Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
adamın gözleri ağlamaktan sızlıyor. ne kadar içler acısı bir durum! lanet olsun bu hayata, gelenekler ve bağlar altında çürüyen bu ülkeye! lanet olsun bu ayrılıklar ve gurbetler toplumuna! ne kadar da zalimler! birçok tanışıklıklara, zorunluluklara kurban edilmekte! nice akrabalıklar var ki satın alıyorlar ve istedikleri fiyata satıyorlar. hiç
Sayfa 92
Reklam
Hayatın Pazarları
“Bu bitmek tükenmez Pazarlar’da var olma acısı kendini tümüyle gösterir. Bazen bir şey içinde kendimizi unutmayı başarırız ; ama dünya içinde kendimizi nasıl unutabiliriz ? Bu olanaksızlık o acının tanımıdır. Bu acının yakaladığı kimse hiçbir zaman iyileşmeyecektir , evren tamamıyla değişse bile. Değişmesi gereken yüreğidir , oysa yürek değişmez ; onun gözünde , var olma’nın tek bir anlamı vardır: Acısına gömülmek.”
Sayfa 27
Bazı insanlar kendilerini zihinlerindeki sesle - istek dışı ve sürekli düşüncelerle onlara eşlik eden duygular - öylesine derinden tanımlamışlardır ki zihinlerinin esiri olduklarını söyleyebiliriz. Bunu hiçbir şekilde fark etmediğiniz sürece, düşünen kişiyi kendiniz sanırsınız. Bu egosal zihindir. Egosal diyoruz, çünkü her düşüncede - her anı, her yorum, görüş, bakış açısı, tepki veya duygu - bir benlik duygusu vardır. Ruhsal açıdan ele alırsak, bu bilinçsizliktir. Düşünceleriniz, zihninizin içeriği, elbette ki geçmişinizle şartlanmıştır; yetiştiğiniz ortam, kültürünüz, aile geçmişiniz vb. gibi. Bütün zihinsel faaliyetlerinizin özünde, sürekli tekrarlanan belli düşünceler, duygular ve tepki kalıpları vardır. İşte bu kimlik, egonun kendisidir. Daha önce de gördüğümüz gibi, birçok durumda "ben" dediğinizde, konuşan egodur. İçinde düşünce ve duygu, "ben ve geçmişim" diye tanımladığınız bir yığın anı, farkında olmadan oynadığınız ve alışkanlık haline gelmiş roller, milliyet, din, ırk, sosyal sınıf ya da politik eğilimler gibi kolektif tanımlamalar vardır. Buna ek olarak, sadece mülkiyetlerle değil, aynı zamanda görüşler, dış görünüş, uzun süreli kırgınlıklar, kendinizi başkalarından daha iyi ya da daha kötü veya başarılı ya da başarısız olarak görmeniz gibi kişisel tanımlamalar da söz konusudur
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
Rüyada da öyle değil midir? Bırak kendini: rüyada yaşamaktan güzel ne var ki? Dilediğin insanları da yanına alırsın: dairedeki, mühendis olmak isteyen memur gibi. Maceranı yaşa canım kardeşim. Bütün acılarını, senin gibi kahraman bir savaşçıya anlatmak istiyorlar. Birbirlerine anlatacak sözleri kalmamıştı. Seni milletvekili seçtiler oybirliğiyle.
Sayfa 320 - İletişim
Reklam
İnsan dünyaya kazık kakmayacak, tükeniş pusuda, oldukça garip hayatının acısını çekmek zorunda kalacak. Çünkü uzun süre var olması ve sonunun iyi olması doğaya aykırı ve akıl almaz bir şey. Bu bakış açısı umut kırıcı, demek ki muhtemel.
Sayfa 131 - Metis Yayınları - İlk Basım: Şubat 2017
Sağlık Psikolojisine Doğru
İnsan sağlığı ve hastalığı üzerine yeni bir anlayış doğuyor. Bu anlayış öylesine heyecan verici ve olağanüstü olasılıklara gebe ki, henüz sınanmamış ve onaylanmamış, yani bilimsel bilgi olarak benim senmemiş de olsa kamuoyunun önüne bu konu ile çıkma isteğime karşı koyamıyorum. Bu anlayışın tem el varsayımları: 1. Her birimizin biyolojik
bu bitmez tükenmez pazarlar’da var olma acısı kendini tümüyle gösterir. bazen bir şey içinde kendimizi unutmayı başarırız; ama dünya içinde kendimizi nasıl unutabiliriz? bu olanaksızlık o acının tanımıdır. bu acının yakaladığı kimse hiçbir zaman iyileşmeyecektir, evren tamamıyla değişse bile. değişmesi gereken yüreğidir, oysa yürek değişmez, onun gözünde, var olma’nın da tek bir anlamı vardır: acısına gömülmek-gündelik bir nirvanaya varma talimi onu gerçeksizliğin algısına yüceltene dek...
214 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.