybediyor, o yüzden kız anlaşma üzerine rus mafya babasıyla evlenmek zorunda kalıyor. adam, onun diğer kızlardan ne kadar farklı olduğunu; kız da onun ne kadar koruyucu, kollayıcı, haşin biri olduğunu fark ediyor. sonra aşık oluyorlar kdmdk. düşünürsem rahatsız olcağım bir şeyler vardı o yüzden düşünmeden okudum dklsol. adamın, kıza "minik çiçeğim" demesine eridim. "günışığı" zart zurt baymaya başlamıştı, değişiklik iyi geldi. "senin için dünyayı yakarım, sana dokunanın kolunu koparırım" adamı okunmak isteniyorsa okunabilir, rsden çıkarır.
°
°
°
alıntılı yorum (spoiler olabilir??)
✧"Seni öyle çok seviyorum ki senin için s*ktiğimin dünyasını yakardım. Bir canavar yarattın, Nina çünkü senin için yapmayacağım şey yok. Sadece istemen yeterli."
《jdmwkd komik ama okutturuyo. arada lazım boyle seyler malesf》
✧"Onu paketleyip aramamı bekle."
《çok artistik uuh, sanki pasta paketliyolar dkdms》
✧"Baban benim için asla bir adamı öldürmezdi, biliyorsun."
"Evet, bu iyi bir şey anne."
"Hayır, tatlım. Değil."
《?? jdmeodk?? biriyle evlenmeden önce 'bu adam benim için birini öldürebilir mi' diye düşünün》
spoilersız
(ilk paragraf konusu)
°°Oliver ve Ciara covid salgını başlamadan önce tanışıp birbirlerinden etkileniyorlar. Birkaç tatlu randevulaşmadan sonra, çıkan salgınla beraber karantina kararı alınıyor. Karakterlerimiz, yeni tanıştıkları ve birbirleri hakkında pek bir şey bilmedikleri halde ilişkilerinin nasıl gideceğini merak ettikleri için
kapakta "bu ikilinin şimdiye kadar yazdığı en iyi romantik komedi" yazıyor. kitabın övülcek bi yeri olmadığı için yalandan yazarları övmüşler gibi geldi. romantik değildi komik de değildi. kitabı bitirince bi cacık hissetmedim. ilişki gelişimini sevmedim. normalde arkadaştan aşkaya bayılırım ama burdaki arkadaştan→bomboş bir smuta
spoilersız
iyi değildi, kötü de değildi sadece sıkıcıydı.. yazar, en sevdiğim serinin yazarı olduğu için başlarken aşırı hevesli ve beklentili olmamdan kaynaklı sıkıcılığı beni yordu, köstü, ömrümü çürüttü. okumak istediğimden değil, bu eziyetin bitmesini istediğimden bitirdim. kitapta güzeldi diyebilceğim tek şey ana karakter çocuktu, o da yollarını gözletip durdu. kitaba bi girdi sonra çıkıp 100 sayfa hiç görünmedi. sadece onu okumak istediğim için ortada kalmış oldum. hiçbir duygu bana geçmedi çünkü olayı yaşayan, ağlayıp kendini yerlere vurması gereken kızın üzülmesi 2 satır bile sürmediği için "yaşayan üzülmüyo ben niye üzüleyim" diye düşünüp her kötü olayı okuyup geçtim. kitabın bi potansiyeli varmış da 200 sayfa daha uzun olması yüzünden harcanmış gibi geldi, belki yarısı yazılmamış olsaydı -yani eziyet sürem kısalsaydı- severdim. gereksiz uzun ve çok betimleme, koyulmak için koyulmuş yaratıklar, uyarlanan masala uygun olsun diye karakterlerin aldığı saçma salak kararlar, asla sonuçlanmayan süründükçe sürünen bi olay okunmak isteniyorsa okunabilir
smut olmadığını bilmediğimden sahne mucklaşıp yatağa girmeleri sonra da uyanmalarıyla bitince ecük hevesim kırıldı, umutlarımla oynandı odkdk normalde de kitaplara ağlayan biri değilim max gözüm sulanır ama burda o bile olmadı. 2 3 tık duygulandım onunla kaldı çünkü daha kitabı okumaya başlamadan kitabı, "ağlayacağım kitaba başlıyorum" falan diye paylaşanalar yüzünden sayfa 80lerde bize sezdirilen şeyin ilerde olucağını anlamış oldum. hazırlıklı olduğum, süpheye bi gıdım yer bırakmayacak şekilde olacaklardan emin olduğum için olay geldiğinde etkilenmedim. bi cacık bilmeden başlasaydım, ağlama zırlama tiktoklarını görmeseydim belki etkilenirdim dkdkd normal bi güzelliği vardı, sakin sessiz gitti. kitaba 5 vereni de anlarım 10 vereni de anlarım. kendi verdiğim 7den de emin değilim zaten odkdk sevmedim değil, çok sevdim de değil tatlu ve garipti. yemekten yemeğe izlenen, bölüm sonları merak ettirmeyen, dinlendirici ama yerini her an başka bi programa bırakılabilcek bi dizi gibiydi. egzotik yerler-yemekler görmeli, gezmeli, tırmanmalı, kız kardeşli bir şey okunmak isteniyorsa mis
yüz karasını sevdiğim kadar sevdim. yatıp kalkıp kitaptaki adamı övmek istiyorum dksod. adı da kendisi gibi çok hoş mhh. ️️☆Gabriel️️☆ çocukken yaşadığı bi olay yüzünden kadınlarla temasta rahat değil bu yüzden striptizci olarak çalışan Crystal'dan yardım istiyor. Crystal, hayattan bi böğrüne bi karnına yumruk yiyip ordan oraya sürüklenmiş, insanlara arasında hep sınır çizen ve kimseye güvenemeyen biri bu yüzden başta adamın teklifini reddetse de sonradan paraya ihtiyacı olduğu için işler değişiyor ve adamın terapi seansı olarak baktığı görüşmeler yapıyorlar. böyle düşününce pek hoş gelmese de adam o kadar tatluş masum biriydi ki hiç rahatsız hissettirmedi. kadının elini tutmasına, yakınında durmasına alışmaya çabalaması, kızarması, onu tanımaya çalısıp kırılmış ruhunu iyileştiremeyeceğini sadece sevebileceğini anlaması, destek olması her şeyi çok güzeldi.. kocam olsun diyebilceğim karakterler listemde ilk 5ime girdi. düşünceli, kibar, yardımsever, eli yetenekli (ehühehe)(işi bakımından) müthiş biriydi. kitabı okurken duygu doluydum şimdi bahsederken de duygulanıyorum hü. kadının kendini bulmaya çalışması, adamın her zaman onun yanında olması, kendi travmasını aşma şekli, düşünce yapısı her şeyini çok sevdim. doğru beklenti hayat kurtarır; olaylı yerine duygulu giden, yavaş ilerlemeli, karakterler gelişmeli, saf ve damardan lovelu, aynı evde yaşamalı bir şey okunmak isteniyorsa miss
spoilersız
"Lovelu olmayıp okurken en zevk aldığım kitap" rütbesinin sahibi oldu kdmdo. Bölümleri kısa kısaydı temposu hızlıydı. Haldır huldur bir sonrakine geçip durdum, başından kalkamadım. Yazım tarzı, olay örgüsü, çok iyiydi. Başlarken bu kadar sarmasını beklemiyordum. Diyaloglar azdı (Millie'nin baştaki diyaloglarının çoğu "çok üzgünüm" dü :D) ama bu onu hem hızlı hem de kolay okunabilen bi kitap yapan şeydi ben de dert etmedim kdmdk. Kitabın, üç bölüme - iki ana karakterin bakış açısına ayırmasına ve yavaş yavaş açığa çıkan sırları bu iki karakterin gözünden öğrenmemize bayıldım. Yazarın hikayeyi yönlendirme şeklini, gerilimli ama çok da yoğun olmayan bi şekilde ilerletmesini sevdim. Bazı karakterlerin ettiğini bulması içimin dışımın yağlarını eritti. Türü sevmeyene bile türü sevdirteceğini ve girilen reading slumplara şifa olacağını düşünüyorum dkskd. Beni içine çekti, bi solukta okudum ve soluksuz kaldım. Özellikle zihin açıcı ve sayfa çevirme garantili bi okuma isteyenlere öneriyorum mis gibiydi.
spoilersız(giriş kısmı spoiler sayılmıyosa dkskd)
sırlar, insanlarla iblisler ve hotluk mhh. modern dünyayla özel güçlerin, büyünün kaynaştırıldığı, iblislerin ve fanilerin birlikte ama ayrı ayrı yaşadıkları dünyasını sevdim. insanlar bizim bildiğimiz dünyada yaşarken iblisler, insanların girişine katı koşullarda izin verilen dikenler şehrinde
hala yazarın fanıyım ve hala ne yazsa okurum diyorum. bu da çıtır çerezdi fıstık gibiydi. karakterlerin ilişki dinamiği
°ilk buluşma(smutımsı kısım)
°4 sene hiç görüşmeme
°karşılaşma
°yine uzun bi süre görüşmeme
°karşılaşma+kızın adamdan nefret etmesi
°yine² uzun süre görüşmeme
°görüşme+ nefretin son bulması+mutlu son
şeklinde gibiydi.
yani birbirlerinden hoşlandılar tamam da ne ara bu kadar bağlandılar onu anlamadım. bana 3 gün anca görüştüler gibi geldi dksmd. adamın karakteri tatlu ve gerçeküstüydü (ilk tanışmalarında kahve içiyorlar, sonra 4 sene boyunca hic görüşmüyolar. 4 senenin sonunda karşılaştıklarında çocuk kızın ilk buluşmada içtiği kahveyi hatırlıyor)(karda, kışta, fırtınada, çok çetin şartlarda, kız kucağında uzun yol gidiyo -loveun gücü yhaa diyemicem-).. kızarması, ara ara ne söyleyeceğini bilememesi çuk tatluydu. utangaç bi süperkahraman gibiydi. ilk smutımsı kısmı, asıl smut sahnesinden daha çok sevdim (asıl olanda yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi abuk subuk terimler vardı bu seferki uzayla ilgiliydi cringelendim 1 tık jdmdk). AMA o ilk smutımsı sahne mis gibiydi takılı kaldım, hatırlayıp durdum. bir yaz boyunca-masa sahnesinden beri böyle olmamıştım. bu sahnede de masa vardı btw dkskd. kadına karşı nötrüm bi 'ben çok umursamazım oww özgüvenliyim müthisim' gibi geldi sonra 'beni tanıdıktan sonra sevmiceksin sıkılcaksın bırakıp gidiceksin' bıdıbıdısını yaptı ecük dengesizdi. anlatımı yine aynıydı, 2 3 diyalogta sesli güldüm şekerdi özlemişim ali ablamın kalemini dkdkd. çevirisi de güzeldi aktı sardı okunur
spoilersız
konusu Jen, 17 yaşındaki oğlunun birini öldürmesine tanık oluyor. öldürdüğü adamı tanımıyor, oğlunun bunu neden yaptığını da bilmiyor. o gün dertli dertli uyuyaklıp sonraki gün uyandığında oğlunun parmaklıklar ardında olmak yerine evde olduğunu görüyor. başta ne olduğunu çözemese de sonradan cinayetten bir önceki güne uyandığını
Kadın, kitabın başından sonuna kadar "zekice bir şey söylemeliyim" diyip ya saçmaladı ya da hiçbir şey söyleyemedi. Kitabi adam taşıdı. Kadının adamı gram hak ettiğini düşünmüyorum kdsod ilk 130 140 sayfa ehlikti ama sonrası lucas aşkıyla yanıyor olduğum için aktı gitti. Adam nazik, yakuşuklu, kaslı, tatlı, randevudan sürprizden anlayan, iyi yemek yapan, anlayışlı, destekleyici, müthiş ama müthişliğinin farkında olmayan harika biriydi. Hotlu sahne sayısı bakımından bence ecük edepli bi kitaptı dkwkdo benim için doğru düzgün 1,5 sahne vardı. Son sayfalarda adamın kendinden şüphe etmesini, karakterlerin birbirlerinin gerçek duygularını göremeyişini (illa aşığım demek mi lazım) sevemedim ama bunlar olduğu için kitap uzatmalara kaldı ve lucasımdan çabuk ayrılmamış oldum bi de her kitaba bu tarz yerler farz gibi o yüzden susuyorum dkdkd. İspanyoldan yazım tarzı, çift ve konu olarak çok daha iyiydi ki onun yarısına bile gelememiştim. Mis gibiydi okunur.
Birbirlerini yavaş yavaş tanıdılar haldur huldur bir şeylerin olmaması güzeldi. Yan karakterlerin hikayede pek fazla yeri yoktu sadece iki ana karakteri, çiftin aşırı tatlu olan ilişkilerini okumak hoşuma gitti. İkisinin birbirlerini anlamaya çalışmalarına, ilişkileri için çaba göstermelerine, -neredeyse kitabın sonuna kadar birbirlerinden sakladıkları sırlarını saymazsak- dürüstlüklerine bayuldum. Okurken dinlendim, okumaya ara verince çiftin hasretini çektim dksodk bitmesin diye gıdım gıdım okumaya çalışsam da beklediğimden çabuk bitti, bitirdiğime pişmanım. Olayların çözülmesi uzun sürdüğü için gerçekten çift oldukları kısımlar azdı. 1 puanı bu yüzden kırdım bi 3 5 bölüm daha isterdim doyamadım :"" Çevirisi mis gibiydi anlatımı da güzeldi sardı okunur.
Kitabın başındaki içerik uyarısı kısmında yazan şeyleri okumak isteyenler için aşırı iyi kitap. Anlatımı akıcı, okurken akıyor ama genel olarak pek benlik değildi popüler kültürün kölesi olduğum için okumuş oldum odmsox. Bi de yan etki yaptı şuan aşırı tatlu ve normal bi çift okumak istiyorum. Alex okumaktan hoşlandığım karakterde biri değildi biraz naziklik daha az ayılık bekledim. Kudurma dışında bi duygusunu hissedemedim çünkü yoktu. Ava sıkıcı bir melekti. İkisinin tartışma dışında karşılıklı konuşmalarını hiç okumadık o yüzden ilişkilerine lovelanamadım. Smut sevdiğim tarzda olmasa da iyi yazılmıştı. Kitapta sadece aşk olmaması güzeldi tahmin edilir olsalar da ikinci yarıdaki sırlı silahlı kısımlar hoşuma gitti.
Uzun zamandır okuduğum en iyi lovelu kitaptı ve en iyi smuttu Kafamda bu konuda after serisiyle kapışıyorlar. Brendan... nazlı yarim benim. Piper seni hak etmiyor, seni ben de hak etmiyorum, seni kimse hak etmiyor. O kadar tatlı, düşünceli, nazik, becerikli biriydi ki uzun süre aşamayacağım. Şuan Wes'den(filmlerden daha güzel) sonraki favori erkek karakterim. Brendan'ın dedikleriyle Piper'ın kalbi hızlanırken benimki de hızlanıyordu öyle etkilendim bu adamdan. Piper'a ara ara kararsızlığı, kendine güvensizliği yüzünden ona sinir olsam da (asıl sebep Brendan'ın onu sevmesi:') ) enerjisini kitaptan bana geçirebilen, sempatik, tatlı bir karakterdi. Benim için bu türün içinde en iyilerinden birisi bu kitap oldu. Karakterlerden, Wesport'dan ayrılmak istemiyorum. Hannah'ın hikayesinde gözlerim hep bu çifti, bu ortamı arayacak. Anlatımı akıcı; olayları sarıcı, canlandırıcı, yumuşatıcı, akılda kalıcı, bırakmayı zorlaştırıcı bir kitaptı.
Aşk hipotezine göre anlatımı çok daha güzeldi. Levi'nin bence diğer kitap karakterlerinden pek de farkı yoktu klasik tatlı, yakışıklı, kaslı, iyi birisiydi. Bee görünüşüyle, kafa yapısıyla daha kendine has biriydi. Levi'den daha çok kadına lovelandım. Yan karakterlerden çoğu varla yok arasıydı aklımda da kalmadılar. Levi'nin ağzını açabildiğini fark etmesi çok uzun sürdü, kitabın başlarında hiç konuştuğunu görmedik bakışlarıyla derdini anlatmaya çalıştı :p Her şey güzel gitmeye başladığında kitabın bitmesine 100 150 sayfa kadar vardı. Olaysız mutlu mutlu giden 100 150 sayfa okuyucuya haram olduğu için olaylar karıştı, bir şeyler oldu ama Levi ve Bee'nin ilişkisi dışındaki olayları pek takmadığım için bence oralar olmasa da olurdu. Zıt kutuplar birbirini çekerden daha çok birbirlerine benzeyen insanların ilişkilerini seviyorum. Levi ve Bee'nin de ortak noktaları çoktu o yüzden fav çiftlerim arasına girdiler.
2 puanı içinde komşuculuk var diye verdim. Onun dışında tek iyi yanı dilinin basit olması, süründüren konunun yanında bir de dili için süründürmemesi oldu. Yazar aşk, arkadaşlık, annelik, babalık dahil olmak üzere hiçbir duygu ve ilişkiyi bana geçiremedi. Kız toksikti, erkek toksikti, ikisi beraber ayrı toksiklerdi. İlişkilerini de sevmedim, birbirlerini sevdiklerini hiç hissedemedim. Çifte lovelanamadığım için de hotlu kısımlarda tiksindim. Kız, wattpadten fırlamış gibiydi. Tamam knk en 18 yaşında olup mantıklı dusunebilen kişi sensin. En yaşıtlarından farklı olan kişi de sensin. En sensin. Kafa yapısı, hareketleri, düşündükleri çok saçmaydı. En basitinden "ben diğerleri gibi değilim vücudumun açık olmasını sevmem" tarzında bir şey dedi ama bunu derken bikini giyiyordu. Kızın, adamın çocuğunun yanında 35 yaşındaymış gibi davranmasına da ayrı sinir oldum. Orda burda övgülerini gördüğüm ve popüler kültürün kölesi olduğum için başlamıştım ama zarar ziyan bir kitaptı. Çifte ve kitaba karşı sonsuza kadar gergin ve sinirli kalıcam.
Kızın kafasına, adamla aralarında geçen diyaloglara bayıldım. Uyumları hoşuma gitti. Huxley ecük dengesiz biriydi. Bir sıcak bir soğuk yaptığı zamanlar oldu. Onu tatilde tanıştığımız insanlar kitabındaki çocukla shiplemeye karar verdim, enerjileri uyar gibi hissediyorum. Smut kısımlar tadında diyebilceğim aralığın bir tık üstündeydi o yüzden aşırı smutsever olmayan birini bayabilir diye düşünüyorum. Lottie okuduğum en kuduruk kadın karakterdi. Bıraksalar 7 24 cıbıldak gezebilecek bi havadaydı. Huxley de ona yakın bir kafada olduğu için birbirlerine uydular. Huxley'in kıza yaptığı özel uçaklı jestlere bayuldum. Umarım herkese zengin mahallelerinde gezerken zengin sahte/gerçek nişanlı bulmak nasip olur. Okurken güldüm, sardı, aktı, okunur.
Kitabın sonuna kadar adamın keyfini bekledim gibi hissediyorum. Yan karakterleri ve onların olaylarını sevemedim. Başta sempatik gelen hintli teyzeler sonradan baydı. Kızın kız kardeşinin düğün hazırlığı çok saçmaydı ya neden okuduk onu kitap boyunca hığ. Hep bi düğün derdi vardı. Adamın "Rina, tatlım" demesi ve love konusunda kendinden emin olmaması beni aşırı gıcıklandırdı. Rina tatlım diyip cümlenin devamını getirseydi batmazdı da sürekli rina tatlım diyip devamını getirmemesi cok sinir bozucuydu ya. Her yerde dedi, dediği yerlerde anın büyüsü hep kaçtı. Hotlu yerler mis gibiydi sırf oralar için bile okunur mhh
16 günde bitirdim, araya başka kitaplar girdi yorum yapıcak kadar olay hatırlamıyorum ama olduğu kadar bir şeyler dicem. Bana ve bu yoruma güven olmaz.
Ecük sardı ecük baydı. Bence evreni yüzelsel anlatılmıştı pek anlamadım. Çözülen olayların altı doldurulmamıştı oldu bittiye geldi gibi hissettim. Kızın kendisini, özel gücünü sevdim. Winxteki flora gibi birisiydi ki winxteki loveum flora o yüzden kıza hissettiklerim yanlı bi sevgi olabilir. Adamın duygu ve davranışlarında süreç diye bir şey yoktu kötüydü sonra birden iyi oldu sonra arada yine kötü. Love bakımından başta bayat geldi ama sonradan sevdim. En sevdiğim karakter Kancaydı hikayede daha çok yer almasını isterdim çiçeğim bunu hak ediyordu. Beklentisiz çıtır çerez bi fantastik okunacaksa okunabilur.
