Uzun zamandır çalışmayan radyomu bugün fişe taktım bona, en sevdiğim şarkı çalıyordu. Sonra başka bir şarkı sonra tekrar başka bir şarkı bu bir süre böyle devam etti. Tek başıma vals yapıyordum. Bazen de kendi etrafımda zıplıyordum hayat bir süreliğine renkli ve sıcaktı. Güneş penceremde hiç batmadı.
Sonra günlerden bir gün dışarda benim şarkımı bastıran sesler gelmeye başladı. Güneşim batmış radyom cızırdamaya başlamıştı.
Kış gelmiş üşüyordum.
Sevdiğim bütün şarkılar susmuştu
Özenerek tabak hazırladım bona, yoğurt tatlıya değmesin diye tatlıyı kurabiyenin yanına koymuştum tabaktaki sarma en uygun yere koyulmuştu. Ona kalmaz diye önce onun tabağını hazırladım.
Davet ettim gelmemişti zaten. Ben yine de tabağını yapmıştım. En azından alır eve götürür diye. O ise firmanın nasıl güzel yemekler hazırladığını anlatıp kendince beni reddetti.
Halbuki onların en güzel mezeleri olsa ne olur
Hiç bir yemek onu düşünerek yaptığım yemeğin yerini tutamaz. Diğerlerinin yemekleri orta malıydı. Ama benim domates salatam onun adına yapılmış spesyel bir yemekti.
Özenle yerleştirdiğim tabağımı date kombinimle evde tek başıma yedim
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş
CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK...
Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür...
Fransa’da hali
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş
CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK...
Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür...
Fransa’da hali
Gazi Mustafa Kemal Paşa ile (gençliğimde ve çocukluğumda hep öyle derdik ona) dans etmem ise, şöyle oldu: Yarıyıl tatili dolayısıyla Ankara'daydım. Ankara Palas'ta, Mustafa Kemal'in manevi kızlarından birinin bir genç hariciyeciyle düğünü vardı. Annemle üvey babam da oraya gidiyorlardı. Sadece resimlerinden bildiğim Gazi'yi