- İsmim Ebu Cendel. Allah'ın bir kuluyum. - Yalnızca bu kadar mı? - Evet - Yani senin, kariyerin, mesleğin, mali durumun, milliyet ve soy durumun yok mu? - Bize göre ''Abdiyyet'' yani Allah'a kulluk en yüce meslektir ve varoluş nedenimizdir. Diğer mevki ve makamlar, insanlar üzerine çizilmiş, geçici bir görev dağılımından ibarettir. Bunların hiçbir değer katkısı yoktur. Görevini en başarılı ve en dürüst yapan en iyisidir. Helâl kazanan, milletin hakkını gasp etmeyen bir çöpçü, bizim ve Allah'ın katında, dolandırıcı bir zenginden bin kat yüce bir insandır. Bizim katımızda üstünlük ancak Allah korkusuyla ölçülür. Çünkü bir insan Allah'tan ne kadar korkarsa o kadar az yanlış yapar. Kimseye kötülük yapamaz. Çünkü Allah'ın onu gördüğünde ve âhirette onu cezalandıracağına inanır. Allahu Teâlâ adildir. Bu dünyada insanları imtihan etmektir. Değişik şekillerde de olsa, sevap-günah bakımından hepsine eşit davranır. Dolayısıyla insanlar eşittir. Tıpkı bir resim gibi. İçindeki renk ve şekiller farklı farklıdır, fakat birbirine üstünlükleri yoktur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Tek kişide odaklanan güçlü sevgiden sakının; bu, insanların bazen sandığı gibi, aşkın saflığının kanıtı değildir. Böyle her şeyi dışarıda bırakarak bir kapsüle hapsedilmiş -kendi kendisiyle beslenen, başkalarını umursamayan ve onlara bir şey vermeyen- bir aşk, kendi üzerine çökmeye mahkumdur. Aşk, iki insan arasında parlayan bir tutku kıvılcımı değildir yalnızca; aşka düşmekle, aşkın içinde ayakta durmak arasında sonsuz fark vardır. Aşk, bir varoluş biçimidir. Vurulmak değil, vermektir. Bir tek insanla sınırlanmış bir eylem değil, genel anlamda bir ilişki kurma biçimidir.
Reklam
Varoluş üzerine düşündüğümü sandığımda,hiçbir şey düşünmemişim olduğumu söyleyebilirim;kafamın içi bomboştu ya da bir sözcük vardı yalnız ;yani "varlık"sözcüğü vardı.Ya da düşündüğüm...bilmem ki nasıl söylesem?
Sayfa 189Kitabı okudu
312 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı yeni bitirdim,sabahı bekleyemedim hemen yazmak istedim.Sarsıldım!Gözyaşlarıma hakim olamadım okurken.Aşk,acı,varoluş,bilinçaltı üzerine düşündüren ve öldüren bir ..... " kitap" diyemiyorum bu bu kitaptan öte bir şey...Bir aşk tek başına nasıl yaşanır,kurgulanır?Bu hayata nasıl katlanılır? İnsan bir gün "ben" olur mu?Soruyor bize bu şahane kadın "savaş ve barış var mıdır?" diye cevabı buluyoruz etimizi koparırcasına.Biz bu savaşı kazanır mıyız? Kendime gelemeyeceğim bir süre,yine de şöyle bilgi vermem gerekirse:üç kişi üzerinden anlatılıyor roman.İç konuşmalarla ilerliyor .Evet,biraz okunması zor gelebilir ancak spoilerlara takılmadan biraz araştırma yaparak ve zinde bir kafayla okunması gerekli,zaten bittiğinde ruh sağlığınız bozulacak.Önerim kitabı bölmeden ,sürüncemede bırakmadan okumanız.Yaşadığım her an aklımda olacak,bir gün yeniden okuyacağım ben bu aşk'ı.Ama önce Ingeborg Bachmannla tanışmışken tanımaya devam etmeliyim. "çünkü bir insanın ruhu söndüğünde bir başkasının yaşamaya başlamaması için hiçbir neden yok," "Ben,Ivan'da yaşıyorum Ivan'dan sonrasını değil."
Malina
MalinaIngeborg Bachmann · Yapı Kredi Yayınları · 2022650 okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Annesinin ölümüne toplumsal değerlerle üzülmesi gerekirken iç karmaşasında henüz karar veremediği için yalnızlaştırılan, hayatın saçmalığının ve umutsuzluğun da sonunda pes etmeyi deil saçma ya karşı savaşmayı anlatan okuru varoluş üzerine düşündüren roman
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112.8k okunma
335 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Yunan yazar Nikos Kazancakis’in 1946 senesinde yayınladığı Aleksi Zorbas’ın Hayatı ve Maceraları adlı eseri; Türkiye’de ilk olarak Ataç Yayınevi tarafından 1963 yılında Aleksi Zorba adıyla yayınlanmıştır. Can Yayınları tarafından ilk baskısı ise 1982 yılında Zorba adıyla yapılmış, 2015 yılında da Minikitap formatında basılmıştır. 1867-1942 yılları arasında yaşayan madenci George Zorbas’ın hayatından esinlenilerek yazılan Zorba, bir Rum entelektüeli olan -Zorba'nın deyimiyle "kağıt faresi"- Basil’in babasından kalma linyit madenini işletmek için Girit’e yolculuk ettiği sırada karşılaştığı, Aleksi Zorba’nın kendine özgü hayat felsefesi üzerine kurulu bir romandır. 1964’te sinemaya aktarılmış, Aleksi Zorba karakterini de Anthony Quinn canlandırmıştır. Romanda birçok Türk karakterden ve Türk kültüründen söz edilmektedir. Zorba'da Kazancakis adeta kendi varoluş yolculuğunu anlatır ve bugün Kazancakis'in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Zorba'nın ağzından dökülmüş kader sözcükleri gibidir: "Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm." Tadımlık Zorba; canyayinlari.com/book_data/97897...
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016.3k okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.