Bizi soyup soğana çevirmelerini ve dünyanın dört bir yanında öz benliğimizi çalmalarını kör gözlerimizle alkışladık. Burunlarımızı iyice sürttüler. Al sana, al! Vahşi ve aşağılıklar, yerinizi bilin! Ee, ne oldu? Uşaklar gibi boyun eğdik. Ağzını açan da yalnızca kendisi için açtı. Bütün halk korktuk, hatta bununla gurur duyar olduk: Güya biz sabırlı bir halkız, bizim için önemli değil, küllerimizden doğarız! Aptalmıyız? Hayır, aptal değil. Aptallık son aşama değil ki... Votkaya mı vurduk kendimizi? Bu da var, hadi üçte birimiz kendini votkaya verdi. Ya diğerleri nerede? Nerede diğerleri?
Sayfa 121Kitabı okudu
Pek çok kişi olabildiğince zengin olmak ister, fakat Aristoteles, paranın fazlasının hızla iyi bir şey olmaktan çıkarak, dikkatimizi hayatta esas önemli olan şeylerden uzaklaştırdığını savunur. 19. yüzyıl felsefecisi Henry David Thoreau gibi daha sonraki sadelik savunucuları da, iyi yaşamak için çok az şeye ihtiyaç olduğu halde, insanların
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kişilik düşüncesinin yok oluşu
Yoksa seni seven (herkesin yaptığı gibi—bilmeden) ne pahasına olursa olsun, her an, yaşamı yeniden mi tanımalı? Tanımak ya da yaşamak değil, yeniden tanımak. Kavranması, dahası adının anılması en akıl almaz, en bağışlanmaz, olasılıklara en uzak sapkınlıklar mı yoksa—benim beylik burjuva dilimle cömertçe dediğin gibi— yaşamı yeniden tanımanın en etkili yolları? Ama yine de ancak simge olabilecek ayrılıklar bunlar —gerçeklikle, gerçek her şey gibi, hiçlikten var olup hiçliğe yönelmiyorlar mı?
"Susun! Çünkü bana söyleyeceğiniz her şeyi ya daha önce birileri söyledi ya da bir yerlerde okudum. Nasihat kafa karışık­lığına iyi gelir; merhamet acıya, şefkat öfkeye ... Ve ben o kadar çok şey görüp geçirdim ki, ne nasihate ihtiyacım var artık ne merhamete ne de şefkate. Çünkü tahammülüm kalmadı artık.
Her şeyin duygu olduğu yerde düşünceye ne gerek var!
Sömürgecinin tek bir çaresi var: gücü yetebiliyorsa şiddet. Yerlinin tek bir seçeneği var: ya kölelik ya egemenlik!
Reklam
İnsan ve hayat
Spinoza'ya göre, Tanrı'nın var olup olmadığı meselesi tartışma konusu yapılacak bir konu değildir. Nasıl ki, dört köşeli bir dairenin var olduğu düşünülemezse, Spinoza ya göre, Tanrı' nın yok olduğu da tasavvur edilemez. Dört köşeli bir dairenin varlığını savunmanın saçmalığı, Tanrı'nın varlığını inkar etmenin saçmalığı ile aynıdır.
Sayfa 83 - Hece yayınlarıKitabı okudu
Bütünün bir parçası olarak var oldun. Seni var edenin içinde yok olacaksın, ya da dönüşecek, iade edileceksin o yaratıcı ilkeye.
“Erkekler ağlamaz” diyorlar; bunu dediklerine göre ağlamak doğru değil. Peki ama ağlamak iyi bir şey değilse neden kızlara yasak değil? Acaba kızların kötü şey yapmaları doğru da erkeklerinki mi değil? Ya da kızlar için ayrı erkekler için ayrı kötü şeyler mi var? Ama bu olamaz, kötü kötüdür, bazıları için iyi olan, bazıları için kötü olabilir mi?”
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.