Vasiyet etmek istedim şarkılarımı kızıma En sonunda kendimi vurdum
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Reklam
Kimsenin görüp bilmediği vasiyetnamemde bazı şahısları sevmediğim için beni hiçbir kanun, hiçbir mahkeme mahkûm edemez. Ben herkesin sevdiği insanları sevmeye mecbur değilim. Hele psikanalizin ortaya koyduğu hakikatlerden sonra; tahteş şuurlarındaki zulmetlerle, gönüllerinde yaşayan ifritlerle hiçbir insanı sevilmeyi lâyık bulmuyorum. Bütün didinmelerden sonra büyük kâinat manzumesinde meçhul bir zerre olacağımızı düşünüyor ve bu kadar boş bir neticeye varmadan önceki şu kısa misafirlikte insanların vicdanına karışmak hamakatını gösterenlere acıyorum. Hiçbir hakikî bahtiyarlığın bulunmadığına kani olduğum dünyada tek vazife ve teselli bildiğim ülkü, şahıslardan sıyrılmış yüksek bir duygu ve düşüncedir. O, çirkin yüzlü ölümü bile güzelleştirip bir sevgili gibi bağrımıza bastırır. Hayatın zehir zemberek kasırgalarını ruhumuzda nisan rüzgarı gibi estirir. Acıların önünde bizi granit heykeller gibi susturur. Ben bu yolun üzerindeyim. Onun içindir ki oğluma zengin olmasını, bahtiyarlık için çalışmasını değil, Turan’ı kurtarmak için yapılacak kutlu savaşta şehit olmasını vasiyet ediyorum. Savcı beğenmese de, bütün dünya hoşlanmasa da ben böyleyim işte…
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Veda Hutbesi...
‎ 'Ey İnsanlar!' Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız. 'İnsanlar!' Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda mukaddestir, her türlü tecavüzden
Adamın biri müslüman mezarlığına ölü bir köpek gömer. Görenler onu, zamanın Kadısına şikayet ederler. Kadı adamı çağırır ve işin aslını sorar. Adam: -"Doğrudur, öyle yaptım, çünkü köpeğin bana vasiyeti böyleydi, onun vasiyetini yerine getirdim." der. Kadı: -"Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun efendi?" diye çıkışır. Adam: -"Hayır efendim, aynı zamanda Kadıya da 10.000 dirhem vermemi vasiyet etti." der. Bunu duyan Kadı hemen: -"Rahmetli köpeğin ölümü bizi ziyâdesiyle üzdü." der. İnsanlar, kadının değişen bu tavrına hayret ederler. Kadı onlara der ki: -"Bu durum sizi hayrete düşürmesin, bu köpeğin geçmişini araştırdım, Ashab-ı Kehf köpeği Kıtmir’in soyundan geldiğini keşfettim." Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaleti öldürdüğün gün devlet ölür.. Fatih Sultan Mehmet (Rivayete göre)
Lokman 14
İnsana, anne ve babasını vasiyet ettik. Onu, annesi zorluk üzerine zorluk içinde taşıdı. İki yıl boyunca ona süt verdi. Bana, anne ve babana şükret! Dönüş Bana'dır. وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِۚ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ وَهْناً عَلٰى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ ف۪ي عَامَيْنِ اَنِ اشْكُرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيْكَۜ اِلَيَّ الْمَص۪يرُ Ve vassaynel insane bi valideyh, hamelethu ummuhu vehnen ala vehnin ve fisaluhu fi ameyni enişkurli ve li valideyk, ileyyel masir.
Reklam
Yaklaşık 25 sene evvel Mahmud Efendi Hz’miz hastalandığında şöförü Zekeriya abiye şöyle seslenir ; “Kalem kağıt getir yaz Zekeriyya ; “Bana bir şey olursa yerime Hasan Efendi, Ona bir şey olursa Mustafa Efendi, Ona da bir şey olursa Hasbi Efendi, Ona da bir şey olursa Fikri Efendi" Hasbi Efendi de listede olduğuna göre vasiyet tarihi
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
İstanbul’un en bilinen simgelerinden olan Kız Kulesi Osmanlı tarihinde yalnız bir defa ve bir kişi için hapis olarak kullanılmıştır. Burada, 18. yüzyılın namlı vezirlerinden Hekimoğlu Ali Paşa hapsedilmiş ve oradan Kıbrıs’a sürgüne gönderilmiştir. Tarihimizde kabrine gece yarısı defnedilen tek insan da yine Hekimoğlu Ali Paşa’dır. Kütahya valisiyken, 14 Ağustos 1758 tarihinde ölmüş ve orada defnedilmişti. Ali Paşa hâlâ kendi adıyla anılan büyük bir camii yaptırmıştı ve ölünce camiinin yanındaki türbesine gömülmesini vasiyet etmişti. Buna izin verildi; Kütahya’daki geçici mezarından çıkarılan naaş Üsküdar’a geldi, fakat halk büyük bir hürmet beslediği bu vezire karşı bir karışıklığa sebep olabilecek şekilde tezahürata hazırlandığından, tabut Üsküdar’dan İstanbul’a gece yarısı geçirildi ve sessizce Fatih’teki türbesine defnedildi.
Tarihimizdeki Garip Olaylar
Tarihimizdeki Garip Olaylar
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Reklam
İnsan
İnsan… İnsan nedir sorarım size? İnsanı insan yapan şey nedir? Vicdan yoksa insan olur mu? Kalp körse, gözler görse ne olur. Dil yanlışa dönüyorsa, doğru sözün ne değeri kalır. Hırs bürümüş tüm nefisleri. Kalpler katı, bedenler buz, sözler anlamsız. Dertle dertlenmeyi unutmuş zihinler. İnsan-ı Kâmil şûrunu kaybetmiş bir beden. Ruh, çığlık
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.